Kaybetmekten korktuğun sürece mutsuz olmaya mahkumsun.
Bir zamanlar zengin ama mutsuz bir kral varmış. Mutlu olmak için ne kadar uğraşsa
da mutlu olamıyormuş. Ülkenin en bilge kişisini huzuruna çağırtıp ‘nasıl mutlu
olabilirim’ diye sormuş. Bilge: “Kralım, mutsuzluktan kurtulmak istiyorsanız; mutlu
bir adam bulup onun gömleğini giymeniz gerekir.”
Kral adamlarına emir vermiş; ‘bu mutlu adamı bulun’ diye, ülkede aranmadık yer
bırakmamışlar. Fakat mutlu birine rastlayamamışlar. Kimileri eşinden, kimileri
yoksulluktan, kimileri de hayırsız çocuğundan yakınıyormuş. En sonunda çaresizlik
içinde saraya dönerlerken, kırık dökük bir evin önünden geçerler. Geçerken içeriden
birinin dua ettiğini duyarlar: “Tanrım, sana şükürler olsun. Sağlığım yerinde, karnım
bugün de doydu, bugüne kadar rızkımı eksik etmedin. Ben mutlu olmayayım da kim
mutlu olsun?” Sonunda mutlu birini bulduk diye kralın adamları hemen evin içine
dalmışlar. Adamın gömleğini alıp krala götürelim diye düşünmüşler. Fakat içeri
girince bir de ne görsünler, adamın sırtında gömlek yokmuş!
Hayat tecrübeler ile doludur. Bu tecrübelerin ortaya konması sonucu bir takım dersler
çıkarılmaktadır. Kıssa olarak bilinen ve birilerinin yada kendinizin başından geçen
olaylar olmadı mı? İşte bu olayların anlatılması ile dinleyicilerin içerisinden
kendilerine ders çıkarması istenir. Buna da ‘kıssa’ denir.
İnsan yaşamı boyunca mutluluğu arar durur. Sahip oldukları ne kadar çok olursa
olsun hep daha fazlasını ister. Çünkü sahip olduklarıyla yetinmez. Onun için de
kendini mutlu hissedemez. Mutluluğu kendi içinde arayan ve kendinden memnun
olup haline şükreden her insan mutluluğu bulacaktır. Sizin de mutluluğu bulmanızı
dilerim.