Bildiğiniz gibi Tayyip Erdoğan'ın "güçlü toplum, güçlü ailelerle mümkündür" diyerek 2025 yılını "Aile Yılı" ilan etmişti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, aile konusundaki her türlü çalışmayı zirveye taşıyacakları bir süreç olarak 2025'in Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüksek takdirleriyle "Aile Yılı" olarak ilan edildiğini bildirmiş. Demek ki Reis, AKP iktidarının yok ettiği her şeyi hatıra olarak o yılın sloganı olarak ilan ediyor. Geçen yıl tüm emeklilerin anasını ağlattık, onları sefalete, yoksulluğa ve açlığa mahkûm ettik, bu sene de özne değiştirelim sırayı ailelere verelim dediler. Yani emeklileri imha ettiler, anlaşılan biraz daha gençlere sıra gelsin diyerek gözlerini ailelere diktiler. Nedeni de doğurganlık sayısının düşmesi. AKP iktidara geldiğinde doğurganlık oranı 2,38 iken bugün oran 1,51’e düşmüş durumda. Bu düşüşü bile yorumlamaktan uzak bir zihin yapısı ile yönetiliyoruz. İnsanlar kendilerini yönetenlere güvenemiyorlar ki, doğacak çocuklarına nasıl bir gelecek sunacaklarını kestirebilsinler. Ülkesinin geleceğine göremeyen dünyaya getireceği çocuğun geleceğini nasıl görsün?..
Bu yıl "aile yılı" olacakmış! Geçen yıl 653 kadının öldürüldüğü, ailenin temeli sayılan kadınların ve çocukların kendilerini özgüvensiz, yaşamlarını tehdit altında hissettikleri, kadına karşı şiddetin, çocuk istismarlarının ve her alanda eşitsizliklerin her geçen gün arttığı, aile ekonomilerinin çöktüğü bir ülkede “aile yılı” ilan edilmesi trajikomik bir durum. Senelerdir “üç çocuk yapın, üç de yetmez beş yapın” diyerek kadınlar adına verdiğiniz kararlarla oluşturduğunuz zihniniz son bir hamle ile bu yılı “aile yılı” olarak ilan ediyor öyle mi? Artık bu ülke yurttaşlarına düşen görev; kadınların ve çocukların yaşam haklarının ihlal edilmediği, hukuki ve sosyal güvencelerinin sağlandığı, mutlu, ekonomik açıdan güçlü bireylerden oluşan bir aileyi kurma yolunda çaba gösterebilecek yöneticileri iş başına getirmektir. “Emeklileri koruyamadık, bu yıl bari aileleri koruyalım” diyorum…