Türkiye’nin birçok kentinde olduğu gibi, Eskişehir’in de yıllardan beri bir türlü çözülemeyen sorunlarının başında trafik ve otopark sorunu gelmektedir.

Elbette bunun birçok sebebi var.
Öncelikle plansız şehirleşme, köyden kente göç ve araç sayısındaki devasa artış en önemli sebep sayılırken, çevre yolunun şehir içinden geçmesi, caddelerin yeterli genişlikte olmaması nedeniyle, trafikte sabah akşam sorun yaşanmasına sebep olmaktadır.

Her sabah Organize Sanayi Bölgesi yönüne inanılmaz bir trafik yaşanırken, akşam Bursa yönündeki trafik akışı, durma noktasına gelmektedir. 

Şehir içi trafiğinin; iş ve okul çıkış saatlerine denk gelmesiyle, trafik bir anda kilitleme noktasına gelebilmektedir.

Trafik keşmekeşinin üstüne eve ulaşacak araç sahibi her gün yer bulma telaşı yaşarken, bulabildiği otopark’a aracını bırakan sürücüyü yeni bir sürpriz bekler yeniden.

Otopark sayısı ve yetersizliğinin yanında otopark ücretleri el yakacak düzeyde olunca, halk, haklı olarak tepki göstermektedir.

Valilik, Belediye, Emniyet, hatta diğer tüm kurum ve kuruluşlar, sürücüler, yayalar ve bu şehirde yaşayan herkes bir nevi haklı.
… 
Ama 2024 yılı Eskişehir nüfusunun 915 bin olduğu açıklanmasıyla, kentin insanı ve araç sayısı oranları bir hayli orantısız olduğunu ve bunun kendi başına bir dengesizlik oluşturarak, bir kaosa neden olduğu apaçık ortada.

Şehir’in 915 bin’lik nüfusuna karşılık, 354 bin 672 araç trafik kaydıyla rekor kırarken, bunun yaklaşık her üç kişiden birinin araç sahibi olması sonucunu doğuruyor ki bu işin içinde çıkmak başlı başına bir sorun oluşturmaktadır.

Son 70 yıllık çarpık kentleşmenin getirdiği, plansız ve düzensiz şehirleşmenin bir sonucu olarak karşımıza çıkan onlarca sorun.

Şehir içi alt ve üst yapı sorunları çözmek öncelikle belediyelere ama şehirde yaşayan herkesin de bazı sorumlulukları yerine getirmesi gerekmektedir.

Çözüme katkı için, zorunlu olmadıkça trafiğe çıkmamak, mümkün oldukça toplu taşıma araçlarını kullanmak, park ve otopark alanlarını hızlıca sayısını artırmak, park ücretlerini makul seviyeye indirilmesiyle kısa vade de sürücüler biraz nefes aldıracaktır.

Caddelerin mümkün oldukça genişletilmesi, sokaklara belli alanların açılması, otopark alanlarının her mahallede sayı olarak da artırılması, trafik ışıklarının tramvay geçişleriyle biraz daha uyumlu hale getirerek, trafik akışının hızlandırmak yeni yollar ve kavşaklarla bir nebze rahatlayacaktır.

Ama yüz yıllık şehrin çarpıklığı, yalnızlığa terk edilmesin diyoruz. Merkezi hükümet ve yerel yönetimler el ele vererek ancak bu sorunu çözebilir.

Aksi takdirde bu şehrin güzelliği ne seni paklar ne beni, gelen gider giden gelir, Eskişehir’in trafik ve otopark sorunu yüz yıl sonra da aynı yere mıhlanır kalır.