Eskiden yalan söylemek günahtı!
Şimdiki sloganımız ne?
Haram helal ver Allah'ım.
Garip kulun yer Allah'ım.
İşlerimiz neden doğru gitmiyor.
Kazancımız neden yetmiyor?
İnsanları kandırdığınız için.
Hakkımız olmayan paralara el uzattığımız için.
Kısacası sattığımızda haram, yediğimiz de haram.
Benim karnım doysunda harama helale bakmam diyoruz.
 
Peki atalarımız ticarette nasıl para kazanırmış.
O zamanlar bakliyat; şeker, nohut, pirinç kese kağıdına konularak satılırmış.
Kese kağıtlar genelde gazete kağıdından olurmuş. 
Hamurla yapıştırıldığı için kese kağıdı ağırlaşırmış. 
Malını satan bakkal; önce boş kese kağıdını tartar kaç gram geldiyse sizin aldığınız miktarın üstüne o gram kadar malı ekler öyle verirmiş. 
Sonra kaç kilo istiyorsan o kiloyuda koyar öyle tartarmış. 
Kimsenin kimseye hakkı geçsin istenmezlermiş....
 
Dinen tüm alimlerin kabul ettiği şey nedir?
Haram maldan verilen sadaka kabul edilmez.
Sadakayı alanda günaha girmiş olur derler.
İşte bizim zamanımızın ticareti.
O yaşanan zamanın ticaretinde  bu günlere geldik. 
Herkes sattığı malın fiyatına kendi belirliyor.