Yaren, Bursa'nın Karacabey ilçesinin Eskikaraağaç köyünde, bir balıkçı ile kurduğu dostluk nedeniyle, hemen hepimizin tanıyıp sevdiği bir leylek. Köyün muhtarı tarafından bu isim ona verilmiş, 2007 veya 2008 doğumlu olduğu tahmin edilmekteymiş.
     Leylekleri oldum olası bir ayrı severim. Baharın müjdecileri, kocaman kanatları, uzun kavuniçi renkli gagalarıyla bende hep hüzünle karışık inanılmaz bir sevinç yaratır bu güzel kuşlar.
     Seyahate çıkmak istediğim yıllarımda, baharda hep gökyüzünde ve hareket halindeyken onları görme ümitli başımı, gözlerimi yukarılardan ayırmazdım. Öyle derler ya; “leyleği uçarken görürsen o sene çok seyahat edersin” diye. 
Yaren leyleğin hikayesi kaç yıldır bizlerle paylaşılıyor. Tam anımsayamadım ama okuduğum kadarıyla, onun o köyle ve kendisini tuttuğu balıklarla özenle besleyen Adem amcayla arkadaşlığı 12 yılı bulmuş, bu inanılmaz uzun bir zaman dilimi.  Yaren’in vefası gerçekten de göz yaşartacak kadar etkileyici bence. 
     Yaren göç yolculuğunun on ikincisine çıkmış birkaç gün önce. Bu haberi okuyunca içim cız etti açıkçası. Onca yolu gidecek, orada tekrar yuva kuracak, belki de var olan yuvasına gidecek, çocuklarını büyütecek , bir sonraki bahara yine o millerce yolu kat edip bize, balıkçı Adem amcasına dönecek. Umudumuz elbette bu yönde.. 
     Yaren leylek bu yıl eşi Nazlı’yla birlikte şimdi Afrika yollarında. Güle güle git, yolun açık ve kolay olsun, seneye söz, seni ziyarete geleceğim canım, bolca da taze balık getireceğim..
     Evet, son leylekler de gittiğine göre biz de artık sonbaharın ilk ayı Eylüle, “hoş geldin” diyebiliriz. Ve çok sevdiğim Alpay’ın seslendirdiği şarkı “Eylülde Gel”i yine yeniden dinleyebiliriz:  
Eylül'de gel Eylül'de okul yoluna
Konuşmadan yürüyelim Gireyim koluna
Görenler dönmüş Hem de mutlu diyecekler
Ağaçlar sevinçten başımıza Konfet gibi yaprak dökecekler
Yaprak dökecekler Yaprak dökecekler…
 

yaren2