Evet, sıklıkla yaşadığımız bir olay damlarda, çatılarda kediciklerin mahsur kalması.  Bir şeyden korkup kaçıp çıkıyorlar, yaşam alanları kalmadığından doğum yapacak emin yer diye sığınıyorlar filan.  Sonuçta çıktıkları çatılardan inemiyor, acılı,  rahatsız eden, kıvrandıran miyavlamalarıyla insanı yardıma çağırıyorlar.
     Bu durumlarda ne yapılmalı, kimden, hangi kurumdan yardım istenmeli? İlgili binalarda kimse yoksa, ev sahipleri yoksa zaten durum daha da vahim. Bazen evin sakinleri olsa da çatılarına çıkma izni vermiyorlar saçma sapan mazeretlerle. Günlerce orada aç, susuz, yazın sıcakta, kışın ayazda kalakalıyor o güzel canlar.
     Çok yakın zamanlara kadar itfaiyemiz bu tür sıkıntılarda imdadımıza koşuyordu; metrelerce merdivenleri, seyyar balkonlarıyla canları o sıkıntılı durumlardan kurtarıyorlardı. Ama bir süredir bu tür ihbarlara icabet etmez olmuş itfaiye! Ancak  “bir yere sıkışırsa kedi, köpek, kuş o zaman geliriz” diyorlarmış. Ve ilave ediyorlarmış, “onlar oraya nasıl çıktılarsa öyle de inerler(!)” diye.
     Sonuç olarak, vicdanlı insanlar çaresizlik içinde kıvrım kıvrım, çatıdan sürekli en acıklı tınılarla miyavlayan kedileri nasıl kurtaracağım derdine düşüyor.     
     Onlardan bir tanesi geçtiğimiz hafta bana da ulaştı. “Üç dört gündür, Hamamyolu’ndaki Gemicigil mağazasının çatısında bir kedinin mahsur kaldığını, çok sayıda yardım çağrılarının sonuçsuz çıktığını” anlattı oradaki bir esnaf. Magaza çalışanıyla görüştüm, kendillerinin de üzgün olduğunu,  içeriden çatıya çıkılmasının neredeyse olanaksız olduğunu anlattı. Sonra oraya yakın bir arkadaşım gitti,  yan bina Erçevik işhanından çatı aralığına ulaşıp, çatının kapağını açık bırakmış kedi iner umuduyla. Bu arada Odunpazarı Hayvan Sağlık Merkezi’yle görüştüm; canlı kapanları varmış, onlardan rica ettim çatıya bırakmaları için. Ekip gitmiş, kapanı birisinin belediyenin demirbaşı olduğu için teslim alması gerekiyormuş, ama kimse almak istememiş. Ekip geri gelmiş bir şey yapamadan.
     Kedinin mahsur kalışının beşinci gününe girildi bu arada. Neyseki işi yine gönüllüler halletmiş; bir canlı kapan bulunmuş ve kurtarma başarıyla sonuçlanmış.  Şöyle bir durup düşündüm; bir uygar ülkede, batıda böyle bir durumda ne yapılırdı diye. Çok kısa sürede o cana ulaşılıp, çatıdan indirilip korumaya alınırdı, izlediğim yüzlerde videoda birebir gördüm çünkü.
     Bu durumlarda sevgili itfaiyemiz birkaç adet canlı kapan alsa demirbaşına, çatılara çıkınca kediler kaçıyor mazeretine sığınmadan o kapanın içine yiyecek, su koyarak oradan kurtarsa kedicikleri, bu kadar mı zordur bu? Sonuç olarak biz can korumacılar belediyelerimizden haklı olarak talepte bulunuyoruz; orada imdat çığlığı atan da bir candır, onları nasıl ve hangi kurumunuz aracılığıyla kurtaracaksanız kurtarın lütfen. Çatıda, damda bir insan olsa böyle kayıtsız kalmazdınız değil mi? Ama kediler de bizim küçük, yaramaz ve hiç büyümeyen çocuklarımızdır bunu da böyle bilin isterim.