Sosyal Güvenlik Kurumu; milyonlarca kişinin sağlık sigortası borcu için icra takibine başlıyor.

Ekonomik kriz nedeniyle nefes almaya mecali kalmamış olan, asgari ücretli, işsiz, emekli, eski borçlu ve küçük esnaf açlık sınırının altındaki gelirle yaşamaya mahkum edilirken, ağır ekonomik koşullar toplumun diğer bir kesimi olan borçluları da derinden etkilemeye devam ediyor.

3 milyona dayanan işsizlik sayısıyla, sorunun kaynağına her gün yeni sorunlar eklenirken, sonuçları itibariyle toplumsal bunalımın had safhaya ulaştığı bu günde, sabah 05:53’te SGK tarafında yaklaşık 9 milyon borçluya gönderilen mesajın şekli, içeriği ve zamanlaması, toplumu rencide etmiştir.

Kurumun; aldığı bu kararlarla, çözüm yolu arayışları ilk günde tepki toplarken, gerçekçi ve adalet duygusundan uzak bu mesaj içeriği şaşkınlık yaratmıştır.

Bin kişi, on bin, yüz bin kişinin borcuna denk gelecek büyüklükte olan borçlu işletmelerin borcu tahsil edilmezken, evine ekmek götürmekte zorlanan düşük ücretlinin boğazına sarılmak bu ülkeye yakışmıyor.

Bu durum, kuruma, hükümete ve devlete olan güveni bir kat daha sarsarken, SGK, büyük işverenlerden tahsil etmesi gereken yüksek miktardaki prim alacakları yerine, işveren borçlarına göre daha küçük tutarlarda olan gariban vatandaşın prim borçlarının peşine düşmüş görünüyor.

Ülke ekonomisinin geldiği noktada, zenginden tahsil edilemeyen borçlar maalesef yine fakirden tahsil edilmeye çalışılmaktadır.

Örneğin; 10-15 yıl önce, geçmişe dayalı 7 bin lira olan borcunu ödeme imkanı bulamamış bir vatandaşın, faizlerle birlikte bugünkü borcu nerdeyse 70 bin liraya ulaşmış, vatandaşın bu koşullarda borcu ödeme imkanı çok ama çok zordur.

Sanki, kurumun veya hükümetin derdi borcu tahsil etmekten ziyade vatandaşı cezalandırmakmış gibi gözüküyor.

Eylül ayının sonuna kadar borcunu ödemeyen borçlulara önce ödeme emri, yasal takip, akabinde de GSS prim borçlarını ödemeyenlere haciz işlemi başlatılacağı söylenmektedir.

Bunun nihai bir çözüm yolu olduğunu düşünmüyorum. Madem bu borçlar bu güne kadar ödenememiş, demek ki borçluya uygun koşullar sağlanmamıştır.

En son geçen sene yapılandırılan borçların neden 18 taksitle sınırlandırıldığı. Örneğin neden 36-48-60-72 veya 120 ay taksit yapılmadığı ve vatandaşa neden kolaylık sağlanmadığı önemli bir soru olarak vatandaş haklı olarak sormaktadır.

Yasal takip, ödeme emri, icra ve haciz işlemiyle nüfusun yarısını etkileyecek bu kararın en kısa zamanda geri çekilmesi, yeniden gözden geçirilmesi, icra ve haciz işlemlerinin, toplumda daha derin yaralara neden olacağını hatırlatıyoruz.

Ülke kaynaklarını, dengeli ve adaletli dağıtarak, gelir ve gider dengesini eşit dağıtılmasından yanayız.

SGK borçlusuna haciz işlemi başlatarak ne sağlık sistemi ne de ekonomi düzelir.

Toplayarak, taşıyarak değirmeni döndürmeye çalışanlar bilmelidirler ki, tellere takılan yünle, yorgan yapılmaz. Yorganına göre uzanmayan ayaklar çokça karın ağrıtır.

Çünkü ekonominin çarkları ancak ve ancak üretimle döner.
Ama yavaş dönen ekonomi çarkının yükünü ise hep vatandaş öder.