Tarih 20 Nisan 2021…
Jeoloji Mühendisleri Odası’nın Deprem Danışma Kurulu “İçinden diri fay geçen” kentlerle ilgili bilgilendirme raporları hazırlamış.
***
Raporlar arasında Eskişehir ile ilgili rapor da var…
***
Eskişehir’in hem Batı Anadolu hem de Kuzeybatı Anadolu fay zonlarının arasında kalan bir coğrafyada yer aldığı ifade ediliyor raporun giriş kısmında…
İl merkezinin ise önemli bir kısmının alüvyon üzerinde yer alan bir bölgeye yerleştiği ifade ediliyor.
***
-Bu nedenle gelecekteki depremlerde zeminden kaynaklanan olumsuzluklar yaşanmasının beklenildiği…
-Eskişehir’in olası bir depremde şiddetle sarsılacağı…
-Olası büyük bir depremde hem depremin yaratacağı şiddetli sarsıntı hem de yüzey faylanması tehlikesi nedeniyle büyük hasarlar yaşanmasının beklendiği belirtiliyor…
***
Raporda, bu durumda en akıllıca yaklaşımın, yapıların deprem sarsıntılarını karşılayacak biçimde kurallara uygun hale getirilmesi tavsiye edilirken, alınacak tedbirlere ilişkin şu uyarılarda bulunuluyor:
***
-Deprem master planı hazırlanmalı.
-Diri fay hatlarının yeri net olarak belirlenmeli…
-Fay sakınım bandı üzerindeki bina ve yapılar zaman içinde kaldırılarak, bu alan içinde kalan nüfus azaltılmalı…
-Master plan doğrultusunda fay hatları üzerinde kalan alanlarda bina ve bina türü yapılara sınırlama getirilmeli…
-Yüzey faylanması tehlikesi kuşağı içinde kalan yerler, park ve günü birlik kullanılacak hale getirilmeli…
-Henüz yerleşim olmayan alanlar kesinlikle imara açılmamalı…
***
Hazırlanan rapor Eskişehir’in deprem ile ilgili fotoğrafını ortaya koymuş…
Şehrin mevcut durumunun teşhisini de yapmış…
Hatta…
Tedavi yöntemini gösterip bundan sonra uygulanması gereken reçeteyi de elimize vermiş…
Bu durumda bize sadece uygulamak kalıyor…
Umarız başta belediyeler olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlar bu rapor doğrultusunda gereğini yapmak için biran önce kolları sıvar…
***
Fakat…
Tıpkı diğer yaşadığımız depremlerde olduğu gibi yaşadığımız bu deprem felaketi de zaman içinde unutulur ve bu rapor da tıpkı diğer raporlar gibi sümen altı edilirse…
Yani…
Tıpkı eskiden olduğu gibi, depreme karşı alınacak tedbirler konusu “kervan yolda düzülür” anlayışına dönerse, bir gün bütün ülke, Eskişehir’in de içinde bulunduğu ve büyük yıkıma uğradığı başka bir deprem felaketine daha uyanır!
eskişehir-8

deprem-8

KEŞKE TEK FARK O OLSA!

“Sen de taktın bu Japon uzmanlara valla!” diyeceksiniz belki ama bakın bu önemli!
Japonya’dan yaşanan deprem felaketi üzerine ülkemize gelen Japon uzman gazetecilerin sorularını yanıtlıyor.
***
O sırada, altında yüzlerce insanın kaldığı çöken rezidansın müteahhidinin yurt dışına kaçmak isterken havalimanında yakalandığı haberi geliyor.
***
Gazetecilerden biri Japon uzmana şöyle bir soru yöneltiyor:
-“Sizin ülkenizde böyle göçen binalar yapan müteahhitlere ne tür cezalar verilir?”
Japon uzman son derece kısa ve net bir cevap veriyor:
-“Bizim ülkemizde böyle binalar yapılmaz ki!”
Adam kibar! Son derece de nezaketli…
Türkiye ile Japonya arasında tek farkın bina kalitesi olduğunu söylüyor…
Halbuki…
İki ülke arasında tek farkın bina kalitesinden ibaret olmadığını herkes gibi o da biliyor!
japon-1

BU SÖZLERİ SÖYLEMEK 99’DA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ, BU GÜN SÖYLEMEK İSE HAİNLİK Mİ?

“Türkiye yönetilmiyor ve yönetemeyen, yönetmesi mümkün olmayan bir mekanizmanın yönetiyormuş gibi yapması binlerce cana mal oluyor.
Eğer bugün birilerinin fiyakası bozulmasın diye söylenmesi gerekenlerin ‘milli birlik ve beraberlik’ nutuklarının altında ezilmesine göz yumarsak; bugün susarsak, bu çarpık mekanizma yüzünden yüzlerce insanın ebediyen susmasına ortak olmuş olacağız”
***
Bu sözler AK Parti sözcüsü Ömer Çelik’e ait.
17 Ağustos 99 depreminin altı gün sonrasında, Yeni Şafak gazetesinde çıkmış söylediği bu sözler…
Ne diyeceğiz şimdi bu sözlere?
17 ağustos depreminin altı gün sonrası bu sözleri söyleyebilenlerin bugün için “Gün milli birlik günü. Siyaset zamanı değil” deme hakkı var mı sizce?
ömer