İktidar temsilcilerine soruyorsunuz çevre yolu sorununu meselesini...
“Eskişehir'de çevre yolu sorunu diye bir sorun yok” diye başlıyorlar konuşmaya.
Ardından da...
Çevre yolunda sıkışıklık sabah işe gidiş ve akşam işten çıkış saatlerinde yaşandığını söyleyerek “Bunun dışındaki saatlerde çevre yolu gayet açık. Bir yeren bir başka yere gitmek dakikalar alıyor” diyorlar.
Bazen de kaza olduğunda bu yolun tıkandığını hatırlatıp “Kaza olduğunda her yol kapanır” diye de ekliyorlar.
***
Belediye temsilcilerine soruyorsunuz şehir merkezindeki trafik sorununu.
“Eskişehir'de şehir içi trafik sorunu diye bir şey yok” diye başlıyorlar konuşmaya.
Ardından da...
Şehir merkezinde trafik sıkışıklığının sabah işe gidiş ve akşam mesai bitimiyle yaşandığını söyleyerek “Yani pik saatlerde bu sorun yaşanıyor. Bunun dışındaki saatlerde şehir merkezinde trafik sıkışmıyor. Araçların akışı her caddede sorunsuz oluyor” diyorlar.
Dahası...
“Bu kadar trafik hemen her şehirde var. Belki de en azı Eskişehir'de var” diye de ekliyorlar.
***
Anlaşılacağı üzere iktidar temsilcilerine göre çevre yolunda, belediye temsilcilerine göre de şehir içinde trafik ve ulaşım sorunu, sabah ve akşam işe gidiş ve dönüş saatleri haricinde yok!
Şehirde madem böyle bir sorun yok, dağılalım bari!

Trafik 1

SOSYAL MEDYA VEKİLLERİ...

Eskiden 2 tip Milletvekili vardı. 
Biri seçim bölgesini ihmal etmeyen, diğeri ise seçim bölgesine uğramayan milletvekili tipiydi. 
Genelde, partisi adına şehirde yapmış olduğu çalışmalardan ötürü bileğinin hakkıyla milletvekili olanlar, 1. tip milletvekili sıralamasına girerdi. Bu vekiller bulduğu her fırsatta soluğu seçim bölgesi olan şehirde alırdı. Yeniden seçilebilme yolunun da kendi şehrini ihmal etmemekten geçtiğini iyi bilirlerdi.
***
Şehirle uzaktan yakından alakası olmayan, yukarıdan paraşütle listelere yazılan ve sonrasında milletvekili olanlar da 2. tip milletvekiliydiler. 
Seçim bölgesi onlar için hiçbir anlam ifade etmiyordu. 
O yüzden de Milletvekili seçildikleri bölgeye gelip gitme ihtiyacı pek duymadıkları gibi şehrin ve şehirde yaşayanların dertleriyle de pek dertlenmiyorlardı.
***
Şimdi, sosyal medya ile birlikte sayı üçe çıktı. 
Yani,tivit vekilliği  peyda oldu. 
Bu tip Milletvekilliği tercih edenlerin seçildikleri seçim bölgesine pek uğramasına da gerek kalmadı.
Ankara’da oturduğu yerden, ya da tatil yaptığı sahil kenarında,  bilgisayarların karşısına geçip, ya da, akıllı telefonlarıyla paylaşım yaparak aynı zamanda vekillik de yapıyorlar.
Sadece bu da değil…
***
Seçim bölgesine gitmek ve seçmenle görüşmek yerine, seçmenlerle sosyal medya aracılığıyla oturdukları yerden ve insan içine çıkmadan iletişim kuruyorlar.
Anlayacağınız...
Dijital teknoloji, hepsi olmasa da çoğu vekilin de işini fena halde kolaylaştırdı sanki...

1-300

KENTSEL DÖNÜŞÜM ADINA ATILAN ADIMLAR OLUMLU AMA YETERSİZ...

MHP İl Başkanı İsmail Candemir samimiyetine güvendiğimiz bir siyasetçi.
Övmek için söylemiyoruz, zaten övgüye de ihtiyacının olduğunu düşünmüyoruz ama kendisini sıkıntıya sokacak olsa bile doğruya “Doğru” diyebilen sayılı siyasetçilerden biri bize göre.
Katıldığımız televizyon programında, belediyelerin 6 aylık performansıyla ilgili ilk izlenimlerini sorduk kendisine.
***
Eskişehir'in en büyük sorunun un kentsel dönüşüm olduğunu söyledi önce.
Ardından...
Özellikle Büyükşehir Belediyesinin bu yönde adımlarının olumlu ama yetersiz olduğunu ilave ederek “Kentsel dönüşüm ciddi bir planlamayı ve kararlı bir çalışmayı gerektiriyor. Bu üç belediye ve kamu kurumları ile müşterek yapılırsa başarıya ulaşır” diye bir tespitte bulundu.
***
İktidar ve belediyelerin bir çekişme içinde olduğunu, bunun zaman zaman karşılıklı “engellenme” suçlamalarıyla su yüzüne çıktığını hatırlatıp “Her iki tarafa da bu konuda bir çağrıda bulunmayı, tarafları bir araya getirme konusunda köprü olmayı düşünmez misiniz?” diye sorduk.
Bu hususta bir girişimlerinin olacağını, önce kendilerinin şehrin meseleleriyle ilgili çok yönlü tespitini yapmak için yürüttükleri çalışmaların tamamlanmasının ardından bu çağrıyı yapabileceklerini ifade ederek tamamladı sözlerini...