Asgari ücret artışında yaşanan hayal kırıklığı, emeklilerin sönen umutlarıyla birlikte günden güne zorlaşan yaşam koşulları ülkemizin ana gündem maddesini oluşturmaya devam ediyor.
Derinleşen ekonomik sorunların yanında ‘eğitim’ alanında da çok yanlış işler yapılıyor.
Milli Eğitim Bakanlığı, Anayasa ve Milli Eğitim Temel Kanunu’na aykırı ‘protokoller’ yapmayı sürdürüyor.
Tarikatlar ve dinci yapılarla protokoller yapan Milli Eğitim Bakanlığı bu kez de iktidar ortağı MHP’ye bağlı “Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı” ile protokol imzaladı.
MEB Hayat Boyu Öğrenme Merkezi ile Ülkücü Vakıf arasında “Yaygın eğitim faaliyetleri kapsamında genel, mesleki ve teknik kurslar düzenlemesi” için anlaşma yapıldı.
Özetle Ülkü Ocakları okullarda ‘kurs’ düzenleyecek.
İş birliğinin dikkat çeken bir yanı da öğretmen ataması için ‘kaynak yetersizliğini’ bahane eden Bakanlık bu projede ders verenlere ‘ödeme’ yapacak.
…
Bakanlığın bir süre önce Diyanet İşleri Başkanlığı ile yaptığı protokolle ÇEDES Projesi kapsamında okullara manevi danışman adı altında imam, vaiz, müezzin gibi din görevlileri gönderilmeye başlanmıştı.
Milli Eğitim Bakanlığı önce tarikatlar şimdi de ‘ülkü ocaklarına’ okulların kapılarını açmış durumda.
Tarikatlar
Dinci vakıflar
Siyasi Partilerin yan kuruluşları
Eğitim Kurumlarının içinde.
Okulların ‘siyasi propaganda alanına’ dönüştürüldüğü uygulamalara bir yenisi daha eklendi.
…
Yapılan iş birliği ile çocuklarımız, gençlerimizden sonra hayat boyu öğrenme kapsamında eğitim verilen yetişkinler de ‘ideolojik baskı’ altına alınacak.
Laik, demokratik ilkeler çerçevesinde eğitim vermesi gereken Milli Eğitim Bakanlığı iktidar ortaklarının ‘resmi ideolojisini’ yayan kurum haline geldi.
Devlet eliyle milyonlarca öğrencinin “laik, bilimsel eğitime erişim hakkı” engelleniyor.
…
Tam da bu bilginin üzerine gelen başka bir haber de eğitim kurumlarıyla siyaset ilişkisini daha iyi tanımlar hale getirdi.
25 Ocak’ta yapılması planlanan ve Cumhurbaşkanının da katılacağı bildirilen AKP Eskişehir İl Kongresinin ESTÜ’nün Spor Salonunda yapılacağı açıklandı.
İktidar partisinin İl Kongresi Eskişehir Teknik Üniversitesi’nin Spor Salonunda yapılacak.
Yorumu siz okuyuculara bırakıyorum.
…
Diğer yandan yeni atanan Anadolu Üniversitesi Rektörünün göreve gelir gelmez makam odasındaki “Atatürk fotoğrafını küçültmesi” de üzerinde durulması gereken ayrı bir başlık.
Üniversitelerin siyasetin baskısı altındaki olumsuzluklardan söz ederken geçtiğimiz Ekim Ayında “Umut Eskişehir” başlığıyla düzenlenen buluşmaları anımsamakta yarar var.
“6 yaşındaki çocukla evlenilebilir” diyen gerici zihniyetin temsilcisi Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde konferans vermişti.
Laiklik düşmanı, kadın erkek eşitliğini yok sayan anlayışın temsilcileri öğrencilere hitap etmişti.
Gelinen noktada eğitim-öğretim kurumları iktidarın kuşatması altında.
Rektörler belirlenirken iktidar partisine yakınlık kriteri esas alınıyor.
Hatta rektör atamaları İl milletvekillerinin ‘güç mücadelesine’ dönmüş durumda.
Üniversitelerin idari kadrolarına atamalarda iktidar yanlısı sendika belirleyici oluyor.
…
Geleceğimizi emanet edeceğimiz çocuklarımız, gençlerimiz büyük bir ‘ideolojik kuşatma’ altında.
Okullar “Siyaset sahnesine” çevrilmiş durumda.
Okulları “Kutuplaştırma siyasetinin” önde gelen yapılarından olan Ülkücülere açan Milli Eğitim Bakanlığı eğitim hizmetini başka kurumlara devretmekten vazgeçmeli.
“Okula, camiye, kışlaya siyaset sokmama” prensibine bağlı kalınmalı.