Başlıkta belirtiğim tarihin üzerinden, bugün itibariyle tam 1 hafta geçti. Ondan 4-5 gün önce CHP’nin Cumhurbaşkanı aday adayı İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dilekçesini imzalayarak önseçim için (tek aday olarak)  başvurmuş ve büyük illerde propaganda çalışmalarına başlamıştı. 

İzmir’den Diyarbakır’a hafta sonları dolaşarak sürdürüyordu çalışmalarını ve CHP üyelerine ön seçime eksiksiz katılım çağrısında bulunuyordu. 
Bu süreç devam ederken “İktidar cenahının da” boş durmadığı da ortaya çıkacaktı!.. Sandıkların kurulacağı 23 Mart’a 4 gün kala “geniş bir operasyonla” başta Ekrem Bey olmak üzere 100’ü aşkın kişi bir şafak operasyonu ile toplanıp, 
gözlem altına alınacaklardı…

İnce hesap ortada idi. 23 Mart’taki önseçime katılımını önlemek, CHP üyelerini ürkütüp, “önseçim fiyaskosu” izlenimi yaratmak!.. Hele bir de;
-Sorgu sonrası tutuklama kararı çıkartıp Silivri’ye gönderirlerse!.. 
 

Ters tepen ince hesap!.. 

Nitekim öyle oldu. AKP ve Cumhurun başı sayın Erdoğan’ın “ince hesabı” böyleydi çünkü!. Ama unuttukları bir şey vardı;
-31 Mart seçimlerinin birinci partisi CHP’nin tabanı ile birlikte hemen tüm muhalefeti temsil eden halkımızın tepkisi… 
İmamoğlu ve ekibi Silivri’ye gönderilmesinden önceki ilk üç gün Sayın İmamoğlu’nun dileğine uyan CHP yönetimi tepkisel direnişine başlamıştı bile. Neydi Ekrem Beyin Silivri yolculuğuna çıkmazdan önceki sözleri; 
“-Kendimi önce Allah’a, sonra CHP’ye, milletime emanet ediyorum.!..”
O günden bu yana Saraçhane’deki İstanbul Büyükşehir Belediyesinin kampüsüne, önce başta CHP Genel Başkanı sayın Özgür Özel ve parti yönetimi adeta Saraçhane’de kamp kuracak süreci oradan yönetecekti. Her akşam çağrı üzerine Kampüsün önündeki meydanı dolduran her kesimden yüzbinlerce yurttaş “emanete sahip çıktıklarını” gösterecekti. Ve orada; 
-Genel başkanlıktan ‘liderliğe’ doğru adım adım yükselen Özgür Özel izlenecekti… 

Önseçimden öte bi’şey!.. 


Saraçhane’deki protestolara katılım milyonlara ulaşırken, diğer yandan da diğer illere doğru hızla yayılırken, nihayet 23 Mart’a gelindi. O gün Tek aday Ekrem İmamoğlu’nun tüm CHP üyelerinin onaylayacağı “Cumhurbaşkanı adaylığı” resmen belirlenmiş olacaktı. 

Ancak CHP yönetimi halktan gelen istekler karşısında yerinde bir karar daha aldı;

-Parti üyesi olmayanların da iradelerini yansıtacakları şekilde  ‘dayanışma sandıkları’ konulması kararı aldı.
Yerinde bir karar olduğu da görüldü. Bu aynı zamanda Ekrem İmamoğlu’nun parti yönetimine ilettiği isteklerden biriydi. 

Tüm yurtta aynı sonuç 

O gün merak edip, CHP il yönetiminin açıkladığı yerlerdeki sandıklardan üçünü ziyaret ettim;
-Gördüğüme inanamadım!.. 

Nasıl olsa sandık başları tenhalaşmıştır düşüncesiyle Saat 15.30 gibi gittiğim ilk sandıkta (Odunpazarı 100. Yıl Kültür Merkezi) çoluk çocuklarıyla gelen aileleri görünce şaşırdım gerçekten. Yukarı çıktığımda sandıkların önlerinde oy verme kuyruklarına tanıklık ettiğimde şaşkınlığım daha bir arttı. 
Yeri gelmişken, CHP il yönetiminden ertesi gün açıklanan sonuçları belirtmekte yarar var sanırım: 

-Parti üyelerinin sayısı 16 bin 534..

Seçim öncesi İl Başkanı Talat Yalaz üye sayısını “20 bine yakın” olarak açıkladığına göre, katılım yüzde 90’a yakın. 
Ya dayanışma san9dıklarındaki durum:

-101 bin 242… 

İkisinin toplamı 118 bin civarında. Neredeyse Eskişehir’deki seçmenin yüzde 30’unu geçer.. Kaldı ki önemsemeyen ya da “nasıl olsa” düşüncesiyle katılmayanların sayışıla oran yüzde 60’lara ulaşacak gibi… 
*** 
Yurt geneli de aynen. Öyleyse; 
-Ekrem İmamoğlu ‘en yakın seçimde’ Cumhurbaşkanı gibi… 
Hadi bakalım hayırlısı!..