Birkaç gündür İYİ partinin Odunpazarı ilçe kongresi konuşuluyor.
Kongrede il yönetiminde bulunan pek çok kişi il delegesi yazılmamış.
İl başkan yardımcılarının neredeyse tamamı il delegesi olamamış.
Bu durum il başkanı ve yönetimi için kongrede yeniden seçilebilme adına büyük risk oluşturuyormuş falan.
***
İlçe kongresinde il yöneticilerinin delege yazılmamaları elbette haber değeri taşır.
İl yöneticilerinin il delegesi yazılmayışı elbette mevcut il yönetiminin kongrede işinin zor olacağına yorumlanabilir.
Ancak…
Delege olup olmama meselesine çok fazla anlam yükleniyor sanki!
***
Zira…
Delege olup olmamanın çok da önemli olmadığına dair pek çok olaya şahit olduk bu şehirde!
Örneğin: Mahallesinden delege seçilemeyenlerin milletvekili olduğunu gördük!
İlçesinde delege olamayanların belediye başkanı seçildiğine şahit olduk!
İl delegesi olmamış isimlerin genel merkez tarafından il başkanı olarak atandığının tanığı olduk.
Bunun yanı sıra…
Her defasında delege seçilen birçok ismin belediye meclis üye listesinin sonunda bile yer bulamadığını gördük…
***
O yüzden delege seçilme-seçilememe meselesine çok da fazla anlam yüklemeye gerek yok sanki…
Çünkü…
Delege olmak-olabilmek eskiden anlamlıydı.
Etkisi, gücü, temsil kabiliyeti vardı.
Bugün için delegenin ne eski etkisi, ne eski gücü, ne de eski temsil kabiliyeti kaldı.
Nasıl olsa partiler ön seçimle falan aday belirlemiyor.
Adaylar tepeden paraşütle indiriliyor!
Atamayı yapanlar da atadıkları kişinin bırakın delege olup olmamasını, partili olup olmamasıyla bile zerre kadar ilgilenmiyor!
******
UCUZ UCUZ HERŞEY UCUZ!
Pazartesi pazarında bizzat şahit olduğum diyalog:
Vatandaş: “20 liraya domates mi olur. Niye daha ucuz değil?”
Pazarcı: “Ucuz abla! Daha ne kadar ucuz olsun?”
Vatandaş: “Neresi ucuz kardeşim? 20 lira yahu! Zaten içine 4-5 tane ancak geliyor.”
Pazarcı: “İnan çok ucuz abla. Baksana gübre ucuz! Mazot ucuz! Traktör ucuz! Her şey bu kadar ucuz olunca ister istemez domates de ucuz oluyor!”
Vatandaş anlamaz söylenenin ne anlama geldiğini; “neresi ucuzmuş?” diyerek dönüp arkasını gider.
Pazarcı açar iki elini havaya, bir şeyler mırıldanır vatandaşın arkasından.
Artık ne mırıldandığını da siz tahmin edin!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ARABİSTAN’DAN DAHA FAZLA PETROL ÇIKMAYA BAŞLADI!
Gabar Dağında petrol bulunmuş.
Bulunan petrol günde beş bin varil rezervi içeriyormuş.
Günlük rezervin 20 bin varile çıkması an meselesiymiş.
Parasal karşılığı milyarlarca dolarmış.
Her yeni kuyu ile birlikte rakamlar da sürekli yükseliyormuş.
Her yerden petrol fışkıracakmış.
Hatta…
Bulunan petrol rezervi Türkiye’deki mevcut rezervin iki katına denkmiş.
Ne diyelim?
Şu son birkaç yıldır ülkede Suudi Arabistan’dan da fazla petrol çıkmaya başladı!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ALAN-SATAN ESKİŞEHİRLİ OLSUN, PARA ESKİŞEHİR’DE KALSIN, KAZANAN ESKİŞEHİR OLSUN…
Bundan tam üç yıl önce, yani 2019 yılı sonlarında Eskişehir Sanayi Odası bir proje başlattığını, projenin amacının; Eskişehirlilerin alışverişi Eskişehir’de ve Eskişehir’den yapmasına yönelik olduğunu hatırlattık dün bu sütunlarda…
***
“Eskişehir’den satın al, Eskişehir kazansın” ismi verilen projenin heyecan yarattığını, Sanayi Odasının internet üzerinde bir platform oluşturduğunu, bu platformda tedarikçiler ile satın almacıları buluşturarak paranın Eskişehir’de ve Eskişehirlilerde kalmasının amaçladığını da ifade etmiştik…
***
Yazımızın sonunu da şöyle sonlandırmıştık:
“Eskişehirlinin alışverişte Eskişehirliyi ne ölçüde tercih ettiği ve sahip çıktığını merak ediyoruz?
Umarız proje kapsamında bugüne kadar tutulmuş rakamlar vardır.
Umarız bu rakamlar Eskişehirlinin Eskişehirliye sahip çıktığını gösteren rakamlardır!”
***
Merakımız Sanayi Odasının başlattığı projeye duyduğumuz güvensizlikten değil, Eskişehirlinin Eskişehirliye sahip çıkmıyor olduğu gerçeğinin hala devam edip etmediği üzerineydi.
Sanayi Odası Başkanı Celalettin Kesikbaş yurtdışında okumuş yazıyı.
Sağ olsun proje ile ilgili görevlileri arayarak gerekli bilgilerin tarafımıza ulaştırılması talimatı vermiş.
***
-Aktarılan bilgiye göre, proje başladıktan bir ay sonra pandemi patlak vermiş.
-Buna rağmen tedarik zinciri ayakta tutulmaya gayret gösterilmiş.
-Satın alma alışkanlığını değiştirmek güç olsa da bugüne kadar Eskişehirlilerin birbirlerinden 35-40 milyon liralık alışveriş yapması sağlanmış.
-Eskişehir’de mal satmak isteyen 380, almak isteyen 196 firma kayıt altına alınmış.
-Araç kiralama işinde maliyet avantajı yaratılarak 130 civarı anlaşma yapılması sağlanmış.
-14 günde bir yapılan fabrika dezenfeksiyon işinde ortak fiyat belirlenerek yaklaşık 3 milyon liranın sanayicilerin cebinde kalması sağlanmış.
***
Kısacası…
Projenin işleyişinde herhangi bir sıkıntı yokmuş ve süreç içinde projenin daha da işlerlik kazanması planlanıyormuş.
Rakamları ve yapılan çalışmaları duyunca sevindik…
Yukarıda da söyledik ya…
Söz konusu proje; aslında Eskişehirlilerin Eskişehirlilere sahip çıkıp çıkmadığını test edecek bir proje niteliğinde…
Gönül istiyor ki toplu iğne bile alacak-satacak olan Eskişehirli bu proje üzerinden alım-satım yapan Eskişehirlilerle buluşsun.
Eskişehirliler birbirine sahip çıksın.
Para Eskişehir’de kalsın.
Kazanan Eskişehir ve Eskişehirliler olsun…