Artık belli oldu ki;
-Şehrimizin önemsenecek sorunu bulunmuyor!..
Bu da, yeri geldiğinde ben dahil gazetelerimizde köşe yazan, ya da yerel televizyonlarda programlara katılan meslektaşlar, muhataplarına hep aynı soruları sormakta.
Muhataplar genellikle yerel siyasetçiler, onların üst kademesinde yer alan milletvekilleri, bir diğerleri belediye başkanlar. Arada bir yakalayabildikleri kimi bürokratlar. Ama söyleyebildikleri “suya tirit” konulardan ibaret!.. Nedeniyse, temsil ettikleri kurumlara ilişkin konularda açıklama yapmaları yasaklanmış olması.
-Teknik konular da olsa yasak. Zira Ankara’dan verilen emir böyle.
***
Önemsenecek sorun yok ! dedim ama, amacım ironi yapmak. Hangi konu ele alınırsa alınsın, Bir-iki paragrafla olsun onları yazılarımıza söyleşilerimize sıkıştırıveriyor, eleştiriyoruz. Amacımız, Eskişehir kamuoyu adına, yararı olur umuduyla;
-İlgili-ilgisizlere tekrar tekrar hatırlatmak!..
Kısaca Kuzey Çevre Yolu…
Bunlardan en önemlisi, şöyle böyle 60 sene önce yapılıp devreye sokulan “Kuzey Çevre Yolu” ki zamanında gerçekten amacına uygun haldeydi ve “yeterli” geliyordu!..
Yerinde bir projeydi çünkü, Eskişehir Demiryolunda olduğu gibi karayolları bağlantısı açısından “Kavşak noktası” konumunda bulunuyordu. Aynı zamanda baya bir “çevre yollu” işlevi görmekteydi. Kuzeyinde kalan kısmında Muttalıp kasabı dışında yerleşim yeri yok gibiydi. Yıllar geçince o kesimde onlarca mahalle oluştu.
Bu nüfus yoğunluğu dışında, aynı gelişmeye paralel olarak şehrin 5 kilometre ötesinde;
-Bir Organize Sanayi Bölgesi oluşmaz mı!
İşte sorun da tam bu noktadan sonra başladı. Şu anda orada çalışanların sayısı 30-35 bin dolayında anılıyor. Çalışanları vardiyalarına getirip götüren servis araçları sabah ve akşam saatlerinde yoğunluk daha bir artarak devam ediyor ve;
-Beş kilometrelik yol tıkanıp kalıyor!..
Kuşkusuz bu tıkanıklık şehir merkezinin çeşitli kesimlerine de yansıyor…
Kuşkusuz servis araçlarına bölgede çalışanların özel otomobilleri de eklenince trafik, neredeyse içinde çıkılmaz hale geliyor.
***
Önce Güney Çevre Yolu
Yukarda değindiğim gibi medya çalışanlarının unutmadığı, temcit plavı gibi ısıtıp “dikkatlere sunduğumuz” çevre yolları konusu nereden aklıma geldi derseniz söylemeliyim;
-Büyükşehir Başkanı Ayşe Ünlüce’nin ‘Seçim vaatlerinin’ özetlendiği broşürden !..
Sayın Ünlüce’nin Atatürk Kültür Merkezindeki sunumuna katılmış, vaatlerin özetlenmiş halini içeren broşür de dağıtılmıştı. Masamın üzerinden eksik etmediğim broşürün ilk sayfalarında, bugünkü konumuz yer almaktaydı;
-Eskişehir’in merkezini saracak kuşak yollar!..
Kuşak yollar, yılların konusu olan Çevre Yolu sorununu içeriyordu doğal olarak. Kısa sunum, bir harita eşliğini içeriyordu. Uzunca bir süredir, mevcut çevre yoluna (!) ek olarak bir tanım da eklenmişti: Güney Çevre Yolu. Bir harita eşliğinde şöyle tanımlanıyordu o yol;
“-Güney Kuşak yolu ile Bursa yolunu Seyitgazi yoluna, oradan da Vadişehir mahallesi üzerinden Ankara yoluna bağlayacağız.
Haritada biri Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yapılması gereken yollar işaretlenmiş, içine de Belediyemiz tarafından yapılacak yollar işaretlenmiş.
***
Konuya ilişkin hemen seçim öncesi bir yazımda, bunun hayli iddialı bir vaat olduğunu, Belediye bütçesini de hayli zorlayacağına işaret etmiştim. Kuzey çevre yolu da çizimde Kuzey çevre yolu ise “Organize Sanayiyi Teknik Üniversiteye, Bursa yoluna bağlamak” düşüncesi olarak not edilmişti.
Konuya ilişkin aklıma gelen sorular var. Aradan geçen dokuz ayda proje Devletin incelemesine sunuldu mu?.. Sunulduysa, bütçeye yükü nedir sorusuna da bir yana bırakalım;
“-Yap Bakalım” türünden bir izin söz konusu mu?
Bunları geçelim, bence öncelik Güney Çevreyoluna verilmeli. Nedenini uzmanlar daha iyi irdeler, sanırım Ayşe Başkan da biliyordur.
Kendi sorumuzu, ilerdeki yazılarımızda yanıtlama çalışacağız…