Nadir Toprak Elementleri olarak adlandırılan elementler adından da anlaşılacağı üzerine nadir bulunan ve havacılıktan haberleşmeye, savunma ve uzay sanayiden tıp alanına kader 20'den fazla yüksek teknoloji alanında kullanılan 17 elementten oluşuyor.
***
Trump'ın, Ukrayna topraklarında var olan bu elementlere göz koyması ve “Yarısını bize vereceksiniz” diye tutturması boşuna değil.
Zira...
Ukrayna'daki Nadir Toprak Elementleri rezervi, dünya rezervlerinin yarısını oluşturuyor ve ABD'nin de Çin ile ileri teknoloji konusunda yarışması için bu elementlere ihtiyacı var...
***
Sadece ABD mi?
Rusya'nın da, Avrupa'nın da gözü Ukrayna'nın Nadir Toğrak Elementlerine sahip madenlerinde.
***
Söz konusu Nadir Toprak Elementlerinin ciddi miktarda bulunduğu yerlerden biri de Eskişehir'de, Beylikova ilçesi sınırları içinde yer alıyor.
En son açıklandığında, 17 farklı toprak elementinin bulunduğu Beylikova'daki rezerv miktarının 694 milyon ton olduğu açıklanmıştı.
***
Hatta...
Beylikova'daki Nadir Toprak Elementi rezervinin, 800 milyon tonluk Çin rezervinin ardından dünyanın en büyük ikinci rezervi olduğu da kayda geçirilmişti...
***
Sonuç olarak...
Eskişehir Beylikova'da, Ukrayna'da var olan rezervin daha fazlası var.
Hal böyle olunca insan ister istemez endişeleniyor.
İnsan yine ister istemez “Ukrayna'daki Nadir Toğrak Elementlerinin yarısını isteyen Trump, acaba bunun ardından Beylikova'daki rezervlere de kafayı takar mı?”diye düşünüyor...
Volur mu olur!
DERTLER Mİ DERT DEĞİL, BÜYÜME Mİ BÜYÜME DEĞİL?
Vatandaş “Aylardır et alamıyorduk. Şimdi tavuk-balık da alamaz olduk Pazara bile çıkamaz haldeyiz “ diyor…
***
Anneler “Çocuğuma süt alamıyorum. Okula aç gönderiyorum” diye yakınıyor.
***
İşçi emeklileri “Geçinemiyoruz arkadaş!” diyor. İnsanca yaşayacak bir maaş bekliyor.
***
İşçiler “Ay sonunu getiremiyoruz” diyor, Asgari ücretin insanca yaşayabilecek bir seviyeye getirilmesini bekliyor.
***
İşsizler iş imkanı yaratılmasını bekliyor.
***
HBYS personeli “Hala taşeron olarak çalışıyoruz. 4-B kadrosuna alınmıyoruz” diyor. Kadro bekliyor.
***
Belediye taşeron işçileri “Bize niçin kadro verilmiyor?” diyor.
***
Mahkum yakınları “Af yasası niçin çıkmıyor?” diyor.
***
Engelli vatandaşlar ve yakınları “Kamuya alımlarda yüzde 3 olan oran niçin yükseltilmiyor. Biz insan değil miyiz?” diyor.
***
Ücretli öğretmenle “Bize niçin yıllardır kadro verilmedi?” diyor.
***
Çiftçiler “Borçlarımız ve cezalar niçin ötelemiyor. Silinmiyor?” diyor.
***
Sanayici “Elektrik-doğalgaz bir yana bir de vergi müfettişleriyle uğraşıyoruz” diyor.
***
KHK’lılar “suçsuz olduğumuz kanıtlandı ama hala mağduruz” diyor.
***
Hekimler hakları için sokağa çıkıyor, maaş ve tazminatlarını alamayan KFC ve Pızza Hut işçileri isyan ediyor.
***
Nereye dokunsanız ortaya bir yakınma, bir dert çıkıyor...
Üstelik bu dertler her geçen gün büyüyor.
***
Öte yandan açıklanan rakamlara bakarsanız, ülke de ekonomi de büyüyor! Milli gelir de artıyor!
Dertlerin de ekonominin de aynı anda büyüdüğü başka bir ülke yoktur herhalde?
Ne diyelim?
Ya dertler “dert” değil, ya da büyüme” büyüme” değil…
EMEKLİLİĞE DOST VE ARKADAŞLARI UĞURLAMIŞ...
İktisadi Ticari İlimler Akademisi'nde başlayan iş yaşamını sırasıyla Anadolu ve Osmangazi Üniversitelerinde sürdüren Sami Tekdemir, yıllarını verdiği mesleğinden emekliye ayrıldı...
Personel olarak başladığı iş yaşamında, şube müdürlüğünden saymanlığa, halkla ilişkiler sorumluluğundan Rektör danışmanlığına kadar neredeyse yapmadığı görev kalmayan, bir süreliğine bu görevlerin arasına Tepebaşı Belediyesi Başkan Yardımcılığı görevini de ekleyen Tekdemir, en son İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde Öğretim Görevlisi olarak çalışıyordu.
***
Yılların ardından “Bu kadar kafi” diyerek emekli olan Sami Tekdemir için geçtiğimiz Cuma günü ESOGÜ'de bir emeklilik töreni yapılmış.
Anadolu ve ESOGÜ'de birlikte görev yaptığı isimlerin katıldığı törende Sami Tekdemir emekliliğe kendisini seven akademisyen ve personel dostları tarafından uğurlanmış.
Kendisine mutlu, huzurlu ve sağlıklı bir emeklilik diliyoruz...