Kendi kendime “ne olacak bu ülkenin hali” diye kara kara düşünürken önümde açık duran bilgisayara “İnsanlık Halleri nedir” diye sorasım geldi. Yapay Zeka’nın verdiği yanıt aynen şöyle; “İnsanlık halleri, hayatın her anında bizi saran, çeşitli duygular, düşünceler ve davranış biçimlerinin bir yansımasıdır. Kimi zaman mutluluk, kimi zaman hüzün, kimi zaman ise öfke gibi duygularla şekillenir bu haller. İnsanoğlunun varoluşsal yolculuğunda bu hallere tanıklık etmek, kendimizi ve çevremizi daha iyi anlamamıza olanak tanır”. Ayrıca kısa kısa mutluluk, hüzün, öfke, sevgi, korku, umutsuzluk, şefkat, merak, gurur, kaygı gibi insancıl duygular hakkında açıklamalar yapmış Yapay Zeka. Mesela “hüzün” için, “insanın hayatta karşılaştığı zorluklar, kayıplar ve hayal kırıklıkları sonucunda ortaya çıkan bir duygudur. Her ne kadar olumsuz bir duygu olarak görülse de aslında insanın derin düşüncelere dalmasına ve içsel bir yolculuğa çıkmasına vesile olabilir”, diyor. “Öfke”, “insanların zaman zaman kontrol etmekte zorlandığı güçlü bir duygudur. Adaletsizlik, ihanet, hayal kırıklığı gibi durumlar, öfkenin tetikleyicileridir”, demiş. “Korku” için ise “insanın hayatta kalma içgüdüsünün bir parçasıdır. Belirsizlikler, tehlikeler ve bilinmeyenlerle karşılaşıldığında hissedilen bu duygu, kişinin kendisini ve sevdiklerini koruma isteğinden kaynaklanır”, diyor. “Umutsuzluk” için, “kişinin geleceğe dair inancını yitirdiği anlarda ortaya çıkar. Beklentilerin karşılanmaması, sürekli olumsuzluklarla karşılaşılması gibi durumlar, umutsuzluk hissini tetikler” diye yazıyor. “Kaygı”, “gelecekteki belirsizlikler ve olası tehlikelerle ilgili duyulan endişe” olarak tanımlanmakta.
Peki ülkesini ve halkını seven, kendi halinde, çevresiyle birlikte doğru düzgün yaşayan, çağının insanı olma hayalini taşıyan bir erişkinin duyguları nasıl olabilir şimdilerde? Tüm bu yukarıda yaşanan duyguların ötesinde mutlaka çok canı yanıyordur, acı içindedir kesinlikle. Sanki göğsüne bir dev oturmuş nefes almasını engelliyordur. İnsanın yaşamaya dair sevinç duygusunu yitirmesi, hiçbir şeyden keyif alamaması, gelecekten kaygı duyması, kendinden vazgeçmesi bir tarafa ardından gelen ve gelecek olan kuşakları boş gözlerle izlemesi nasıl bir duygudur? Olumsuz insanlık halleri de mutluluk gibi sürelidir, iz bıraksa da gelip geçer. İnsanca yaşamak varken bir ortaçağ ideolojisini dayatmak ve hesap vermemek uğruna bu yaşatılanlar. Yazık oluyor bu ülkeye…