2 Ağustos 2024 tarihinde Hayvan Hakları Yasası’nda yapılan değişiklik sonrasında tüm ülkede can düşmanlarına fırsat doğdu; belediyelere yapılan şikayetler katlandı, bu yetmedi birçok kişi gizli açık sivil itlafçılığa soyundu. Eline tırpanı, küreği alanların köpekleri acımasızca katletme,  geceleri zehirli yemlerlerle canları zehirleme haberleri  bizlere  ulaşmaya başladı.
     Bu tür şikayetler ne yazık ki şehrimizde de artarak ilgili belediyelere ulaşmakta.  Cumartesi günü bir telefon aldım. Bir bayan, numaramı nerden edinmişse, kim olduğunu söylemeden, benim kim olduğumu sormadan hemen lafa girişti, “Kanlıkavak’ta köpekler iki çocuğa saldırmış, çocuklar yaralanmış, ne zaman oradaki köpekleri aldıracaksınız”.  Haydaa! İlk soluklandığında, “şikayetinizi ilgili belediyeye yapın” dedim,”  “ben görevli değilim” diye de ilave ettim. Şaşırdı, sonra ben sordum, “çektiğiniz bir video foto var mı?” diye. “Var” dedi, “isterseniz göndereyim” diye ilave etti, ama hemen vazgeçti, “görevli değilim dediniz” diye kızdı bir de aklınca. Ben, “belediyeye ulaştırırım” dedim. “Yok ben kendim bulurum” deyince konuşmayı sonlandırdık. 
     Sonrasında oraya yakın oturan bir can korumacı arkadaştan rica ettim, oraya gitmesini, olayın eğrisini doğrusunu öğrenmesini.  Kısa süre sonra arkadaşım dönüş yaptı; iki çocuk, scooterle gelirken, birisi sahipli 2 köpek havlamış, onlar da korkup düşmüş scooter den. Tedbir amaçlı ambülans çağrılmış, çocukların sağlığıyla ilgili bir sıkıntılı durum yokmuş.
     Uzunca düşündüm olay üzerine; çocukların korkusuna üzüldüm elbette ama son zamanlardaki basından, tv. kanallarından köpek düşmanlığı üzerine pompalanan kurmaca, montaj yanlı haberlerin gencecik beyinlerde nasıl dönüşü mümkün olmayan yanlış algılara neden olduğunu. Bu bağlamda bizlerin çabalarının nasıl kısır kaldığını ve sonuç olarak Hayvan Hakları Yasasından hayvanları nasıl koruyacağız  durumuna  geldiğimizi içim acıyarak bir kez daha sorguladım.       
     Yıllardır şikayet gelmeyen yerlerden nasıl bilinçsizce, acımasızca,  genelde “çocuklarımıza saldırıyorlar” gerekçesiyle, “alın şunları” şikayetleri sonunda  o mahallelinin, esnafının çoğunluğunun sevip kolladığı uysal, sevecen köpeklerin ömür boyu barınaklarda mapusluğunun  başlamasını çaresizce izler olduk şu garabet yasa değişikliğinin çıkmasının akabinde.
     Görevini yerine getirmeyen kurumlar yüzünden o masumların canları yakılıyor,  ne diyeyim ki ben. Tek umudumuz Anayasa Mahkemesinden, bu vicdana da, hayvan haklarına da aykırı olan değişikliklerin iptali.