Çalışma Bakanlığı okullarda tam zamanlı görev yapan temizlik personellerinin çalışma şeklini yarı zamanlıya dönüştürmüş.
***
Eğitim Bir Sen şuba başkanı İbrahim Akar bu kararı haklı olarak eleştiriyor.
Bu uygulamanın okullarda temizlik ve hijyen ortamını yok edeceğini söylüyor.
***
Okullarda Öğretmen açığı sorunu var...
Okullarda Rehber Öğretmen açığı sorunu var.
Okullarda Öğrencilerin beslenememe sorunu var.
Okullarda akran zorbalığı sorunu var.
Okullarda mülteci çocuklarının yaşadığı sorunlar var.
Okullarda engelli öğrencilerin yaşadığı sorunlar var.
Okullarda sınıf mevcudu fazlalığı sorunu var.
Okullarda taşımalı eğitim sorun u var.
Okullarda müfredattan kaynaklanan sorunlar var.
Okullarda ezberci eğitim sisteminden kaynaklı sorunlar var.
Okullarda sınav sisteminden kaynaklı sorunlar var.
Okullarda planlama sorunu var.
Okullarda kayıt parası sorunu var.
Okullarda çocukların sabahın kör karanlığında okula gitme sorunu var.
Okullarda çocukların akşamın karanlığında evine dönme sorunu var.
Okullarda öğretmenlerin yetersizliğinden kaynaklı sorunlar var.
Okullarda liyakatsiz yöneticilerden kaynaklı sorunlar var.
***
Kısacası...
Okullar daha açılmadan bunun gibi yüzlerce sorun var.
Bunca sorun yetmiyormuş gibi şimdi bunlara bir de temizlik sorunu eklenmiş oldu.
Bu kararla birlikte artık okullarda sınıflar, koridorlar, tuvaletler eskisi gibi temiz olmayacak!
Hani mecaz anlamda “Eğitimin içine edildi” deniyor ya, işte o mecaz resmen gerçek olacak!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
15 BELEDİYE BAŞKANINDAN SADECE BİRİNE GÖSTERİLMEYEN TOLERANS İLGİNÇ DEĞİL Mİ?
Belediye başkanlarının seçimi kazanıp koltuğa oturmasının üzerinden beş ay geçti.
Bu beş ayın da abartısız üç ayı ziyaretçi kabul edip, tören,açılış,toplantı,düğün ve cenaze gibi programlara katılmakla geçti.
O yüzden belediye başkanları şu son bir-iki aydır belediye işlerine yoğunlaşabildi.
***
Anladığım ya da tahmin ettiğim kadarıyla, kamuoyu bu durumun gayet farkında.
O yüzden de yeni dönemde belediye başkanlarına tanınan bir tolerans süresi var.
Bu tolerans süresi de muhtemelen altı aylık bir süreci kapsıyor.
***
Yani...
Bugün için belediye başkanları yaptıkları ya da yapmadıklarından dolayı kamuoyu tarafından eleştirilmiyorsa, seçim öncesi verdikleri sözler ve vaatler ile ilgili sorgulanmıyorsa, bunun nedeninin, kamuoyunun kendilerine tanıdıkları bu tolerans süresinin henüz dolmamış olmasındandır diye düşünüyoruz.
***
Biz böyle düşünüyoruz ve bunun da doğru bir düşünce olduğu kanaatindeyiz ancak nedense hemeen hemen tüm belediye başkanlarına tanınan toleransın özellikle bir kırsal ilçe belediye başkanına tanınmak istenmediğini, seçilmesinin üzerinden bir hafta bile geçmeden başlayan eleştiri bombardımanının neredeyse beş aydır devam etmesini ilginç buluyoruz.
***
Eskişehir'deki CHP, AKP, DSP ve BBP'li 15 belediye başkanından 14'ü ile ilgili işleyen tolerans yaklaşımının sadece bir ilçe belediye başkanına gösterilmeyişi “Acaba” sorularını beraberinde getirdiği için de oldukça enteresan geliyor...
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
SİYASETÇİLERE NASİHAT OLSUN!
Siyasette çok sık rastlanan bir durum var…
Bu günden yarına ne olacağını kimse kestiremiyor…
Ne hedef koymak işe yarıyor ne de plan yapmak…
Bu günün en kudretli kişileri bakıyorsunuz yarın hiçbir şey olamamış siyasette.
***
Askerlik yapanlar daha iyi bilir…
Askerler, komutan eşliğinde uygun adım yürüyüş yaparlar…
Komutan aniden “Geriye dön!” diye bağırdığında, en arkadakiler en öne, en öndekiler en arkaya dönüverir aniden…
***
Siyaset de aynı bu misal…
Kenarda, köşede kalmış, unutulmaya yüz tutmuş, adı dahi anılmaz olmuş insanlar, tıpkı komutanın “Geriye dön!” komutundaki gibi birden partinin en üst görevine getiriliverir…
O komuta kadar partinin en önünde giden, bıçağının her iki tarafı da kesen, etrafında pervane olunanlar ise “hiç” oluverirler…
***
O yüzden…
Bu işi bilenler, siyasetle uğraşanlara sürekli yukarıdaki, “siyasette bugünden yarına ne olacağı belli olmaz” lafını hatırlattıktan sonra “Geldiğin yerde kalıcı değilsin, gittiğin yerde de ne olacağı belli olmaz” nasihatinde bulunurlar…
***
Ama gelin görün ki, bu nasihatler hiç dinlenmez…
Gelen, geldiği yerde ömrünün sonuna kadar kalacağını düşünür…
Giden de artık kendisinin hatırlanmayacağını…
Halbuki her değişim, komutanın düdüğü ve beraberinde vereceği “Geriye dön!” komutunda saklıdır…
O komut defalarca verilir…
Defalarca, en öndekiler en arkaya, en arkadakiler de en önde kendilerini buluverir…