İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanın tutuklanması üzerine başlayan protesto gösterileri arasında hiç kuşkusuz canımı en çok acıtan 301 gencin bayramı cezaevinde geçirmeleri oldu. CHP Mudanya İlçe Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi operasyonu sonrasındaki gözaltı ve tutuklamalar sonrasındaki kitlesel protestolarda tutuklanan 301 genç için Türk bayraklı 301 boş sandalyeyi meydana sıraladı. Temsili yoklama ile başlayan eylemde, partililer, gençlerin serbest bırakılması yönünde Mütareke Meydanı'ndan ses yükseltti. Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç ise, gençlerin adaletsizliğe itiraz ettikleri ve susmadıkları için cezaevinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Bugün burada tarihe not düşüyoruz. Tutuklanan 301 genç için buradayız. Onların yaşları 16-25 arasında değişiyor. Hayatlarının en üretken döneminde, en öğrenmeye açık çağlarında, en fazla soru sordukları yaşlarda özgürlüklerinden mahrum bırakıldılar. Suçları itiraz etmek, söz söylemek, tweet atmak, yürümek… Aslında var olmak. Bu sözleri söylerken sizin karşınızda bir yönetici olarak değil, bir baba, bir yurttaş olarak bulunuyorum. Bu mesele adalet meselesidir, bu mesele artık tüm ülkenin meselesidir. Bugün onlar cezaevindeler ve biz susarsak yarın hepimizin sandalyesi boş kalabilir. Bunu görmezden gelirsek yarın kendi çocuklarımızın yüzüne nasıl bakarız? Bugün sessiz kalırsak yarın tarih bizi affetmez, hepimiz o yüzden buradayız…”

İnsanın içi yanıyor, gencecik çocuklar üzerinden topluma ne büyük bir gözdağı, bu beslenen nasıl bir kin? Damarlarındaki deli akan kanlarıyla, özgürlüğün anlamını en çok büyüttükleri yaşlarda yazık değil mi onlara? Bu yaşatılanlar tek kelime ile kötülük olarak adlandırılmaz mı? Bazı insanlar iyiliği gizledikleri bir kötülük için, kötülükleri de amaçladıkları bir iyilik için, yaptıklarını düşünürler. Oysa insanlığın tanımında; “iyilik için ancak iyi şeyler yapılmalıdır”, ana fikri vardır. Kötüler bunun farkına varamazlar. Düşünüyorum da aklımızı korumamızı sağlayan şey, aynı aklın bazı şeyleri unutmamızı sağlamasıdır sonucuna varıyorum…