Görüldüğü gibi yazının başlığını yukarıya taşıdım!.
İyi de bunun altını nasıl dolduracağım, düşünmeye başlardım. Oysa, Milletvekilimiz Utku Çakırözer’e ilişkin bir “yazı döktürmek” epey zamandır aklımdaydı. Her aklıma geldiğinde “neler yazmam gerektiğini” tasarlar dururdum.
-Aklımdan su gibi akardı taslak!..
Şu an bakıyorum da o tasarım uçup gitmiş…
Neyse bu kadarını yazabildim ya, gerisi gelecektir elbet!...
Kimdir Utku Çakırözer?
Sevgili Çakırözer’in adı, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından Eskişehir İl Örgütü’ne ulaştırıldığı günü anımsıyorum. Başta bizim camia, partililer, seçmen tabanının büyük bölümü ismen olsun, bilen yoktu adını!..
-Zaman zaman olduğu gibi “Eskişehirli olmayan birini” getirip koymuşlardı listenin ikinci sırasına!..
Bizimkilerin arasında dahi Utku Bey’in bir “meslekdaş” olduğunu anımsayan pek yok gibiydi. Adını duyduğumda kendi belleğim de bir ara duraklar olmuştu!. .
Evet, o adı Cumhuriyet Gazetesindeki imzalardan anımsıyordum. Gazetenin Ankara Bürosu’nda parlamento muhabiri. Dış İşlerini izleyen muhabiri. Bir süre sonrasında ise Ankara Temsilcisi. Oradan İstanbul’a intikal ve;
-Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni!..
Bildiğim bu kadar, derken anımsadım. Kendisiyle Çağdaş Gazeteciler Derneğinin bir ödül töreninde bizatihi kendisiyle tanıştığımı da!..
Eskişehir dışından değil!..
Milletvekilliği kesinleşince Eskişehir’e “demir atmıştı” Utku Bey. İlk ziyaretlerini de meslek gereği basın kuruluşlarına gazetelere yapmıştı. Bu nedenle Sakarya ziyaretinde daha bir yakından tanımıştım kendisini. Derler ya, daha o anda “kanım kaynamıştı.”
Gide gide daha bir tanıdık bir birimizi. Kendisi de kabul ederse;
-Bir ağabey-kardeş, daha ötesinde bir dostluk ilişkisi oluştu aramızda.
Öyle de sürüp gitmekte. Kuşkusuz, karşılıklı sevgi-saygı sınırları içinde…
Yukarıda kısaca değindiğim gibi Eskişehir’de doğup büyümüş bir aileden Çakırözer. Ünlü “Çakırlar” ailesinin üçüncü kuşak bireylerinden biri. Dedesinin Esentepe taraflarından bakkal dükkanından bahseder yeri geldikçe. Babası Mehmet Ali Bey de PTT’den emekli. Özeti;
-Eskişehir dışından atanmış biri değil!..
İyi de; siyasetin merkezinde yıllar boyu siyaseti izlemiş biri olarak nasıl bir siyasetçi olacaktır? Daha açıkçası;
-Nasıl bir Eskişehir Milletvekili?.
Tam bu noktada sorumu kendim yanıtlayayım;
-60 yıldır tanıdığım Eskişehir milletvekilleri arasında tanıdığım en çalışkan, iline yarlı bir dost..
Fakir çalışıyor zaten!..
Zaman aman Eskişehir’de rastlaşırız. Onun dışında da telefonlaşırız. Hal hatırdan sonra O sorar;
-Ne var, ne yok Eskişehir’de?
Daha çok siyasi gelişmeleri sorduğunu anlarım. Soru karşısında gülümsediğim olur.
-Ya Utku bey, bizim ilde neler olup bittiğini benden iyi biliyorsun. Niye bunu bana soruyorsun?
Öyledir gerçekten de!. Sanki hep Ankara’daymış da, neler olup bittiğini benden öğrenmek istermiş gibi. Oysa şehrin nabzını benden iyi tuttuğunu adım gibi bilirim. Derler ya;
-Hafta 8, gün 7 kendisi Eskişehir’dedir genellikle
Hele de seçim zamanları çalışması süresinde. Her gün temsil ettiği ilin insanları arasındadır. O mütevazı, herkesle barışık tavrı ile “gönülleri kazanmak” için dolaşır durur.
-Merkez demez, ilçe demez köy demez!..
***
Arada ben aramı hal hatır sormak için;
-Nasılsınız sayın Milletvekilim?
Yanıt hazırdır;
-Fakir çalışıyor işte, sen nasılsın?
Bendeki tebessümün yerine Kahkaha almıştır.
Fakir çalışmaktadır!..
Çalış sevgili Utku çalış! Çalış ki “yerinin bu yer olmadığını” görsün, görmesi gerekenler!..
-Göreceklerdir, eminim!...
-------------------------------
