Yıllardır partiler önce aday adayları ardından da listeler belli olduğunda aday tanıtımları yapar.
O kadar gereksiz bir iştir ki bu, yıllardır siyaset yapan aday adayları yıllardır siyaset yaptıkları partililere kendini tanıtır.
Toplantı bittiğinde yıllardır birbirlerini tanıyan aday adaylarının çoğu da yine birbirlerini tanıyarak salondan ayrılır.
Tanıtım toplantısını düzenleyenler de muhteşem bir seçim çalışmasına imza attıklarını zanneder iyi mi?
***
Yıllardır partiler ne kadar aday adayı ya da aday bulurlarsa bir mahallede belirlenen kahvehaneye giderler 15-20 araba…
Kahvehanede 10 bilemediniz 15 kişi ya var ya yoktur…
Partililer 50-60 kişi hurra girerler kahvehaneye…
Nutuklar atılır, “iktidara geliyoruz” denir, oy istenir.
Bu süre zarfında kahvehane sahibi doldurduğu tepsisiyle iki-üç posta çay dağıtır.
Program biter. Partililer çay paralarını öder ve binip araçlarına dönüş yoluna çıkarlar.
Yolda herkes birbirine “Bu kahve toplantısı çok iyi oldu. Çok kalabalık vardı” diye kendi kendilerini kandırır.
Zira kalabalığı yaratan zaten kendi partilileridir.
Partililer gittikten sonra kahvehanede olan o 10- bilemediniz 15 kişi “Oyunumuzun da içine ettiler” diye sövmeye başlar.
Bu işten en karlı çıkan kahvehanenin sahibidir.
***
Yıllardır particiler ve aday adayları ilçe ziyaretleri yapar.
Sabah araca doluşup, ilçenin yolunu tutanlar önce ilçede bulunan parti binasına gider. 
O gün özellikle ilçe pazarının olduğu gündür.
Adaylar parti binasından sonra Pazar yerine dağılır.
Her aday adayı bir tane pazarcıyla bir tane de pazarda alışveriş yapan vatandaşla fotoğraf çektirir.
İlçede bulunan bir kahvehanede içilen çayların ardından şehre dönülür.
Aday adayları daha dönüş yolunun başında, pazarda çektirdikleri fotoğrafları sosyal medya hesaplarına koyarak, altına da “Şu ilçemizdeki seçim çalışmasını tamamladık. Partimize ve şahsıma görülmemiş bir ilgi vardı. İktidara geliyoruz” falan yazar.
***
Yıl olmuş 2023, yüzyıl olmuş 21, bu ülkede seçim çalışması hala böyle yapılır!
Yöntem bile değişmediği için bu yüzden bu ülkede siyaset de siyasetçi de değişmez…
Çünkü…
İkisi de kafa olarak yıllar öncesinde kalmıştır!

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

SADECE BU SÖZÜ BİLE ONUN DÜNYA LİDERİ OLDUĞUNU GÖSTERMİYOR MU?

Hitler “Ben düşersem Almanya yok olur” diyordu…
***
Mussolini ise “Ben İtalya’yım” derdi sık sık…
***
Stalin “Ben gittiğimde kapitalistler sizi kör kedi yavrusu gibi boğacak” nutukları atardı.
***
ABD eski başkanı olan Trump  “Beni azlederseniz piyasalar çöker. Herkes yoksullaşır” dedi.
***
Geçenlerde benzeri bir söyledi ve “Ben gidersem devlet yıkılır” dedi.
***
Liderlerin bu söylemleri karşısında ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün yüz yıl önce söylemiş olduğu “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” sözü ne kadar da anlam içeriyor değil mi?
***
“Ben varsam her şey var” demiyor diğerleri gibi…
“Her şey benimle başlar benimle biter” de demiyor…
Ya ne diyor?
“Ben ölüp gideceğim ama cumhuriyetimiz sonsuza kadar baki kalacak” diyor…
Sadece bu sözü bile Atatürk’ün dünya üzerinde gelmiş geçmiş en büyük lider olduğunu göstermiyor mu sizce?


,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

İYİ PARTİ TEMAYÜL YOKLAMASINDAN NE ÇIKTI?
İYİ parti milletvekili adayları arasında ve üye bazında temayül yoklaması yaptı.
Yapılan temayül yoklaması sonrasında Nebi Hatipoğlu, Özlem Ayrancı, Melih Aydın, İbrahim Sayın, Bahattin Şeker ve Hakan Kaymak ilk 6 sırada çıktı.
Dün geceden beri temayül sonuçlarını nasıl yorumladığım soruluyor.
Sonuçları yorumlamak oldukça kolay.
Zira…
Temayülden çıkan isimlere baktığınızda, bu işi en çok isteyen, en çok gayret gösteren, en çok para harcayan ve partiye de en çok hareket getiren aday adaylarının sıralaması olmuş.