Hayvan katliamı yasası, sosyal medya yasağının ardından sokak röportajı sansürü ve birçok önemli konu gündemimizde.
Kentimizin şu sırada en çok konuşulan sorunu ise 
Atalan-Tekeciler 
Mihalgazi - Alpagut  
Sarıcakaya altın ve gümüş madeni projesi. 
Toplam ruhsat alanı 47.168 dönüm olan 3 projenin oluşturacağı ‘tehlikeleri’ anlatmak için; 
Günlerden beri yazıp, çiziyoruz.
İmza kampanyaları düzenleniyor. 
STK’ların öncülüğünde geniş katılımlı yürüyüşler yapıldı. 
Yörede toplumsal farkındalığı arttırmak amacıyla toplantılar organize ediliyor.

Tüm bu çalışmalar yapılırken projenin sahibi Cengiz Holding de boş durmuyor.
AKP’li Mihalgazi Belediye Başkanı en büyük destekçileri olmaya devam ediyor.
Şirket 6-7 yıldır bölgede sürdürdüğü faaliyetler nedeniyle yöredeki bazı muhtarlarla yakın iş birliğini sürdürüyor.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği görevlilerinin de sürece katkıda bulunduğu ifade ediliyor.
Bu bağlamda ÇED başvuru dosyası ile ilgili dün Alpagut’ta düzenlenen “Halkı Bilgilendirme” toplantısında Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürünün adeta ‘şirket elemanı’ gibi madeni savunması kamu görevlisi sorumluluğu ile bağdaşmayan bir durum.
Yerel seçim öncesinde AKP Odunpazarı Belediye Başkanı adayı olarak adı geçen Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürünün iktidar partisinin koruması altındaki Cengiz Holdingin temsilcisi gibi davranması kabul edilemez.
Kamu görevlisi olarak sorumluluk sınırını fazlasıyla aşan davranışı nedeniyle kendisi hakkında ‘soruşturma açılması’ beklenir.
Halkı bilgilendirme adıyla amacından uzak bir şekilde yapılan toplantının tutanağını ilgililere vermeden, kurumların itiraz dilekçeleri alınmadan apar topar bitirilmesi de zaten ‘gerçek niyeti’ ortaya koyuyor.

Diğer yandan projenin yaratacağı felaketin boyutlarını tekrar anımsatmakta yarar var.
Orta Sakarya Havzası’nda yapılmak istenilen 3 altın ve gümüş madeni projesi nedeniyle sadece maden sahası değil tüm Eskişehir ve çevresi siyanür tehdidi altında.
Yapılması planlanan ‘vahşi madencilik’ ile bölge geri dönülemez bir şekilde tahrip edilecek.
Proje gerçekleşirse;
21 bin dönüm tarım arazisi 
3.800 dönüm sera alanı zarar görecek.
Ormanlar yok edilecek.
160 bin ton bitkisel üretim
65 bin ton serada sebze üretimi yapılamaz hale gelecek. 
Sakarya vadisinin su kaynakları olumsuz etkilenecek.

Cengiz Holdingin bölgedeki ‘içi boş ikna çabaları’ bir yanda Eskişehir halkı ve ilgili STK’lar Alpu Termik Santrali ve Kaymaz altın madeni projesinde olduğu gibi bu kez de büyük bir mücadele yürütüyor.
Bu süreçte yerel kamuoyu desteğinin arttırılması ile ilgili saha çalışmaları aralıksız devam edecek.
Bürokrasi ve hukuk zemininde de konular çok yakından takip ediliyor.
Büyükşehir Belediyesi, Tepebaşı Belediyesi, Odunpazarı Belediyesi başta olmak üzere 
“Eskişehir Kıymetlidir Platformu”
“Alpagut-Atalan’da Madene Hayır Platformu” 
TMMOB’a bağlı odalar 
Yasal tüm olanakları kullanarak “Projenin iptal edilmesi” için baskı kurmaya devam edecekler.  

Eskişehir halkı, altın madeni projesine karşı 
Havasına 
Suyuna 
Toprağına sahip çıkacak.
Eskişehir’in ‘geleceğinin’ yok edilmesine izin vermeyecek.