2005-2006 sezonu 2A'dan 2B'ye düşmüş o guruptan da üçüncü çıkmıştık.
O sezona Kemal Kılıç ile başlamıştık.
Ancak; şampiyonluk hedefinden sapınca son maçta bıraktı takımı.
Eskişehirspor yükselme gurubunda son 16 takım arasında oynanacak olan Play of müsabakalarına katılırken takımın başında Yavuz İncedal vardı.
****
Bu arada doğrudan yükselme şansının son anda kaybedilmesi takımda da yıkım yaratmış, sorunları günyüzüne çıkarmıştı.
O günlerde hedefte Kaleci Sefer Hakan Olgun vardı.
Morallar bozuktu.
****
Bir antrenman sonrası kaptan Kasım, futbolcu arkadaşları ile gazetecilerin karşısına geçti ve yaşanan disiplin sorunlarını dile getirdi.
Onlardan birisi de kaleci Hakan sorunuydu.
O sırada Kaleci Hakan, çim biçme makinesinin üzerine çıkmış, olup bitenleri izliyordu.
Hakan saha çıkışında isyan etti.
Gazetecilere "Ben gidiyorum!" diye seslendi.
****
Takımın tüm maçlarında kaleyi koruyan tecrübesi ve yeteneği kabul görmüş bir kalecinin takımı bırakması olacak iş değildi.
O kritik antrenmanda bir tek yönetici yoktu.
Belli ki yöneticiler de umutlarını tüketmişti.
İş başa düştü.
Gazeteci arkadaşlarla önce Hakan'ı sakinleştirdik, sonra takıma ve kaptan Kasım'a daha uyumlu olması gerektiğini anlattık.
****
Ortam sakinleşmişti.
Takımın başına Yavuz İncedal'ın gelmesi ile sorunlar daha az tartışılır oldu.
İncedal takımı Ankara'da kampa aldı.
Eskişehirspor'da kalede Hakan harikalar yarattı.
Hocaya izin çıkmamış, saha içine alınmamıştı.
Tribünden yönetti takımı.
****
Buna rağmen ilk eşleşmede Karabükspor ile 0-0 biten karşılaşmanın ardından penaltılarla 3-1 yenerek eledik rakibimiz.
Çeyrek finalde rakip Sarıyer'i de yine 0-0 biten karşılaşması sonunda ki penaltılarla 5-4 ile geçtik.
Yarı finaldeydik.
Bu başarıda Kaleci Hakan faktörü önemliydi.
****
Yarı final maçında Kartalspor'u, finalde Pendikspor'u da aynı skorla 3-0 yenerek 1. lige yükseldik...
Bazen moral olarak çökmüş bir takımı ayağa kaldırmak için bir tek adam yetiyor.
SESİM GELİYOR MU?
Enflasyon sepeti rakamları medyaya düşünce TÜİK ilk defa kabuğundan çıktı ve savunmaya geçti.
Söyledikleri inandırıcı bulunmadı.
Kimseyi tatmin etmedi.
Emekliler 'sesimiz geliyor mu?' diye soruyor...
****
Koskoca bir devlet kurumunun yetki kendilerinde olduğu halde topu taca atmalarına ise hiç anlam veremedik.
Enflasyon rakamlarının hesaplanmasını geçtik.
Ayın 3'üne yetişmiyor mazeretine ne demeli.
Çalışanların ve emeklilerin yaşamını etkileyen bir konuda böyle bir savunma TÜİK'i yönetenlerin niteliksizliğinin göstergesi gibiydi.
TÜİK daha önce güvenilir değildi.
Şimdi hiç güvenilir değil...
****
Emeklilerin maaş ödeme tarihine bir haftadan az kaldı.
Bu hafta içinde ya ek zam kararı çıkacak.
Ya da çıkmayacak...
Ek zam kararı çıkmazsa geçim çok daha zor olacak.
Ek zam veya seyyanen zam kararı çıkarsa;
Miktarı önemli.
1500-2500 liralık fark ödeme bu hayat pahalılığında yeterli olmayacaktır.
****
Emekli kulağını açmış bekliyor.
Bakalım ses gelecek mi?