Bugünkü yazımın konusu, önceki gün 7 saat arayla yaşanan , kimilerine göre “tarihi” olarak (bana göre de öyle) nitelenen iki olay yaşandı ülkemde…
O yedi saatin arasına bir üçüncüsü daha denk geldi ki, o da geçmişle ilgili bir “tarih araştırması” gibi. İl Sağlık Müdürlünün bir çalışması:
-Kurum ve Kuruluşları ile 100 yıllık Eskişehir Sağlık Tarihi,..
Anlayacağınız, iki ciltlik bu çalışmanın tanıtım töreni vardı
Yukardaki başlıkta ifade ettiğim iki konuya, onu da ekleyip 3 başlık halinde köşemizi doldururuz!.. Ne ki sevgili Ali Akyüz’den “Bir kare fotoğraf” desteği gelmeyince, o konuyu çıkarmak zorunda kaldım.
-Nasıl olsa üç konu da aylar boyu gündemimizden düşmeyecek!..
E. İmamoğlu’nun tarihi yolculuğu.
Gelelim İstanbul Büyükşehir Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “tarihi” yolculuğunun başlangıcına. Cumhurbaşkanlığı için CHP’nin aday adayı olarak yürüyüşünün geçmişi “hayli eskilere dayandığını bilmeyen yoktur. Haylisi, 2023 seçimlerine. Sayın Kılıçdaroğlu’nun adaylığı döneminde, kendisi 5-6 isimle birlikte “Cumhurbaşkanı yardımcısı” olarak katılmıştı o seçimlere.
Sonrasında yine kendisinin “partide değişim” sloganı eşliğinde ateşlediği Kurultay girişimi ile sayın Özgür Özel’in genel başkanlığı ve;
-Kendisiyle birlikte Mansur Yavaş’ın isimlerinin adaylıklarının ön plana çıkması…
Gelişmeler sonucu Sayın Yavaş’ın, partinin aldığı “önseçim” kararına katılmama kararı ve yarışta tek kalması…
***
Geçtiğimiz Perşembe günü Ankara’da partinin meclis gurubu, ilaveten coşkulu bir partili grubunun katıldığı bir toplantıda yaptığı konuşma…
-Önseçim evet, ama ben resmen adayım konuşması…
Doğrusu iyi hazırlanmış bir konuşmaydı. Üstelik, yerine hazırlandığı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “heybesine yüklediği irili ufaklı turpların” ağırlığını karşın, cesur ve net mesajların verildiği bir konuşma. Salonunun sağ tarafına asılmış Atatürk’ün fotoğrafını işaret ederek “bu mavi gözlü, devletimizin ve partimizin kurucusu önder gibi kararlı..” vurgusu, büyük alkış alacaktır. Salondan. Atatürk’ün Şu vecizesinin hatırlatır gibi;
-Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır…
Bu mesaj da önseçimde oy kullanacak CHP üyelerine çağrı gibiydi sanki. “sizlere inanıyorum, üyelerimizin çok büyük çoğunluğu önseçime katılacaktır” inancını tazeliyor nitelikteydi…
Biz de aynı inanca katıldığımızı söyleyip, kendisine başarı dileklerimizle noktalayalım bugünlük. Zira;
-Konu 23 Marta kadar ve sonrasında da gündemde olacak!..
_________________
‘Planlanan yanıt’ geldi ‘
Apo’dan; Silahları Bırakın!..
“Planlanan yanıt” dedim zira sayın Devlet Bahçeli’nin ekim başındaki beklenmedik hamlesi ile DEM Partililerin elini sıkması ardından da grup toplantısında şu sözleri;
“-Gelsin buraya (TBMM) Dem Parti Grubunda konuşsun, hiçbir şart ileri sürmeden PKK’ya silahları bırakma çağrısı yapsın...”
Sonradan bu sözlerine “umut hakkından” yararlansın benzeri sözleri…
Cumhur İttifakının büyük ortağı AKP Genel Başkanı ve Cumhur Başkanı Erdoğan’dan da “deneyimli devlet adamı” övgüsüyle önerisinin zımmen desteklenmesi…
O günden bu yana kamuoyunun tartıştığı önerinin DEM’i harekete geçirmesi, diğer siyasi partilerle temaslar ve “İmralı Ziyaretler!”
-Sizece de ‘planlı manevra’ duygusu yaratmıyor mu?
***
O yanıt nihayet önceki akşam saat 17.00’de önce Kürtçe, sonra Türkçe olarak okunup millete takdim edildi!..
Kimi yorumculara göre, bir parça özetlenerek ve yumuşatılarak “Devlet-Öcalan İşbirliği ile hazırlanan bildirinin sonucunun özetleyelim;
“Silahları bırakın. Devlet ve toplum ile birleşmek, için kongreyi toplayın, kendinizi feshetme kararı alın.”
Ana özet bu kadar!.. Adı bile konul(a)mamış sürecin geldiği nokta bu!.. Özetle;
“İç siyasete nasıl yansıtılacak?”
Bu ve benzeri konular uzun süre tartışılmaya devam edecek Kim bilir belki de;
“öc-alan’ın, ‘İkamete rapten’ ev hapsiyle sonuçlanır!..
İmralı Heyeti sözcüleri tarafından Kürtçe ve Türkçe okunan mesaj farklı şekilde yorumlandı.. Yorumlanmaya da devam edecek.