İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından başlayan protesto gösterilerine gençlerin neden katıldığı tartışılıyor...
***
Kimi sosyolojik kimi psikolojik kimi ise politik açıdan “Gençler niye sokakta?” sorusuna yorumlar getiriyor.
***
Kimi İmamoğlu'nun uğradığı haksızlığa karşı durmak için kendisini sokağa attığından dem vuruyor kimi ise eğlenmek için gösterilere katıldıklarını söyleyerek, en saçma gerekçenin peşine düşüyor.
***
Kimse görmek ve duymak istemiyor, belki kimsenin de umurunda değil ama...
Öğrenci barınma sorunu yaşıyor...
Ailesinin ayırdığı paranın çoğu yurda ya da birkaç arkadaşı ile birlikte tuttuğu evin kirasına gidiyor.
***
Öğrenci gıda sorunu yaşıyor...
Çoğu günde bir öğün yemek yiyor...
***
Öğrenci sosyalleşememe sorunu yaşıyor...
Bir kafede arkadaşlarıyla oturamıyor...
***
Öğrenci kültürel sorun yaşıyor...
Sinemaya, tiyatroya gidemiyor, kitap alıp okuyamıyor.
***
Öğrenci:
-Okul bitecek, iş bulabilecek miyim?
-Buldum diyelim, asgari ücretin üzerinde maaş alabilecek miyim?
-Aldım diyelim, bu para ile bir aile kurabilecek miyim?
-Kurdum diyelim, o aileyi gerçekten geçindirebilecek miyim?
-Hepsini bir şekilde yaptım diyelim, 30 yıl çalışıp emekli olabilecek miyim?
Olum diyelim 12.500 liranın üzerinde emekli maaşı alabilecek miyim? Endişesini yaşıyor...
Yani...
Okula giderken, okulda ders görürken, okuldan dönerken, yurt odasında yatarken, bir simit alırken, bir çay içerken, tramvaya binerken, kısacası her anında o gelecek endişesiyle yaşıyor...
***
Bir de bakıyorlar ki, endişe ettikleri o geleceği bir şekilde tamamlamış ve emekli olmuş insanlar, bu günlerinden son derece endişeli, kendi endişeleri bir kat daha artıyor...
***
O yüzden...
“Gençler niye gösterilere katılıyor?” sorusunun cevabını aramak kadar saçma bir şey yok...
Zira...
Gençlerin bir şeyleri protesto etmeleri için başta gelecek endişesi olmak üzere o kadar çok gerekçesi var ki...
Asıl, gösterilere katılmamalarını gerektirecek bir tane bile neden yok...
BİR TANE DE OLSA BİR ŞEY SÖYLER İNSAN...
Türkiye Esnaf Konfederasyonu Başkanı Bendevi Palandöken 1990 yılından bu yana yani tam 35 yıldır bu görevi yapıyor...
***
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu 2001 yılından bu yana yani 24 yıldır bu görevi yapıyor.
***
Türkiye Ziraat Odaları Başkanı Şemsi Bayraktar 2002 yılından bu yana yani 23 yıldır bu görevi yapıyor.
***
Türkiye Emekliler Derneği Başkanı Kazım Ergün 2003 yılından bu yana yani 22 yıldır bu görevi yapıyor...
***
Son yaşanan olaylar nedeniyle ülke çalkalanıyor ama bu isimlerden tek bir açıklama yok!
Hadi iktidara eleştiri de yok destek de yok anlıyoruz ama ortadan bir açıklama dahi yok!
Şehre en uzak noktadaki köyde tarlası ve bahçesiyle uğraşan insanlar bile akşam köy kahvesinde çayını yudumlarken kendince iyi-kötü bir değerlendirme yapıyor da, bu abilerden “Tık” yok!
***
Herhalde...
“Olan bitenler yüzünden iktidarı eleştirirsek TÜSİAD'ın başına gelen bizim de başımıza gelir. Muhalefeti eleştirirsek üyeler tepki gösterir” korkusunu yaşıyor olsalar gerek, bir gözlerini kapatıp, olup biteni görmezden geliyorlar...
***
Kendilerini ve koltuklarını düşünüp, yıllardır kullandıkları koltuklarını riske etmek istemiyorlar yi güzel de, onlar görmezden geldikleri için tüm yaşananlar görünmez olmuyor, onu bilmiyorlar!
BARİ BAYRAMLARINI KUTLAYALIM!
Eskişehir ile İstanbul’a karışlıklı uçak seferleri vardı.
Zarar ediyor gerekçesiyle kardırıldı.
Eskişehir'in uçak seferleri kaldırıldığı sırada dönemin başbakan’ı olan Binali Yıldırım, Erzincan’lı olması ve İzmir milletvekilliği yapması nedeniyle Erzincan-İzmir uçak seferlerini başlatmıştı.
Külliyen zarar olmasına rağmen söz konusu iki kent arasındaki uçak seferleri hala devam ediyor.
***
Her neyse…
Eskişehir’den uçak seferlerini kaldırdılar sonuçta.
-“Müşteri çıkmıyor”dediler.
O zaman“madem İstanbul seferlerini kaldırdınız. O’nun yerine Eskişehir’den özellikle bahar ve yaz aylarında Ege ve Akdeniz’e uçuşları başlatın. Topu topu 5 ay. Bu 5 ayda Eskişehir’den Ege ve Sahillerine binlerce insan gidip geliyor. Hiç olmazsa bu insanlara karayolu eziyetini çektirmeyin”önerisinde bulunduk…
-“Bakın bunu düşünebiliriz”dediler.
Ama düşünmediler.
***
Bakın 9 günlük bayram tatili başladı.
Binlerce Eskişehirli yola çıktı ya da çıkacak.
Ege’ye, Akdeniz’de biryerlere gidecek.
Ve hepsi çaresiz karayolunu kullanacak.
Çünkü…
Eskişehir’den özellikle sahillere yurt içi uçuşu yok.
Tatil bittiğinde aynı şekilde dönecekler Eskişehir’e.
Çektikleri yol çilesiyle birlikte…
Ne diyelim?
İki sahile 5 aylığına bile uçak seferi koyduramayan kentimizin seçilmiş ve atanmış yöneticilerinin bayramlarını en içten duygularımızla kutluyoruz!