Cumhuriyet Halk Partisi şu sıralar belki de tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşıyor.
Seçim sonuçlarının ardından Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan ayrılmasını ve partide bir değişim yaşanmasını ısrarla isteyenler var.
Başta İstanbul büyükşehir belediye başkanı İmamoğlu olmak üzere değişim üzerinden Kılıçdaroğlu’nun genel başkanlıktan ayrılması gerektiğini baskılıyorlar.
***
Kılıçdaroğlu ise eylemleri ve söylemleriyle genel başkanlık koltuğundan ayrılacak gibi görünmüyor.
Değişim söylemlerine karşı çıkmadığını, kendisinin de değişimden yana olduğunu ancak önümüzdeki süreçte mahalli seçimlerin yapılacağını, bu seçimlere kadar partinin başında kalacağını açıkça ve ısrarla söylüyor.
***
Hal böyle olunca, parti içinde Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu cephelerinin arası giderek açılıyor.
İki isim resmen baba-oğul konumundan birbirlerine karşı hasım konumuna geliyor.
Görünen o ki; Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu cephelerinin birbirlerini karşılıklı baskılamaları, önümüzdeki süreçte bu hasımlığı daha da arttıracağa benziyor.
***
CHP’de genel başkanlık ve değişim üzerinden yaşanan bu durum en nihayetinde nasıl bir sonuç doğuracak bilemiyorum ama partinin tepesinde yaşananların Eskişehir’e de bir takım yansımaları mutlaka olacak gibi.
Bu yansımalar çerçevesinde ilk akla gelen de, önümüzdeki mahalli seçimlere yönelik mevcut belediye başkanlarının yeniden adaylık meselesi olsa gerek.
***
Şöyle ki:
Büyükşehir belediye başkanı Büyükerşen ile Tepebaşı belediye başkanı Ahmet Ataç’ın parti genel başkanlığı konusunda Kılıçdaroğlu’nu desteklediği, açık açık dile getirmese de, değişimden yana olduğunu söyleyen Odunpazarı belediye başkanı Kazım Kurt’un İmamoğlu’na daha yakın bir tavır içinde olduğu biliniyor.
Sonuç olarak…
Belediye başkan adaylarını genel başkanın belirlediği hesap edildiğinde, Eskişehir’deki üç belediye başkanının önümüzdeki mahalli seçimlerde aynı anda aynı görevlere bir daha aday olmaları daha şimdiden olanaksız hale geliyor sanki.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
MEMLEKETİN İŞİ DUAYA KALDI…
Anadolu’nun ücra bir köşesindeki küçük bir köyde, millet ülkenin içine düştüğü ekonomik ve siyasi durum için çok üzülüyormuş.
Politikacıların mecliste bu durumu düzeltmek için gece gündüz çalıştığını düşündükleri için köylüler her akşam namazından sonra dua etmeye başlamışlar.
Ancak uzun zaman dua etmelerine rağmen durum daha da kötüye gitmeye başlayınca, toplanıp ne yapacaklarını tartışmaya başlamışlar.
***
Köyün güngörmüş en yaşlı adamı demiş ki:
- Bu böyle olmayacak. Galiba uzaktan dua etmek faydalı olmuyor. Bizim İmamı Meclis’e gönderelim, orada politikacıların yanında dua edip yüzlerine üflesin, belki tesir eder.
Bu teklif, bütün köylüler tarafından olumlu karşılanmış. İmamı Ankara’ya yollamışlar. Aradan bir hafta geçmiş ve imam köye dönmüş. Bütün köylüler, caminin önünde merakla imamı bekliyormuş.
***
İmam minibüsten iner inmez köylüler hep bir ağızdan sormuşlar.
- Meclise gittin mi hocam? Politikacıların toplantılarına katıldın mı?
- Gittim tabi, gitmez olur muyum? Toplantılarına da katıldım ama dua etmedim.
Köylüler çok şaşırmış!
- Niye etmedin ki? Biz seni orada dua etmen için gönderdik.
İmam şöyle cevap vermiş:
- Meclise gittim, ama politikacıların halini görünce bir haftadır gece gündüz memleket için dua ediyordum.
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
BİNDİK BİR ALAMETE…
Türk lirası değer kaybetmeye devam ediyor.
Asgari ücret 20 Haziran Salı günü 11.402 lira olarak belirlendi.
O günkü kurla karşılığı 483 dolara denk geliyordu.
Merkez bankasının faiz kararı sonrasında, dövizin yükselme rekoru kırmasıyla 24 saat içinde 35 dolar eriyiverdi.
Yeni asgari ücret daha cebe girmeden yüzde 8 azaldı.
***
Paranın sürekli değer kaybetmesinin, fiyatları sürekli arttıracağı biliniyor.
Hal böyle olunca vatandaşlar için “Ne alırsak kardır”, işyerleri için de “Ne satarsak kardır” dönemi yaşanıyor.
Vatandaş iyi fiyata aldığını düşünüyor, işyerleri iyi fiyata sattığını.
Ancak…
Ne vatandaş aldığı ürünü bir daha aynı fiyata alabiliyor, ne de işyerleri sattığı ürünü sattığı fiyattan raflarına koyabiliyor.
Böyle giderse yakında etiketlerin de ortadan kalkacağı ve anlık fiyatlar uygulanacağından falan bahsediliyor.
Kısacası…
NOT- Önceki gün faiz oranı 27 ay sonra ilk kez 15 puana yükseldi. Bir anda döviz de altın da borsa da aynı anda yükseldi. Bu çok sık rastlanan bir durum değil. Böyle enteresan durum da bu iktidara nasip oldu!