‘’Barış türküleri söyleyerek, savaş gemisini boyayan adam.’’ 1960’lı yıllarda  Almanya seyahatinde, dikkatini çeken bir olay ve etkisinde bir türlü kurtulamadığını söyleyen Sermet Çağan, bir oyun yazmaya karar verir.

Savaş şarkılarının hoyratça söylendiği…
O günden bu güne, değişen bir şeyin olmadığı, oyunun tema’sının her dönem geçerli olduğu gerçeğidir.

41 yıllık hayat’a, sığdırmaya çalıştığı ve en önemli eserleri olarak bildiğimiz ‘’Savaş Oyunu’’ ile ‘’Ayak Bacak Fabrikası’’ toplumsal gerçekçiliğin en iyi öreklerindendir.

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, 2023-2024 tiyatro sezonunu, Sermet Çağan’ın yazmış olduğu ve Murat Karasu’nun yönetmenliğini yaptığı Ayak Bacak Fabrikası oyunu ile seyirciyle buluştu.

6 Ekim Cuma akşamı, oyunun prömiyeri, B.B.Sanat ve Kültür Sarayı (Operada) perdelerini açtı. Tema, ışık, ses, müzik ve koreografiyle birleşen iki perdelik oyun, göz kırpmadan izleyenlerden tam not ve bolca alkış aldı.

Şehir tiyatroları, güncelliğini kaybetmeyen bu eseri, bir kez daha sahneleyerek vurgun’un ve sömürü düzeninin yalınlığını hatırlatarak, toplum düzeninin sağlam temeller üzerine inşa edilmesi gerektiğini mesajını tekrarlamış oldu.
… 

 Açlığın, yoksulluğun, bilgisizliğin ve kara taassubun at oynattığı geri kalmış toplumlarda, halkın sermaye sahipleri tarafından nasıl insafsızca sömürüldüğünü gösteren ve düşündüren harika bir oyun.

70 yıl boyunca güncelliğini kaybetmeyen ve bu çıkmaz sokakta, yol bulma arayışı sürdüren insanların yaşadıkları, dünyanın birçok yerinde bu gerçeklerin sürüyor olması ise başka bir ironi…

Halkın yoksul ve çaresizliği ve bilinçsizlik. Körü körüne inanan bir kesim, her dönemde farklı şekillerde sömürülmeye devam ediliyor.

Yıllar yıllar önce Anamur’un orman köylerin de yaşanmış gerçek bir olay ile balıklı göldeki, balıklar konu edilmiş. 
Yöre halkının Fink ekmeği dediği, mercimekten ufak yamru yumru olan fink. Fakir yöre halkının, arpa, yulaf veya buğdayla belli oranda karıştırılarak yaptıkları ekmek, kara tohumdur. Bu durum bir süre sonra buğday bulmaktan zorluk çeken, elinde ki fink’in oranını arttıran köylüler. Ekmek yapmak için kara tohumu oranını arttırmaya başlayınca, olanlar olur ve köyde yaşayan birçok insan maalesef kötürüm kalır.

Suların ısındığı Ortadoğu’daki gelişmeler.
Barış türkülerini söyleyerek, savaş gemisi boyayan birçok aktör, Akdeniz’in doğusuna hareket etmeye başladı. 
Yakın gelecekte buğday değil, kara buğdayla, kara ekmek bulamayacak günlerin kapıda olacağı adım adım yaklaşıyor.
Silah, petrol ve sömürü düzeninin… Ortadoğu’daki kartları yeniden karacağı. Ayak bacak fabrikalarının daha yoğun çalışacağı ama dünyanın bununla yaşamaya mecalinin kalmadığını da bilmemiz gerekiyor.