CHP’de siyaset yapanlar:
-Ağızlarından düşürmedikleri parti içi demokrasiyi eline geçen ilk fırsatta yok sayarsa…
***
-Parti içi muhalefetteyken “Taban da taban”, yönetime geldiğinde ise “Taban da kimmiş?” pozuna girerse…
***
-“Seçimle gelen seçimle gitmeli” diyenler görev verildiğinde atama yönetimlere göbek ata ata koşarsa...
***
-Sürekli üye bindirmesinden şikâyet edenler, sıra kendilerine geldiğinde 15-20 kişiyi aynı dairede gösterip üye yapmaya kalkarsa...
***
-Eskişehir’in göbeğinde ikamet etmesine rağmen yolunu dahi bilmediği bir köyden delege yazılmayı göbek ata ata kabul ederse…
***
-Bir yerlere gelene kadar üye ve delegenin esas olduğunu söyleyip, bir yerlere getirildikten sonra “Üye ve delege yapısı sağlıksız” derse…
***
-Yönetimde değilken karşı çıktığı anti demokratik uygulamalara, yönetime gelince de karşı çıkmayı sürdürmezse…
***
-Yakındığı parti içi ayak oyunlarını, eline fırsat geçer geçmez aynısını yapmaya kalkarsa...
***
- “İlla ki önseçim yapılmalı” diyenler, kendisine teklif edilen tepeden inme adaylığı koşa koşa kabul ederse…
***
Kısacası…
Partide söylem ve eylem tezatlığı bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da devam ederse…
CHP’nin oyu yüzde 25’i asla geçmez, geçemez!
***
Genel başkan karizma olsa da olmasa da…
Parti iyi muhalefet yapsa da yapmasa da…
İktidar için şartlar uygun olsa da olmasa da…
Parti ülke için umut olsa da olmasa da…
Çok güzel ya da çok kötü seçim kampanyası yapsa da yapmasa da…
CHP çeyrek parti olmaktan asla kurtulamaz!
***
Her zaman dile getirdiğimiz gibi seçmeni etkileme ve ikna etmenin tek yolu samimiyettir…
Samimiyetin tek göstergesi de eylem ve söylem arasındaki tutarlılıktır!!
Sonuç olarak…
CHP, diğer partilerde yaşanan ve sık sık eleştirdiği uygulama ve davranışların aynısını yapmayı sürdürdüğü müddetçe, çeyrek parti olmaktan kurtulamaz!
ADALET BUNUN NERESİNDE?
Bugün sigortalı olarak işe başlayan bir kişi 65 yaşında emekli olacak.
Asgari ücret üzerinden, bugünkü değerler göz önüne alındığında 5.500 lira emekli aylığı alacak…
***
Bugünden itibaren hiç çalışmayacak olan bir kişi ise 65 yaşına geldiğinde, 65 yaş aylığı olarak, diğerinin yarısı kadar, yani 2.604 lira maaş alacak.
***
Hiçbir güvencesi olmayanların karı-koca olduğu ve her ikisine de aynı maaş bağlandığı hesap edildiğinde, bu çiftin evine hiç çalışmadan 5.208 lira para girecek.
***
Çalışan ise hem prim ödeyecek, hem imanı gevreyecek, emekli olduğunda ise aynı emekli maaşını alacak.
Nasıl adalet ama?
KOYACAKLAR YİNE ÖNÜMÜZE ADAYI, “HAYDİ SEÇİN BAKALIM?”DİYECEKLER İYİ Mİ?
Uçakta hostes yolcunun yanına gelip sormuş:
-Yemek almak ister misiniz?
Yolcu: seçeneklerim neler?
Hostes cevap vermiş: Evet ya da hayır!
***
SSCB’de Brejnev makam aracıyla eve dönerken yolda, tezgahın üzerinde bir tane kavunu kalmış çiftçiyi görünce “Hadi şunu da ben alayım. Çiftçi evine gitsin” diye düşünüp, aracını durdurmuş.
İnmiş araçtan, gitmiş çiftçinin yanına, seslenmiş çiftçiye:
-Kavunu almak istiyorum.
Çiftçi:
-Seç içlerinden birini al!
Brejnev: Yahu nasıl seçeyim? Zaten bir tane var!
Çiftçi:
Biz seni nasıl seçtiysek sen de öyle seç işte!
***
Seçmen olarak maalesef uçaktaki yolcudan, tezgahın üzerindeki kavundan farkımız yok!
Önümüze konulan yemeği seçenek olmadan yemek, tezgahın üzerindeki tek kavunu seçmekten başka şansımız bulunmuyor.
***
Önümüzdeki seçimlerde de bu durum değişmeyecek.
Yemeğin kötü olması, kavunun kelek çıkmasında seçmen olarak en ufak bir günahımız olmayacak ama sonuçta önümüze ikinci bir seçenek konulmadığı için mecburen seçmek zorunda bırakılacağız!