Türk Tarih Kurumu, İzmir Valiliği ve YÖK işbirliğiyle, 15-21 Şubat 2023 tarihlerinde, Türkiye’nin iktisat tarihi ve iktisadi düşünce birikiminin ele alınacağı “Türkiye İktisat Kongresi 2023” düzenlenecektir. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer,  İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi  hakkında  uluslararası basın kuruluşlarını bilgilendirmiştir. Soyer; sivil,  saydam ve tam katılımcı bir girişim olarak tasarlanan, ortak akılla cumhuriyetin yeni yüzyılının iktisat politikalarını oluşturmayı hedefleyen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi  toplantısına çok sayıda kuruluşu temsilen  20 gazeteci katılmıştır.
İlk uzman toplantısı ‘Birbirimizden Razıyız’ buluşması 13 Ocak’ta,  ‘Doğamıza Dönüyoruz’ toplantısı 20 Ocak’ta yapılmış,  “Geçmişimizi Anlıyoruz”  toplantısı 25 Ocak’ta, ‘Geleceği Görüyoruz’ toplantısı ise 4 Şubat’ta yapılacaktır. Uzman toplantılarının ardından 15-21 Şubat 2023 tarihleri arasında  İktisat Kongresi toplanacak ve yeni yüzyıla yön verecek politika önerileri  paylaşılacaktır.  Kongre’nin sekretaryası İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İzmir Planlama Ajansı  tarafından yürütülmektedir.

Cumhuriyet’in kurulduğu yıl iki önemli gelişmeden ilki Lozan Barış Anlaşması, ikincisi ise İzmir’de toplanan Türkiye İktisat Kongresi idi. 1923 Şubat ayında toplanan Türkiye İktisat Kongresi’nde ülkede çağdaş bir  ekonomik yapının kurulmasına yönelik ilkeler belirlenmiştir. Amacı, öngörülen ekonomik bağımsızlık hedefinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkindir. 2023 Türkiye İktisat Tarihi Kongresi ise, farklı kurumlarda görev yapan bilim insanlarını Türk Tarih Kurumu çatısı altında buluşturmayı hedeflemektedir.
İzmir İktisat Kongresi  (I. İktisat Kongresi ) 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihlerinde   İzmir’de Banka-Han binasında toplanmış, 1135 delege ile ülkenin  ekonomik sorunları tartışılmıştır. Amacı, öngörülen bu ekonomik bağımsızlık hedefinin nasıl gerçekleştirileceğine ilişkindir. Atatürk, Kongre’nin açılış konuşmasında ekonominin önemini şu şekilde vurgulamıştır. “Siyasi, askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsun iktisadi muzafferiyetle tetviç edilmezse (taçlandırılmazsa) husule gelen zaferler payidar (kalıcı) olamaz. Yeni Türkiye’mizin layık olduğu mertebeye isâl (ulaştırmak) için behemehâl (ne olursa olsun) iktisadiyatımıza birinci derecede ehemmiyet vermek mecburiyetindeyiz.”
    

Türkiye'nin çiftçi, tüccar, sanayi ve işçi  kesimlerimden  seçilen 1135 üyenin katıldığı bu kongrede  grupların hazırladığı "Misak-ı İktisadi” esasları tartışılarak  kabul edilmiştir. Lozan Anlaşması'nın imzalanmasından 4 ay önce toplanan Kongre, Anadolu kurtuluş hareketinin  ekonomik yönünü gösterdiği için önenmelidir  Kongre  bildirileri   Osmanlıca  "İktisat Esaslarımız" adlı  kitapta toplanmıştır. Kongre’ye her ilçeden gönderilen sekiz  katılımcı, milleti temsil ediyor ve delegelerin söyleyeceklerine itibar edeceklerini bildiriyordu. 
Kongre’de  alınan önemli kararlar aşağıdadır.
•    Hammaddesi yurt içinde yetişen veya yetiştirilebilen sanayi dalları kurulmalıdır.
•    El işçiliğinden ve küçük sanayiden  büyük işletmeye geçilmelidir.
•    Devletin  ekonomik  görüşleri olmalı, özel  sektör tarafından kurulamayan  işletmeler devlet tarafından kurulmalıdır.
•    Özel teşebbüslere kredi sağlayacak bir Devlet Bankası  oluşturulmalıdır.
•    Dış rekabete dayanabilmek için sanayi, toplu ve bütün olarak ölçek  ekonomiler dikkate alınarak kurulmalıdır.
•    Yabancıların kurdukları tekellerden kaçınılmalıdır.
•    Sanayinin teşviki ve milli bankaların kurulması sağlanmalıdır.
•    Demiryolları bir  yapım  programına bağlanmalıdır.
•    Emeği ile çalışanlara amele değil, işçi denmelidir.
•    Kuruluşlara sendika hakkı tanınmalıdır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 1923-1929 dönemi ekonomi politikasına damgasını vuran İzmir İktisat Kongresi'nin oy birliği ile alınmış kararlarından  bence en önemlisi,  1925 yılında  Aşar’ın kaldırılmasıdır.  Aşar,  bütçenin gelir kaleminde önemli bir yer tutmasına rağmen  Kongre ile  liberal bir ekonomi tasarlandığı ve liberalizmin temeli özel mülkiyete dayandığından, kaldırılması gerekiyordu. Cumhuriyet idaresi, Sultan’ın mülkünün sahiplik sıfatını halka intikal ettirince aşarın alınmasının mantığı da  son bulmuştur.
İkinci İzmir İktisat Kongresi 2-7 Kasım 1981 tarihinde gerçekleştirilmiştir. Kongre'nin toplanması kararındaki asıl amaç, bir yandan Cumhuriyet'in kurucusu Büyük Atatürk'ü  anmak, öte yandan da  Türkiye’nin o gün hangi noktada bulunduğunu, geleceğinden ne beklediğini belirtecek görüşlerin ifade edilmesi için ortak bir zemin hazırlamaktadır. Bülent Ulusu'nun direktifi ile Başbakan Yardımcısı Turgut Özal'ın başkanlığında kurulan “İkinci İzmir İktisat Kongresi Tertip Komitesi” tarafından olgunlaştırılmıştır. Kongre'nin 10 yılda bir yapılması, ilerdeki ikinci 5 yıllık kalkınma planına ışık tutması ve bu planlara yön vermesi düşünülmüştür.
Üçüncü İzmir İktisat Kongresi 4-7 Haziran 1992 tarihleri arasında yapılmıştır. Kongrenin 1923 ve 1981 yıllarında yapılan İktisat Kongrelerinden iki temel farkı  vardır. Bunlardan birincisi  bu Kongre'nin uluslararası katılıma açık olması, ikincisi ise siyasi parti temsilcilerinin görüşlerini dile getirmelerine imkan veren bir değerlendirme ve sonuç paneli ile bitiyor olmasıdır. 
Kongre'nin amacı, mümkün olan en geniş katılımla bütün görüşlerin teknik seviyede ve siyasi görüşlerle de desteklenmiş olarak tartışılmasını  sağlayarak  üzerinde görüş birliğine varılan konuların ekonomik ve sosyal konulardaki karar alıcılara sunmaktadır. 
Türkiye ekonomisinde makro ekonomik istikrarın sağlanması ve  kamu açıkları ve finansmanın makul  seviyeye  indirilmesi, enflasyonsuz  bir büyümenin sağlanması ve bunlar yapılırken sosyal boyutun da hiçbir şekilde ihmal edilmemesi  hedeflenmiştir. Devletin temel görevinin; ekonomik, sosyal ve teknolojik altyapıyı  düzenlemek  ve geliştirmek olduğu bir  defa daha ortaya konmuştur.

Dördüncü İzmir İktisat Kongresi 5-9 Mayıs 2004 tarihlerinde  Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı’nın koordinasyonunda gerçekleştirilmiştir. Türkiye’nin uzun  dönemde  bilgi toplumuna dönüşmesi ve AB’ye üyelik perspektifi Kongre’nin ana temalarını oluşturmuştur. Bu  kapsamda  yüksek ve istikrarlı büyüme hızının sağlanmasını, girişimciliğin ve rekabet gücünün artırılmasını, bölgesel gelişme dinamiklerinin harekete geçirilmesini, gelir dağılımının iyileştirilmesini, yoksullukla mücadeleyi ve iyi yönetişimi hedefleyen çözüm önerileri ve stratejiler ortaya konmuştur. 
Birinci İktisat Kongresi hariç, İkinci, Üçüncü ve Dördüncü İktisat Kongrelerine sanırım bildiri sunarak katılan  öğretim üyesiyim. İzmir’de yapılacak olan Kongre’de eğer benden başka katılımcılar varsa, onların  bir plaket verilerek onurlandırılmalarının  uygun olacağı düşüncesindeyim.