Tarihi Odunpazarı bölgesinde, 2014 yılında Vakıflar Genel Müdürlüğünden tahsis ettirilen arsanın üzerine bölgenin tarihi dokusuyla hiç alakası olmayan bir bina yaptırılıyor.
***
Türkiye'nin en itibarlı firmalarından olan ETİ grubu sponsor yaptırılarak inşa edilen binanın “GÖÇ MÜZESİ” olacağı ilan ediliyor.
***
Ne var ki üzerinden 10 yıl geçmesine rağmen bu müze bir türlü açılmıyor. 10 yıl boyunca Eskişehir'in en değerli firmasının ismi de o binada yaprtılıyor.
***
10 yıl sonsa söz konusu binada apar topar bir tadilat başlıyor.
Müze için alınan malzemeler bir tarafa yığılıyor, müzede kullanılacak olan elektronik aletler ise yerlerinden sökülerek ortadan kayboluyor.
***
Sponsor yapılan firmadan alınan para ile yapılan müze binasında bir anda, üzerinde sponsorun da isminin bulunduğu müze tabelası kalkıyor, yerine nasıl oluyorsa TÜGVA'nın Kıraathane tabelası asılıyor!
***
Şehrin Göç müzesi bildiğiniz göç ettiriliyor iyi mi?
Biz de böylece Vakıflara ait devletin arsanına, özel bir firmadan “Müze Yapacağız. Adınızı da bu müzeye vereceğiz” diye alınan para ile yaptırılan binanın TÜGVA'ya nasıl geçtiğine şahit oluyoruz!
***
Ne güzel iş değil mi?
Devlet, yani Vakıflar Genel Müdürlüğü müze yapılsın diye yerini veriyor.
Eskişehir'in en önemli firması ciddi bir para harcayarak hem binayı dikip, hem de müzenin içinin teşrifatını yapıyor.
Sürecin hiçbir yerinde olmayan TÜGVA, akıl almaz bir kurnazlıkla gelip binaya konuyor ve müze yapılacak binaya Kıraatane açıyor.
***
Ne diyelim?
“Eskişehir'e Göç Müzesi kazandıracağız” diyerek yola çıkıp, yolun sonunda TÜGVA'ya Kıraathane kazandıran, bunu yaparken de hem Eskişehir'i hem de Eskişehir'in en değerli sponsor firmasını kullanan Türk Dünyası Vakfını kutluyoruz!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ÜRETMEZSEN SONUÇ MALUM!
Amerikan Federal Hükümeti ekonomiyi yeniden canlandırmak için her bir Amerikan vatandaşına 600 dolar tutarında bir parayı dağıtmayı karara bağlamış.
Marc Faber adlı iş adamı bunun üzerine mizahi bir çağrı yayınlamış:
"Benim sevgili Amerikalı vatandaşlarım
Eğer bu parayı Wal-Mart'da (Alışveriş merkezi) harcarsak, para çin'e gidecek...
Eğer bu parayı benzin almak için harcarsak, para Araplara gidecek.
Eğer bilgisayar alırsak, para Hindistan'a gidecek...
Eğer sebze, meyve alırsak para Meksika'ya, Honduras'a ve Guatemala'ya gidecek.
Eğer bir araba almayı düşünürsek bu para Japonya veya Almanya'ya gidecek.
Eğer hediyelik bir şeyler alırsak para Tayvan'a gidecek...
Sonuçta bir kuruşu bile Amerikan ekonomisi için yarar sağlamayacak.
Bu parasal yardımı Amerikan ekonomisi içinde tutmanın tek yolu, parayı bira ve fahişelere harcamaktır.
Sadece bu iki sektörde ulusal üretim yapabilmekteyiz.
Ben kendi adıma bu yolda faaliyet gösteriyorum.."
***
Bu mizahi çağrıyı okuyan bir İtalyan ekonomist şöyle bir yanıt verir:
"Sevgili Marc,
Amerika'nın iktisadî durumu gerçekten pek iç açıcı değil.
Üzülerek bildiriyorum ki, Budweiser bira fabrikasını da çok uluslu bir Brezilya şirketi olan Ambev satın aldı.
Böylece Amerikalılar için yalnızca fahişeler kalmış oluyor.
Eğer fahişeler de kazandıkları parayı çocuklarına göndermek isterlerse, bu para doğrudan buraya yani Roma'ya gelir...
Bilgine…"
***
Yazı hoşumuza gittiği için köşemize aldık.
Vermek istediğimiz herhangi bir mesaj falan yok…
Ancak…
Yine de yazıyı okuduktan ve köşemize almaya karar verdikten sonra kıssadan hisse olarak“ülkelerin kendilerine ait özellikle de stratejik önem arz eden bir şeyleri mutlaka olması gerekir.”Diye de düşünmedik değil hani…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
ÜZERİNDE HİÇBİR GÜCÜN OLMADIĞI TBMM'DEN...
-Hükümet kurmak acilen gereklidir
-Geçici kaydıyla bir hükümet reisi atamak veya padişah vekili tanımak doğru değildir.
-TBMM'nin üzerinde bir güç yoktur.
-TBMM yasama ve yürütme yetkisine sahiptir.
-Meclisten ayrılacak bir kurul meclise vekil olarak hükümet işlerini görür.
-Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır.
-Padişah ve halifenin durumu, bulundukları baskıdan kurtulduktan sonra meclis tarafından görüşülecek ve durumları hakkında karar verilecektir.
***
Yukarıdaki önerge 23 Nisan 1923'de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde Ulu Önder Atatürk'ün verdiği va alkışlar arasında kabul edilen ilk önergesinde yer alan maddeler.
“Üzerinde hiç bir güç yoktur” diye kurulan ama özelikle bu iktidar döneminde olabildiğince etkisiz kılınıp, ne kadar başka güç varsa hepsinin daha etkili ve yetkili hale getirildiği TBMM!
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,