Günün ilk işlerimden biri, .aşta Sakarya yerel gazeteleri taramak, ardından da seçtiğim yaygın medyaya bir göz atmak.
Sakarya’nın haberleri arasında son günlerde
Başlıkta zaman zaman manşetlere çıkan haber özellikle ilgimi çekti;
-O vadiyi korumak için 15 bin imzaya ihtiyaç var!
“O vadi” denildiğinde biz Eskişehirlilerin ilk aklına gelen “Sakarya vadisi” gelir. Yani Sakarya nehrinin geçtiği Eskişehir, Bilecik il sınırları içinde kalan bölümü, “Orta Sakarya” vadisi. Yani Bizim iki ilçemiz Sarıcakaya ile Mihalgazi, Bilecik’in ilçelerinden İnhisar…
Bu sadiğim ilçe merkezlerinin üçü de Sakarya nehrinin hemen kıyısında kurulmuştur. Kuşkusuz Sakarya’nın iki yakasında kurulmuş köyleriyle birlikte.
***
Başlıkta adını andığım kişinin adına, Nefes Gazetesi’nin sevdiğim yazarlarından Deniz Zeyrek’in yazısında köşesinde rastladığımda tam da denk geldi. Yazısının başlığı;
-Hem zorlu hem Cengiz!
Sakarya’da Sadık Yurtman…
Gazetemizdeki başlığın içeriğinde içeriğine gelmeden önce meslekte muhabirlik günlerime ilişkin birkaç anekdot!..
Sakarya nehri ile ilgim, Sakarya gazetesiyle ilişkim kadar eskidir diyebilirim. İlk meslek yıllarında Çifteler (malum bu uzun nehir oradan doğar) ve Mahmudiye ilçesi köyleri için DSİ tarafından yapılan arazi sulama amaçlı kaneletlerdi haber konularım.
Sonraki yıllarda onun yerini yine DSİ projesi olan bir çalışma alacaktır
-Orta Sakarya Vadisi Sulaması!..
Diyebilirim ki projenin her aşamasını kimi verilerle haberleştirdim:
-Şu kadar bin dekar alan sulanacak, tonlarca sebze-meyve yetiştirilip, tüketicilere ulaştırılacaktı.
Böylesine önemsediğim proje, bugün amacına ulaşmış, ürün çeşitliliği de artmıştır.
Gazetemizdeki haber Sadık Yurtman kaynaklı. Sevgili Yurtman, anımsadığım kadarıyla Makine Mühendisi bir hemşerimiz. Ama uzun yıllardır adını “Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği” başkanı olarak ezberledik adeta.. O vadi ile ilgili söylediği söyle:
“Cengiz Holdingin yeni hedefi Sarıcakaya, Mihalgazi ve köyleri Alpagut ile Atalan köyleri. Buralarda varsayılan cevhere (Altınla karışık) göz dikmiş durumda. Bunu önlemeliyiz. Başlattığımız imza kampanyası 13 bine yaklaşmıştır. Bunu 15 bine tamamlayacak imzaya ulaşmalıyız.”
Evet daha fazlasına ulaşmalıyız ama; “Gözü doymaz” Mehmet Cengiz Engellenebilir mi, kuşkulu… Yine de;
-Sivil direnişe devam!...
Ürün çeşitliliği demişken…
Başladığı bizim “Sakarbaşı’ndan” başlayarak Sakarya ilinden Karadeniz’e ulaşan Sakarya nehri Ankara’dan (Polatlı) sonra Eskişehir, Bilecek ve Sakarya illerinde 10 binlerce dekar bitek tarım alanlarını sulayıp geçer.
Özellikle de Orta Sakarya Vadisindeki toprakları. O nedenle “Eskişehir’in Çukurovası “ olarak adlandırırdık o vadiyi. Mayıslar Köyünde Pamuk yetiştirme projeleri bile denenmişti. Giderek o vadi, Eskişehir, Ankara ve İstanbul’a sebze sevkiyatı ile anılır oldu. Halen de devam ediyor bu şöhreti.
Ve şu son 20-30 yıldır Zeytin ağaçları ve ürünü giderek gelişti. Halen Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Ayşe Ünlüce’nin “Zeytinyağı fabrikaları kurmak” hayalleri giderek gerçekleşmekte…
Zeytinyağı sıkma üniteleri vadide yaygınlaşmış halde. O nedenle daha modern fabrikamsı tesislerin gerçekleşmesi uzak değil sanki… O halde haykırmak gerek;
_Orta Sakarya Vadisi ve Mehmet Cengiz’e ve benzeri sermaye çetelerine kaptırılmayacak!...