Şiddet, yetersiz kimsenin son barınağıdır. diyor lsaac Asimov

Sosyal yaşamda; iletişim becerilerinin yetersiz kaldığı anlarda…

Duygu, düşüncelerin kışkırtıcı ifadelerle ortaya konduğu ve aklın öfke karşısında çaresizliği, şiddetin en belirgin sosyal nedenleri arasında sayabiliriz.

Evde, okulda, işte, sokakta; kısaca hayatın her alanında şiddet varlığını olanca hızıyla sürdürürken…

Şiddetin temelinde hangi davranışların buna yol açtığı, şiddetin türlerini, şiddete eğilimli insanların özellikleri ve şiddete karşı neler yapılması gerektiği konusunda teşhis ederek çözüm üretilmelidir.

Çevresine karşı sebepli ya da sebepsiz, aşırı sinirli davranma, gereksiz yere tepki verme, bağırma, itme, çarpma, rencide etme, kötü kelimeler kullanma gibi davranışlardan, kişinin şiddete olan eğilimi anlaşılabilinir.

Temelde güç ve baskı uygulayarak bir diğer insana bedensel ve ruhsal boyutta zarar verme, şiddetin en belirgin davranışıdır.

Yumruk atmak, tekmelemek, tokat atmak, ısırmak, boğmaya çalışmak, bıçakla yaralamak, kafasına veya kişiye herhangi bir cisim fırlatmak, fiziksel temas gibi güç içeren her türlü müdahale belirgin şiddet biçimidir.

Psikolojik, cinsel, fiziksel, sosyal taciz ve ekonomik şiddet ise en çok karşılaşılan şiddet tipleridir.

Ülke gerçekleri ve şiddetin dozu ortadayken, uygulanması gereken bazı tedbirler hayatınızı kurtarabilir

Şiddete uğrayan kişi, öncelikle en yakın polis veya jandarma karakoluna başvurarak şikayetçi olmalı. Yaşadıklarını detaylı olarak anlatmalı ve anlattığınız şekilde de tutanağa geçirilmesini sağlamalı.

Aksi takdirde ne şiddet eğilimli kişiler teşhis edilir nede şiddetin dozu düşebilir.

Önlem almadığınız takdirde, korkunun gölgesi, kaba güç ile hayat bulan yetersiz kimselerin son barınağı olmaya devam edecektir.