Partilerde resmen milletvekili aday adayı enflasyonu yaşanıyor…
Müracaat eden her aday adayı “Benim işim garanti” diyor…
***
Öyle ki:
Her aday adayı kendince milletvekili listesinin ilk iki sırasını kesinleştirmiş.
Her aday adayı güya, araya hatırı sayılır bir kişi bulup, onu devreye sokmuş.
Araya sokulan her hatırı sayılır kişi genel başkanın bile hayatta “Hayır” diyemeyeceği bir kişiymiş…
***
Her aday adayı partinin çok önemli isimleriyle görüşüp defalarca söz de almış.
Zaten liste garantisi almasa aday adayı olmazmış. Yoksa manyak mıymış aday adayı olsun!
***
Her aday adayı araya giren hatırlı kişiler ve aldığı sözler üzerine şimdiden lacivert takım elbiselerini satın almış.
Her aday adayı seçim akşamı kameralar önünde yapacağı konuşmanın antrenmanını evindeki ayna karşısında yapmaya başlamış.
***
Her aday adayının milletvekili seçildiğinde Eskişehir için çok önemli projeleri varmış.
Her biri bu projeleri sayesinde Eskişehir’i uçuracakmış.
***
Her aday adayı milletvekili seçildikten sonra ne kadar farklı bir vekil olduğunu herkese ispatlayacakmış.
Kısacası…
Her aday adayı şimdiden milletvekili olmuş bile…
Aralarında, meclisteki danışman, sekreter ve şoförünü bile belirleyenler varmış iyi mi?
Ne diyelim?
Hayalleri yüksek olanın hayal kırıklıkları da beter olur!

aday adaylığı-1

******

BU ÇALIŞANLAR, BU VATANDAŞLAR CANLARINI SOKAKTA MI BULDU?

ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastane binasının riskli olma ihtimalini ve bu ihtimalin de endişe yarattığını günlerce yazdık…
İnşaatının tam 15 yıl sürdüğünü, 47 yıldır kullanıldığını, yanından fay hattı geçtiğini, altından sürekli su boşaltıldığı iddiasını defalarca dile getirdik.
Bir yetkili de çıkıp: “Gerekli kontrolü yaptırdık. Bina sağlam ya da riskli” demedi iyi mi?
Sadece rektör bir açıklama yaptı, o da “Yazışmalar sürüyor” falan diyerek topu taca attı.
***
Önceki gün de yapıların kontrolünden sorumlu olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği müdürlüğünün Ertuğrulgazi mahallesinde bulunan hizmet binasının depreme dayanıksız olduğu iddiasını dile getirdik bu köşede…
Yapılan kontrollerde müdürlük binasının son derece dayanıksız olduğunun tespit edildiği, müdürlük için yeni hizmet binası arayışına başlanıldığı iddiasını ifade ettik…
Yine bir yetkili çıkıp “Evet bina sakat çıktı” ya da “İddialar asılsız. Bina sağlam” diye açıklama yapmadı…
***
Biz bir yandan bu iki kamu binasının taşıdığı riski dile getirirken bir yandan da okurlarımız haklı olarak  İki Eylül Caddesi üzerinde bulunan PTT, Nüfus Müdürlüğü ile Odunpazarı’nda bulunan SGK binalarının riskli olabileceğine ilişkin endişelerini dile getirmeye başladılar.
***
Şehirde özellikle kamu binalarıyla ilgili böyle bir endişe yaşanırken şehir yöneticilerinin söz konusu kamu binalarının sağlam olup olmadığıyla ilgili tek bir açıklama yapmamasını anlamak mümkün değil!
O kamu binalarında gün boyu mesai yapan memurlar ile yine o kurum binalarına işi olduğu için girmek durumunda kalan binlerce insan canlarını yolda bulmadığına göre, söz konusu kamu binalarının ne halde olduğunu bilmek de hakları olsa gerek…
***
O nedenle şehri yönetenler kamu kurumlarına ait binaların sağlam olup olmadığını biran önce ve tek tek açıklamak durumunda…
Çalışanların gün boyu dua ederek görev yaptığı, işi düşenlerin de yine dua ederek içine girdiği bu kamu binalarının ne durumda olduğunu saklamanın neye yararı var ki?
Sorunu görmezden gelip, halı altına süpürmekten başka!

bina 1

bina 2
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
 

SADECE ELE GEÇİRMEK YETMİYOR DEMEK!

Karı-koca safariye gitmişler…
Muhtemelen Afrika ülkelerinden biri…
Araçlarının içinde safariye çıkmışlar…
Bir yandan fotoğraf çekiyorlar çevredeki hayvanları bir yandan da kameraya alıyorlar camları açık araçlarının içinden.
O sırada bir maymun gelir araçlarının yanına.
Maymunu gören çift gülerek görüntü alırken, yeni gelenlerle maymun sayısı artmaya başlar.
Sağdan-soldan, ağaçlardan inenlerle binlikte bir anda 20-25 maymun oluverir aracın başında.
Çiftin yüzünde oluşan o baştaki gülümseme aniden endişe ve korkuya dönüşür.
Zira, maymunlar camları açık aracın içine girmeye başlar.
***
Genç çift fotoğraf makinesi ve kameralarını dahi alamadan araçtan çıkıp kaçmak durumunda kalırlar.
Maymunların neredeyse tamamı artık aracın içine girmiş, aracı resmen ele geçirmiştir.
Bir anda koltukları ve direksiyonu kemirmeye, aracın içindeki eşyaları dağıtmaya başlarlar.
Belli ki yiyecek bir şeyler arıyorlar.
Bir süre sonra bulamayınca çıkıp giderler..
Arkalarında, içi harap olmuş, camları açık bir araç kalır.
***
Maymunlar aracı ele geçiriyorlar...
Aracın mahvolmasını da sağlıyorlar...
Bir tek aracı çalıştırıp yürütmeyi başaramıyorlar...
Demek ki, Oda, Dernek, Kulüp, Federasyon, Konfederasyon, Belediye, Ülke, neresi olursa olsun…
Sadece ele geçirmekle iş bitmiyor …
Çalıştırıp, yürütebilmek de gerekiyor.
Aksi takdirde o, ele geçirilen her neresiyse, orada tıpkı maymunların vermiş olduğu zarar gibi bir mahvolmuş bir enkaz yeri kalıyor… 
 

maymunlar