Zaman nasıl da akıp gidiyor. Özellikle de belli yaşlardan sonra!..
Daha dün gibi geliyor insana. “İki yazılık” aradan sonra tekrar klavyenin başına oturduğumda, “bugün ne yazmalı” sendromu içinde olduğumun farkına vardım!.. Sanki 1 aydan fazla bir süredir yıllık dinlenceden dönmüşüm, yazı çizi işinden uzak kalmışım gibi! Oysa;
-Uzaklaştığım süre sadece 7-8 gün!.
Dinlence ihtiyacı duyumsamamın nedenini düşünürken aklıma geldi;
-Sakarya ve okurlarıyla buluşmamın üzerinden geçen 13 ay!..
İşte bu nedenle “nasıl da akıp gidiyor zaman” tümcesiyle başladım yazıya...
Neler yazmam gerektiğini düşündüğüm anlarda imdadıma SONAR’in son seçim anketi yetişti. Bir de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “çok ben”li açıklaması…
CHP önde, hem de açık ara!..
Biz de böyledir. Her seçim sonrasının ardından bundan sonra yapılacak ilk seçimde “bu Pazar seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?” anketleri yapılmaya başlar. Seçime ister dört, ister beş yıl kalsın, fark etmez!.. Bu seferki anketler de öyle başladı. Ama bir farkla;
-CHP’nin 31 Mart yerel seçimlerinden ortalığı adeta silip süpürmesinden sona!..
Yerel de olsa, çok uzun yıllardan sonra en fazla oy aldığı (yüz de 38) seçim olmuştu 31 Mart!.. Öyle olsa da, yeni seçimlere 4 yıl kadar bir süre vardı ama olsun!.. Ortalığı birz da medyanın dürtüklemesiyle siyasi gündeme “erken seçim” gelip oturuverdi.
Öyle olunca da sayıları giderek artan “araştırma şirketleri” boş duracak değil ya!..
***
Onlardan bazıları dört, diğer bazıları da beş aydır “aylık araştırmalar” yapıp duruyor. Onlardan biri de SONAR!.. Gerçi öncekilerde de CHP 3-4 puan önde görünüyordu ama son Eylül ayı araştırması farkı “sıçrama noktasına” ulaştığını yani yerel seçimdeki oy oranına 2 puan daha yaklaştığını göstermekte; Önce o araştırmanın sonuçları;
-CHP yüzde 36,5, AKP 25.1, MHP 10.5 ve DEM yüzde 9,5!..
Anket sonuçlarını izleyenler için son iki sırada bulunan (MHP ve DEM) partilerin oy oranları şaşırtıcı değil.
-Üç aşağı beş yukarı aynı oranlar!..
Gerçi kamuoyundan alınan işaretlere bakılırsa şaşırtıcı değil AKP’nin ikinci sıradaki yerini koruması. Şaşırtıcı olansa Sayın Cumhurbaşkanın partisinin oy oranı:
-Sadece yüzde 25!..
Bu, AKP’nin kuruluşundan bu yanı en düşük oy. O nedenle olsa gerek, bazı haber siteleri bu sonucu;
-Erdoğan’ı üzecek anket sonucu, başlığı ile vermişler.
Bu “üzücü sonucu” yorumlayabilmek için diğer dört partinin oranlarına bakmak yetecektir;
-İYİ Parti yüzde 6.7, Zafer 5.7, Yeniden Refah 4.8!..
“diğerleri” yüzde ikiyi bile bulmuyor.
Burada bitirelim, ikinci konuya geçelim...
Bu olmadı sayın Özel!..
Hafta ortasının bir başka “gündemi” de, 1 Ekim’de yeni dönem çalışmalarına başlayan TBMM’nin açılışı ve sonrasındaki Resepsiyondu. Buradan aktarılan kulis haberlerini geçelim. Geçmeden önce de orada Özgür Özel’in yanına gelip tokalaşan MHP lideri Bahçeli’nin söylediği şu söyler;
“Bugün grupta söylediklerim sizi üzmemiştir umarım. Onlar siyaseten söylenmiş sözlerdi!”
Özgün Bey’in kameralara söyledikleri pek anlaşılmadı ama, “ılımlı” karşıladığı görüntüden belliydi..
***
Hafta içinde bir gün bu konu ve Meclis açılışında Cumhurbaşkanı Erdoğan içeri girdiğinde kendisinin ve kimi CHP milletvekillerinin “ayağa kalkması ve alkışlaması” konusu, gazetecilerin biraz da eleştirel tarzda sorusuna şu yanıtı verecekti;
“-Kaybediyorsak ben kaybediyorum. Bedeli Ben ödeyeceğim, hebası ben ödeyeceğim.”
Sayın özel bu son sözlerinden önce de (Normalleşmenin) sonuçları araştırdığını, ankette her partiden seçmenin bu tavrını onayladığını anlatacaktı.
***
Son sözleriniz çok su götürür sayın Özel!.. Bu “Ben ödeyeceğim” tavrı sizde “ben egosunun” artığını gösterir bir yandan. Öte yandan da o hesabı siz değil, kurumsal olarak birinci derecede temsil ettiğiniz Cumhuriyet Halk Partisi ödeyecektir.
-Böyle bilin, ona göre davranın lütfen!...