“Balıklar, kuşlar ve böcekler, kurtlarla tilkilere rağmen sükûn içinde yaşıyor, varolmanın zevkini duyuyor ve Yaradan’ın eserine saygı gösteriyorlardı. Yalnız o, yeryüzünde yaşayan hayvanların en yırtıcısı olan insan, geçtiği her yere ölüm, sefalet, kölelik tohumlarını eker.”
Panait Istrati
Can savunucularının itlaf yasası ya da ölüm yasası ismini verdikleri yasanın resmi gazetede yayınlanmasının ardından Tunceli’den bir ses yükseldi: “Son 12 yılda emniyet, jandarma, belediye ve hayvan derneklerinin verilerine göre, sokak hayvanlarına şiddetin olmadığı Tunceli’de hayvanseverler, sahipsiz sokak hayvanlarına ilişkin 'Hayvanları Koruma Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ndeki ‘Olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim tarafından ötanazi yapılması' değişikliğine tepki gösterdi. Kent merkezi, 7 ilçe ve 1 belde başkanı ise sokak hayvanlarına ötanazi yapmayacaklarını belirtti.”
Türkiye'nin en az nüfusa sahip 2'nci ili olan ve 3 bin 500 sokak köpeği ile sokak kedisinin yaşadığı Tunceli’de, son 12 yılda emniyet, jandarma, belediye ve Hayvanları Koruma ve Yaşatma Derneği verilerine göre kent merkezinde hayvanlara şiddetle ilgili herhangi ihbar gelmemiş ve bu bağlamda bir olay yaşanmamış. Kentte, sokaklarda, parklarda, iş yerlerinin önünde halkla iç içe olan hayvanların beslenmeleri de valilik, belediye, İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı HAYDİ ekipleri ile hayvanseverler tarafından yapmaktaymış. Ayrıca kurumlar tarafından kısırlaştırma çalışmaları da aralıksız devam ediyormuş.
Bunlar gerçekten de harika bilgiler, ne mutlu orada yaşayan canlara, onların hak savunucularına. Demek ki istenildi miydi oluyor işte. Hep diyoruz ya; Toplama! Hapsetme! Yerinde yaşat diye. İşte canlı örneği.
Derhayko (Dersim Hayvanları Koruma Derneği) başkanı Ezgi Doğan,
kısırlaştırmanın önemine değinerek, “Bence Tunceli'deki köpekler çok şanslılar çünkü burada esnafla beraber halk onlara çok iyi bakıyor. Esnaf kapısının önüne tuvaletini yaptıkları için kızıyor ama bir yandan da kapısının önünden suyu ve yemeği eksik etmiyor. Burada aslında belediyelerin, valiliğin ve bizim görevimiz de büyük. Gördüğümüz bütün köpekleri topluyoruz, aşılatıp yerinde yaşat diyerek yolumuza devam ediyoruz. Kısırlaştırmanın önemi gerçekten çok büyük. Çünkü bir tane dişi köpek, on tane yavru doğuruyor ve on tane yavrudan beş tanesini dişi sayarsak, yılın sonunda bir köpek toplamda altmış tane köpek doğurmuş oluyor" diyor ve bir kez daha sokak canlarının en can alıcı sorununun kısırlaştırma olduğunu açıkça belirtiyor.
Lafın özü; Tunceli tüm ülkeye insanlık dersi vermiş, kendi ilimizde ve diğer tüm illerde bu insani ve kesin çözüm olan KISIRLAŞTIR,AŞILAT,YERİNDE YAŞAT uygulanmalıdır.