Önümüzdeki Nisan ayında seçimler var…
Bu seçimlerde harcamak üzere mecliste gurubu bulunan partilere hazine yardımı dağıtılacak…
***
AKP 1 milyar 961 milyon 300 bin lira
CHP 1 milyar 43 milyon 900 bin lira
HDP 539 milyon 500 bin lira (geçici bloke konuldu)
MHP 511 milyon 500 bin lira
İYİ parti 459 milyon 200 bin lira hazine yardımı alacak…
***
Sonuç olarak beş partiye hazineden 4 milyar 515 milyon 400 bin lira para dağıtılacak.
***
Bana kalırsa bu beş parti bu hazine yardımını kesinlikle almamalı…
Bu beş parti, bu hazine yardımını, yardıma asıl ihtiyacı olan deprem bölgelerinin yaralarının sarılması için bağışlamalı…
Seçim için harcanacak hazine yardımı kesinlikle deprem bölgelerinde kullanılmalı…
Bütün partiler,  hep bir ağızdan “Biz bu hazine yardımını asıl yardıma ihtiyaç duyan deprem bölgelerine göndereceğiz” demeli…
Zira…
Hazinenin yardımına partilerden çok deprem bölgelerinin ve depremzedelerin daha çok ihtiyacı var!
Bunu yaparlar mı?
Yapsalar çok şık olmaz mı?
PARTİLER


KEŞKE BİLİMİ, BİLİM İNSANLARINI DİNLEME KÜLTÜRÜMÜZ OLSAYDI!

-“Elazığ depremi olduğunda kırılan fay hattının Kahramanmaraş civarından geçen kısmı kırılmadı.”
***
-“Burasının çok kısa bir süre zarfında kırılacağı ve şiddetli bir deprem yaratacağı belliydi.”
***
-“Ben ve birçok bilim insanı o günden bu yana ‘burada bir deprem olma riski çok kuvvetli’ diye bağırıyoruz.”
***
-“Anlamadılar. Dinlemediler. Ciddiye almadılar!”
***
-“Türkiye’de depremleri oluşturan mekanizma bundan 13 milyon yıl önce başladı. Bir 13 milyon yıl da devam edecek.”
***
-“Deprem bu ülke için; Hava gibi, su gibi, ekonomi gibi hayatın bir gerçeği. Hatta bu saydıklarımdan daha da somut bir gerçek…”
***
-“Fakat bu gerçekle kimse yüzleşmek istemiyor. Halbuki siyasilerin görevi öncelikle insanların can ve mal güvenliğini sağlamaktır.”
***
-“Eğer ülke olarak yaşadığımız 99 depremi sonrasında bu somut gerçeğin farkına varabilseydik ve gereğini yapabilseydik, ülkenin deprem kuşağını bugüne kadar rahatlıkla depreme dirençli hale getirebilirdik”
***
-“Kahramanmaraş depreminin ülkeye olan maliyetinin yarısıyla bile bu yıkım, bu acılar ve bu felaketi önleyebilirdik.”
***
-“Depremi değiştirmemiz mümkün olmayacağına göre biz değişeceğiz. Başka bir seçeneğimiz yok!”
***
Yukarıdaki sözler Bilim Akademisi üyesi Prof Dr Naci Görür’e ait.
Kahramanmaraş ve çevresinde deprem riski olduğunu, yaşanacak depremin son derece kuvvetli olacağını, acilen bu depreme hazırlıklı olunması gerektiğini deprem öncesi, hem de canlı yayınlara çıkarak defalarca dile getirmiş ama söyledikleri dikkate bile alınmamış bir bilim insanı…
***
Ne diyelim?
Akademisyenleri, bilimi dinleme ve buna göre gereğini yerine getirme kültürümüz olsaydı, her defasında ülkece bu çaresizliğe mahkum olmaz, bu acıları, bu yıkımı ve bu felaketleri yaşamazdık!
naci_gorur_manset

JAPON UZMAN ÖYLE BİR ŞEY SÖYLEDİ Kİ!

Depremin neden olduğu yıkımın yaşandığı şehirlerden gelen görüntüler korkunç…
***
Kağıt gibi yıkılan koca koca binalar, her köşede bir başka bina enkazının görüntüleri ve o bina enkazlarının altında kaldığı bilinen insanlar…
Öte yandan…
Enkaz altından bir ses duymak için çabalayan kurtarma ekipleri, yıkılan binaların içinde kalan yakınlarının kurtarılması umuduyla bekleyen yakınları, oğlundan, kızından, annesinden, babasından haber alamadığı için ağlayan gözler…
***
Yürek dayanmıyor o görüntüleri izlemeye!
İçinizden hiçbir şey yapmak gelmiyor…
Tarifi olmayan bir üzüntü, yine tarifsiz bir psikolojik çöküntü yaşıyorsunuz ister istemez…
Tek teselliniz enkaz altından sağ çıkartılan insanlar oluyor.
***
İşte tam o sırada televizyon kanallarından birinde Japon deprem uzmanı ile röportaj yapılıyor…
Japon uzman şunu söylüyor:
-“Deprem 9 büyüklüğünde olsa bile bina sağlamsa yıkılmaz! Bu binalarınızı deprem yıkmamış!”
***
Röportajı yapan habercinin boğazı düğümleniyor bu sözlerin ardından...
Başka soru soramıyor.
Neyi sorsun ki daha?
Ne denilebilir ki bu sözden sonra?
DEPREM-4


İYİ İNSANLARI BİRBİRİNE KARŞI KÖTÜ YAPANLAR ASLINDA DÜNYANIN EN KÖTÜ İNSANLARI!

Sıraevler sitesinde oturuyorum…
Akşam eve gittiğimde marketin önünde bir hareketlilik çekti dikkatimi…
Havanın soğuk olmasının da etkisiyle çok merek etmedim ne olup bittiğini…
Eve girdiğimde bir mesaj geldi site yönetiminden…
“Deprem bölgesine göndermek istediğiniz bir yardım varsa gece boyunca burada olacağız.” diye…
Hareketlik nedeni ortaya çıkmıştı…
***
Evde kullanılmamış battaniye, giysi ve hijyen malzemelerini bir çırpıda toplayıp gittim kalabalığın olduğu alana…
Adeta yardım yağmış siteden!
Site ahalisi anında organize olmuş, bir yandan gelen eşyaları tasnif ediyor, bir yandan düzenli şekilde kutulara yerleştiriliyor, bir yandan bilgisayardan çıkartılan yazılar kutulara yapıştırılıyor ve bir yandan da kutular yardımı deprem bölgesine ulaştıracak yardım kuruluşlarının araçlarına yerleştiriliyor.
Çok kısa sürede bir kamyon ağzına kadar erzakla doldu ve gitti.
İkinci kamyon beklenmeye başlandı…
***
Çok iyi biliyorum ki Eskişehir’in her köşesinde “deprem bölgesine bir katkımız olsun” düşüncesiyle seferber olmuş çok sayıda insanın hummalı çalışmaları vardı…
Şu kadarını söylemeliyim ki; bu ülkede iyi insanlar yaşıyor…
Bu iyi insanları birbirine düşüren ve birbirine karşı kötü yapanlar aslında dünyanın en kötü insanları!
YARDIM