Başlığı okuyanlar, muhtemelen İYİ Parti’nin, CHP’nin kendilerine götürdüğü “yerel seçimlerde işbirliği” önerisini GİK kararıyla geri çevirmesini “CHP üzerinde deprem etkisi yaptığı” şeklinde algılayabilir, yorumlayabilir.
Muhtemelen medyanın dijital unsurlarını izleyenler haksız da sayılmazlar. Özellikle de Eskişehirli olup da şu iki haberi yan yana görenler öyle sananlar! Birincisi;
-17 il ile birlikte bizim kentin de direkt fay tabakasının üzerinde oturduğu haberi.
İkincisi ise, başlangıçta belirttiğim gibi;
-İYİ Parti’nin, CHP lideri Özgür Özel’in, Genel Başkan Meral Akşener’i ziyaretinde ‘gelin yerel seçimlerde karşı taraftaki AKP-MHP ittifakına karşı işbirliği yapalım’ önerisinin İYİ tarafından karara bağlanması haberi ve üzerine yapılan ilk yorumlar…
Birincisi, Kahramanmaraş depreminden bu yana gündemden düşmeyen ülkemizin giderek daha iyi algılanmaya başlayan “deprem gerçeği” üzerine ve yakın/uzak geleceğe yönelik.
İkincisi ise ”yeni çıkmış fırından” örneği dumanı üstünde tüten “güncel” bir siyasi karar!..
O nedenle biz ikincisinden başlayalım.
CHP bir yükten kurtuldu!..
Yer bilimcilerine bakarsanız, ülkemizde her gün onlarca deprem olmakta, çoğu hissedilmeyen cinsten. Dört ve üzeri (beş-beş buçuk) olanlar gibi. Altı ve sonrası ise yıkıp geçen…
Bu tanımlamaya göre, İYİ Partinin kararı CHP ve siyasette, bana göre;
-En fazla beş büyüklüğünde bir deprem niteliğinde, etkisindedir!..
Yani öyle CHP ve demokrasi geleneğimizi yıkıp geçecek, büyük hasarlar yapacak türden değil..
Bu benim görüşüm, Karşıt partinin bu kararının kendisine ve demokrasimize hiçbir katkısı olmayacağı açıktır. Bunun matematiği de, son seçim sonuçlarına bakıldığında onu göstermektedir. Her şeye rağmen böyledir.
CHP’ye yararı ya da zararı ne olacaktır. Onu da zaman içinde göreceğiz. Meral Akşener ve ekibinin 6’lı ittifak denemesindeki tutarsız ve sinsi tavırlarına bakılırsa;
-CHP bir yükten kurtulmuş, siyaseten daha radikal kararlar alma aşamasına geçmiştir.
Eskişehir neden ilk sırada?
Gelelim deprem meselesine!.. 11 İlimizde etkili olan ve can kayıplarından sonra konu hiç gündemden düşmedi. Hemen her gün bir yerbilimcimiz, başta Marmara, dolayısı ile İstanbul depremi olmak üzere sayıları her geçen gün artan yerbilimci uzmanların görüşlerini okumakta, öngörülerini dinlmekteyiz.
Bunların arasında en ünlülerinden Prof. Dr. Naci Görür Hocamızın son açıklaması. Sayın Görür burada 18 ile işaret ederek şöyle diyor;
“Fay hattı üzerinde yaşayan bu illerin kaderi, üzülerek söylüyorum, Maraş ve Hatay gibidir. Direkt fay hattı üzerinde yaşıyor bu iller. Bunların altındaki faylar oldukça güçlü ve her kentte yedi ve üzeri deprem oluşturabilecek kapasiteleri var.”
***
Ürkütücü gerçekten. Haberi önce Cumhuriyet, sonra da Sakarya’nın manşetlerinde okudum. Cumhuriyet’teki haberde sıralanan o illerin başında “Eskişehir’i görünce irkildim” haliyle!
Naci Hoca, bu illeri “risk sıralamasına” göre mi saymakta acaba? sorusuna takıldım. Sıralamayı inceleyince gördüm ki, öyle değil. Zira onlar arasında sık deprem yaşayan kentleri görünce anladım bunu.
-Hocamız Eskişehir’in popülerliğinden etkilenmiş olmalı!..
Ama yine de Eskişehir gibi, örneğin Konya’nın da deprem riski açısından “en alt sıralarda” olduğu şeklindeki algının yanlışlığını bir kez daha düşünmek zorunda kaldım.
***
İYİ Partinin yarattığı “hafif sarsıntının” etkilerini çok değil üç ayın sonunda göreceğiz.
Eskişehir başta, Naci Hoca’nın “risk değerlendirmesini” ise gerçekleşeceği yıllara kadar gündemde tutmaya devam edeceğiz.