Önceki yazımda üniversite öğrencilerinin yaşadığı ekonomik zorlukları örnekleriyle anlatmıştımGelinen noktada yoksulluğun artık kronikleşen bir ‘açlık’ sorununa dönüştüğünü söylemek mümkün.
Yokluk ve yoksulluk toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren çok derinlikli bir sorun. 
Böylesine yakıcı bir durumdan ne yazık ki en çok da çocuklar etkileniyor.
Dünya çocuk hakları günü nedeniyle de ısrarla vurgulandı.
Çocuklarımız açlıkla mücadele ediyor.
Et, süt, yumurta gibi temel gıdalara bile ulaşamıyor.
Annelerin su içirerek çocuklarının açlığını bastırmaya çalıştığı örnekleri görüyoruz.

Aç olduğu için derslerde uyuklayan öğrencilerin sayısı her geçen gün artıyor.
Beslenme çantasına yiyecek koyamadığı için çocuğunun yanına pet şişeye çorba koyup göndermek zorunda kalan velilerin feryatları basının gündeminde.
Sorunu çözmesi gereken Milli Eğitim Bakanlığı ne yapıyor derseniz cevabını bu konudaki soru önergesini yanıtlayan Bakandan öğrendik.
MEB’e bağlı okullarda yürütülecek ‘ücretsiz okul yemeği’ programının ‘fayda maliyet analizi’ yapılıyormuş.
Yanlış duymadınız.
Açlığın fayda maliyet analizi mi yapılır?
Anlamakta gerçekten güçlük çekiyorum.
Geleceğimizi oluşturan çocuklarımız aç bir şekilde okula gidiyor ve hala analiz yapılıyor.
Ayrıca bu destek Devletimiz tarafından verilecek diye de düşünmeyin.
BM Dünya Gıda Forumu’ndan destek alınarak çocuklarımıza yemek desteği verilmesi planlanıyor.
Geçmediğimiz köprülere, gitmediğimiz hastanelere, yüzlerce makam aracına, kamu görevlileri için hava alanlarında bekletilen uçaklara kaynak bulanlar, çocuklarımıza yemek vermek için BM ile protokol yapıyor.
Fayda maliyet analizi sonucuna göre hangi bölgeden başlayarak öğrencilere yemek desteği verileceğine karar verilecekmiş.

Çok sayıda fayda maliyet analizi çalışması yapmış bir Endüstri Mühendisi olarak çalışmanın nasıl yapıldığını ve sonuçlarının nasıl değerlendirildiğini gayet iyi biliyorum.
Böylesine önemli bir konunun insani duyguları yok sayan ‘matematik modele’ oturtulmaya çalışılması karşısında ancak üzüntümü belirtebilirim. 
Fayda maliyet analizi, elinizdeki bir kaynağın hangi alana daha fazla yarar getirecek şekilde yönlendirilmesi gerektiğini belirler.
Açlıktan öncelikli bir konu olabilir mi?
Maslow’un bilinen ihtiyaçlar hiyerarşisinde en öncelikli ihtiyaç olan ‘karın doyurma ihtiyacını’ analiz etmeye gerek yok.
Çocuklarımız aç ve bu sorun bir an önce Devlet desteğiyle çözülmeli.
Bazı CHP’li Belediyeler okullardaki öğrencilere yemek desteği vermeye başladılar.
Desteğin sürekliliği için Bakanlığın konuyu ciddi bir şekilde ele alıp çözüm bulması gerekli.

“Açlığın maliyet analizi” diye bir yöntem olmadığını Bakana anımsatmaya gerek var mı?