CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için 23 Mart günü yapacağı eğilim yoklamasına üye katılımının çok da yüksek olmayacağını tahmin ediyorduk.
Neticede CHP,  tek aday adayının olduğu ve sonucu belli bir eğilim yoklaması gerçekleştirecekti.
***

Eğer pazar gününe kadar parti içinde heyecan yaratacak bir motivasyon oluşmazsa, söz konusu eğilim yoklamasına katılımın düşük olacağını hem bu köşede, hem de televizyon programında dile getirmiş ve şunu söylemiştik;  “Bu durumda üyelerin yarısı bile sandığa giderse, bu CHP için büyük bir başarı olur.”
***
Bizim CHP içinde oluşabileceğini beklediğimiz o motivasyon, CHP içinden değil de tam tersine, önce Ekrem İmamoğlu'nun diplomasının iptal edilmesi, hemen arkasından da gözaltına alınmasını sağladığı için bizzat  iktidar eliyle geldi!
***
İmamoğlu'nun adaylığını engelleme adına önce diplomasını iptal ettirip ardından gözaltına alınmasıyla gelinen süreç ve bu sürecin iktidar tarafından bizzat yapıldığı algısının CHP'ye sağladığı bu motivasyon, işleri tamamen değiştirecek gibi görünüyor...
Zira...
Pazar günü partinin kuracağı sandığa belki de gitmeyi düşünmeyen CHP üyelerinin, sandığa koşa koşa gitmesini mecbur ve sorumlu hissettirecek cinsten bir motivasyonun, bizzat iktidar eliyle yaratıldığı bir ortam doğmuş oldu sanki...
***
NOT- Tabi bu yazdıklarımız 23 Mart tarihine kadar CHP'nin temayül yoklaması iptal edilmez ya da güvenlik ileri sürülüp, müdahaleye uğramak suretiyle yasaklanması halinde geçerli değildir. 
Artık o kadar şaşırmamaya alıştık ki, bu söylediğimiz de olursa yine hiç şaşırmayacağız...
ekrem-imamoglu-aa-1541047_2

NE KADAR SAÇMA...

Ekrem İmamoğlu ile birlikte kendisiyle aynı dönem yatay geçiş yapan 28 kişinin de diplomaları iptal edildi.

Şimdi bu 28 kişi içinde akademisyen varsa, ki var, bu akademisyenin derslerinden geçenlerin de diplomaları iptal edilecek?

Aralarında mimar varsa ki var, bu insanların yaptığı projeler de iptal mi edilecek?

İnşaat mühendisi varsa yaptığı binalar mı yıkılacak? Doktor varsa bugüne kadar yaptığı ameliyatlar mı geçersiz sayılacak? Eczacı varsa sattığı ilaçlar mı geri toplanacak?

Gerçekten çok saçma!
 

HANİ OKULLAR YENİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILINA HAZIRDI?

2024-2025 Eğitim ve Öğretim yılı başlangıcı öncesinde Milli Eğitim Müdürlüğü'nden bir açıklama yapılıyor.
***
Yapılan açıklamada, okulların boya-badana işlerinden tutun da sandalye ve masa tamir ve tadilatlarına kadar, sınıfların tüm eksikliklerinin tamamlandığı belirtilerek “Okullarımız yeni eğitim ve öğretim yılına hazır” deniliyor.
***
Velilerin çocuklarını gönül rahatlığıyla okulla göndermeleri için güven veren bir açıklama bu aslında.
Ama gelin görün ki Yıldıztepe'de bulunan Anadolu Lisesi'ndeki bir sınıfta, ders sırasında, öğrencilerin başına tavanın sıvası düşüyor.
Dört öğrenci yaralanıyor...
***
Milli Eğitim Müdürlüğü bu olayı mutlaka araştırmalı ve ihmali olanları tespit ederek, gerekli işlemi biran önce yapmalı.
Sadece bunu yapmakla kalmamalı, bu olaydan hareketle, bir başka benzeri olayın yaşanmaması için bütün okulları sil baştan ve tepeden tırnağa kontrolden geçirmeli...
***
Zira...
“Okullarımız yeni eğitim ve öğretim yılına hazır” demekle olmuyor işte!
Okullar güvenli olduğu müddetçe hazır olabiliyor...
O K U L-3

PSİKOLOJİK BELİRTİLER...

1.Aşırı kaygı ve stres: Kaybetme olasılığı karşısında sürekli kaygı ve stres yaşama..
2.Kontrol ihtiyacı: Sahip olunan şeyleri kaybetmemek için aşırı çaba gösterme. Gücü kontrolsüzce kullanma.
3.Bağımlılık: Kişisel ilişkilere veya maddi varlıklara aşırı bağımlılık geliştirme.
4.Özgüven eksikliği: Kaybetme korkusuyla birlikte gelen düşük özsaygı ve özgüven eksikliği.
5.Obsesif düşünceler: Kaybetme olasılığı hakkında sürekli olarak obsesif düşüncelere sahip olma.
Yukarıdaki belirtiler, kaybetme korkusunun psikolojik belirtileriymiş...