Şehir merkezinde birçok sokak var.
Hemen hepsinin genişliği 10-15 metre.
***
Sağlı sollu tek sıra araç parkları yüzünden ortada sadece bir aracın geçebileceği bir alan kalıyor.
Sözünü ettiğimiz bu sokakların çoğu tek yönlü olmadığı için karşılıklı gelen iki araç sürücüsü, tıpkı bir köprüde karşılaşan iki keçi misali başlıyorlar atışmaya ve kavgaya.
İkisi de birbirine “Geri git” işareti yapsa da, her iki yönün arkasından gelen araçlar yüzünden bu mümkün olmuyor.
***
Bu halde olan sokaklara acilen bir çözüm getirilmeli.
Bu çözüm artık sokakların tamamı tek yönlü hale mi getirilir yoksa her sokağın tek tarafına park yasakları mı getirilir bilemiyorum.
***
Ancak bu mesele biran önce UKOME nin gündemine getirilmeli.
Aksi takdirde bu sokaklar, başta ambulans ve itfaiye araçları başta olmak üzere hayati önem taşıyan araçların asla girip çıkamayacağı sokaklar halini alacak...
************
TIKAMAYIN BU ŞEHRİN ÖNÜNÜ ARTIK!
Eskişehir Rumeli İşadamları Derneği ERİAD bünyesinde bir yatırım şirketi kuruyor.
Amacı: Eskişehir'in termal turizmine katkıda bulunacak bir projeyi hayata geçirmek ve bu yönde yapılacak diğer yatırımların da önünü açmak.
***
Kızılinler Termal Bölgesi içinde yer alan 27 hektarlık bir alan ile ilgili Turizm Bakanlığına müracaat ederek tahsis talebinde bulunuyor.
***
Konu ile ilgili Vali, iktidar milletvekilleri ve iktidar partisinin il başkanı hem bilgilendiriliyor hem de onların desteği isteniyor.
***
Fakat tahsis, duyurularının yayınlandığı resmi gazetede yer almıyor.
***
Hayal kırıklığına uğrayan ERİAD bu projeyi gerçekleştirmekte son derece kararlı.
İyi ki de kararlı zira gerçekleştirecekleri proje bir sivil toplum örgütünün Eskişehir'de hayata geçireceği en önemli projelerden biri olacak.
***
O yüzden bir sonraki duyurularda da tahsis çıkmazsa projeyi yerel yönetimlerle birlikte özel mülkiyetler üzerinden hayata geçirmeyi düşünüyor.
Bakanlık, Termal Turizm Bölgesi ilen ettiği Kızılinler'de böyle bir proje gerçekleştirmek isteyen bir derneğe bu tahsisi niye yapmaz ki?
Bu şehrin iktidar partisi aktörleri, şehre katkı sağlayacak böylesine önemli bir projenin gerçekleştirileceği alanın tahsisini yaptırmak için bakanlığa neden baskı yapmaz ki?
Hani zaman zaman “Bu şehrin önü nasıl tıkanıyor?” diye soruyoruz ya sık sık...
İşte bu tahsis olayı, bu sorunun en güzel cevaplarından biri aslında...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
DARBE YAPMAK-TURŞU KURMAK...
Kenan Evren bir sabah gazeteleri karıştırıyor.
O sırada gazetenin birinde bir fıkra çarpıyor gözüne…
Başlıyor okumaya…
Fıkra şöyle;
Güney Amerika’da bir uzmana sormuşlar; “Darbe yapmak mı daha kolaydır, yoksa hıyar turşusu yapmak mı?”
Uzman, soruyu cevaplamış; “Darbe yapmak daha kolaydır.”
“Neden?” sorusunun ardından uzman devam eder;
“Çünkü hıyar turşusu yapmak için en az 2-3 kilo aynı boy taze hıyarları seçeceksin, onları uygun kıvamda tuz, limon, sirkeli suyun içinde uygun süre bekleteceksin, vs, vs, oldukça uzun iş. Ama darbe yapmak için üç hıyarı yan yana getirmek yeterlidir.”
***
Kenan Evren bu fıkrayı okuyunca çılgına döner. Derhal Ali Baransel’i çağırır, başlar kızmaya; “Bu ne rezalet, böyle bir saçmalığın yayınlanmasına nasıl izin verirsin, neden kontrol etmiyorsun…”
Ali Baransel ne olduğunu anlamak için gazetedeki fıkraya bir göz atar ve;
“Sayın paşam, boşuna üzülüyorsunuz, bakın burada üç hıyar diyor, beş hıyar demiyor ki”
Bunun üzerine Kenan Evren gazeteyi alıp fıkraya tekrar bakınca hak verir ve şunu söyler; “Evet bizle alakası yok!”
***
Bugün 12 Eylül darbesinin yıldönümü.
-Hükümet görevden alındığı.
-Türkiye Büyük Millet Meclisi lağvedildiği.
-Anayasa uygulamadan kaldırıldığı.
-Siyasi partiler kapatıldı, parti liderleri gözetim altında tutuldu, yargılandığı.
-Türk siyasetinin yeniden tasarlandığı ve yaklaşık dokuz yıl süren askeri düzende, 14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldığı.
-Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandığı.
-517 kişiye idam cezası verildiği.
-171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendiği.
-937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandığı.
-Gazeteler 300 gün yayın yapamadığı.
-30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldığı, nereden bakarsanız bakın, 5 kişinin bir araya gelip, Ülkenin 20 yıl geriye gitmesine neden olan bir darbenin yıldönümü bugün…
Üzerinden yıllar geçmiş olsa da yarattığı çile, acı ve gözyaşlarının hala unutulmadığı, ortaya çıkarttığı faturanın hala ödendiği kötü bir dönemin yıldönümü bugün…
Dahası…
Unutmak istediğimiz ama unutamadığımız Türkiye’nin en karanlık döneminin yıldönümü…
Keşke hiç olmasaydı! Keşke hiç yaşamasaydık!