Dünyayı paylaştığımız canlar, hayvanlar; Ülkemizde önem sıralamasında bazen en üstte bazen en dipte.
Bir bakarsınız gazetelerde, Tv. haber kanallarından manşet olmuşlar. “Vay efendim köpek saldırısı, köpek kovalaması, köpekten kaçan çocukların yola kaçmaları..” Bu ve buna benzer, ne kadarının doğru ne kadarının yalan olduğu belirsiz haberler günlerce manşetlerde kalır.
Zaten bazı merhametsiz kişilerin, vicdansız yüreklerin hedefinde olan o canlara, düşmanca davranışlar artar, kafeslerinin içinde yakılırlar, resmi belediye barınaklarında kafalarına kürekle vurularak öldürürler.
Apartmanların yönetim toplantılarında şikayetlere konu edilirler. Ülkenin hiçbir derdi kalmamış gibi kediler, köpekler, olmadı nesilleri koruma altına alınmış yaban canları ayılar, tilkiler, alıcı kuşlar hedef tahtası olarak gösterilirler..
Sonra bir şeyler olur, mesela büyük bir afet yaşanır ülkenin bir yerinde; orman yangınları, sel felaketleri ve depremler gibi.. Belki hayvanlar gündemin ilk sırasından inerler ama, yaşanılan felaketlerin, insan ruhundaki travmaların, ekonomik olumsuzlukların faturalarını bir şekilde yine yeniden onlara ödetir insanoğlu.
Hayata geçirilecek projeler, sürekli ötelenen yasaların emrettiği yaptırımlar, hepsi hepsi bir anda yok sayılır. Çünkü insanların çok daha büyük(!) dertleri vardır.
Ama hiç düşünülmez ki o yaşananların sorumlusu asla hayvanlar değildir; onlar ekonomik krize yol açmazlar, ülke kaynaklarını heba etmezler, doğaya zarar vermezler, talancılık, yandaşlık yapmazlar. Yalan söylemezler, sahtekarlıkları asla olmaz. Depremlere yol açmaz, doğal afetlerde evlerin yıkımına sebep olacak hilekarlıkta bulunmazlar..
İstedikleri sadece ve sadece dünyaya gelen, var olan her canlının olduğu gibi “yaşamak hakkı”. Bu haklarını savunamadıkları, dillendiremedikleri için de sürekli yok farz edilirler yetkililerce, devlet otoritelerince.
Şimdi yine böyle bir zamandayız. Yaşanılan büyük deprem felaketinin ardından, hayvanlarla ilgili yapılacağı vaat edilen tüm projeler belirsiz bir zamana kadar askıya alındı ne yazık ki.. Oysa yaşanan acılarda onların en ufak bir katkıları olmadı olamaz da. Çünkü onlar hayvan. Doğanın yarattığı gibi saf, katıksız karaktere, davranış biçimlerine sahipler. Ya bizler?