Belediyeler sürekli yenileyip geliştireceği sağlıklı bir altyapı oluşturmazsa, o şehrin merkezinde trafik sorunu yaşanır!
***
Trafik teşkilatı, trafiğin akışı ve kurallara riayetle ilgili kontrollerini yapmaz ve olan biteni görmezden gelme yolunu seçerse, o şehrin merkezinde trafik sorunu yaşanır.
***
Trafiğe çıkan araç sahipleri kurallara uymamayı alışkanlık haline getirirse, o şehrin merkezinde trafik sorunu yaşanır.
***
Sonuç olarak; bir şehir merkezinde trafik sorunu varsa, bunun sorumlusu, şehrin ihtiyacına yönelik altyapıyı sağlayamayan belediyeler, kontrol ve yönlendirmeleri yapmak yerine, trafik akışını kendi haline bırakan trafik teşkilatı ve bütün yolları kendisinin zanneden sorumsuz araç sürücüleridir!
***
Eskişehir merkezinde ciddi bir trafik sorunu olduğuna göre, bu sorunun sorumluları da bellidir...
Yeni yol,cadde ve bulvar açma niyeti olmayan belediyelerin, kontrol,denetim ve yönlendirme görevini boş vermiş trafik teşkilatının ve hiçbir kuralın kendisini bağlamadığını düşünen araç sürücülerinin olduğu bir şehir merkezinde, trafik sorunu çözülmez, çözülemez.
***
Eğer ki belediyeler de, trafik de, araç sürücüleri de “Kervan Yolda Düzülsün” diye umursamazlık içindeyse, bu kervan bırakın yolda düzülmeyi, yolunu bulamaz bizden söylemesi...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
VALİ GİBİ VALİ...
“Ben hukukun üstün olduğu, faili meçhullerin, eşkıyalığın, çetelerin olmadığı özgür bir ülkede yaşamak isterim. Ama bu özlem ile ölürsem, ki öyle görünüyor. Çünkü sevgili halkımızın bu anlamda ciddi bir talebi ve dayatması yok.
***
Ne demokratik örgütlerin ne de sivil insiyatifin böyle bir derdi yok. Çok şükür onların tek derdi: 'Birileri çıksın bizi kurtarsın'. O yüzden ben mezar taşıma 'Hür, demokrat, adam gibi bir ülkede yaşayamadan gitti”yazılmasını vasiyet edeceğim.”
***
Yukarıdaki sözler, 21 yıl önce bir trafik kazasında yaşamını yitiren efsanevi Vali Recep Yazıcıoğlu'na ait sözler.
Önceki gün ölüm yıl dönümüydü.
Ölümünden sonra görev yapan tüm valilerin örnek alması gereken valilerden biriydi.
Keşke makamından güç alan bütün valiler onun gibi makamına güç katabilseydi...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BİZ GAZETECİLERİ DELİRTMEK Mİ İSTİYORSUNUZ?
Gazeteci iki ineği olan çiftçiye sorar:
“Bu inekler ortalama kaç litre süt verir?”
“Hangisi? Beyazı mı Siyahı mı?”
“Beyazı”
“10 litre”
“Peki siyahı?”
“O da 10 litre”
***
Peki neyle besliyorsun bunları?”
“Hangisini? Beyazı mı Siyahı mı?”
“Beyazı”
“Otla besliyorum”
“Peki siyahı?”
“Onu da otla besliyorum”
***
Gazeteci iyice dellenir!
“Neden sürekli hangisi,hangisi diye soruyorsun? Zaten cevapları aynı”
Çiftçi:
“Çünkü siyah olanı benim de ondan”
Gazeteci:
“Haaa peki beyaz olanı?”
Çiftçi:
“O da benim...”
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
PROTOKOLDEKİ İSİMLER BİR HAYLİ İLGİ ÇEKMİŞ.
Anadolu Üniversitesi ile Kuşadasıspor kulüpleri arasında oynanan futbol karşılaşmasının protokol tribünü pek çok kişinin ilgisini çekmiş.
***
Protokolün ortasında milletvekili Ayşen Gürcan'ın oğlu Furkan Gürcan oturuyor.
Yanında, üniversitede müthiş bir yükseliş gösteren bir isim.
Arka sırada kulübü 40 milyon liraya satın aldığı iddia edilen Ankaralı iş adamı Taylan Şahin var.
Yine protokolde, eski 112 Başhekimi ve Emirdağlılar Vakfı Başkanlığından geçtiğimiz günlerde ayrılan Veli Görkem Pala ve tanınmış iş insanı İsmail Ilgaz...
***
Normalde bu protokol ve protokolde oturan isimler bu kadar ilgi çekmezdi.
Anadolu Üniversitesi futbol kulübünün satıldığının sıkça konuşulduğu şu günlerde haliyle ilgi çekmiş.