“Bireysel çıkar değil, asıl grup çıkarı tehlikelidir.” diyor, Friedrich A. Von Hayek

Aylar boyu kıyasıya süren zorlu yarış, pazar günü sona erdi.

Kimi üzgün kimi süzgün…

Dev bütçelerle yürütülen kampanyalar, adeta buharlaştı…

Gelir adaletsizliğinin derinden yaşandığı ülkede, o kadar zengin varmış ki meğerse kimsenin haberi yokmuş.

Rakamlar telaffuz edilecek gibi değil.

Aday tanıtımı ve projeler için reklam tabi ki gereklidir.

Afiş asmak için kiralanan bir duvarın fiyatı yüz binlerce lira.

Ses kirliliğine de neden olan bir otobüsün, minibüsün giydirme ve günlük yakıt ücretini tahmin edemezsiniz.

Ancak bu denli görsel kirlilik her sokakta her caddede olunca kulakları sağır edercesine müzik ve korna sesleri insanları çileden çıkardı.

Kiminin hastası, kiminin bebeği evde…

Vardiyalı çalışanın vay haline,

Kağıdı küreği, ithali yerlisi ise başka bir mevzu.

Bol keseden vaatler…

Hakaretler, güzellemeler, imalar, uçuk kaçık söylemler…

Bini bir para etmez ne çok laf işitti kulaklar.
… 
İyisiyle kötüsüyle söylenen şeyler…

Adeta buharlaştı uçtu gitti…

Zaten herkes kararını vermiş,

Yorgun bir iktidar,
Geçim sıkıntısı,
Ekonomik buhran,
Dövizin durdurulamayan yükselişi,
Gıdadan yakıta hayat pahalılığı,
Asgari ücret,
Emekliler ve memleketin birçok sorunu birikmişken.

Umudunu kaybetmeyen halk yeni bir karar verdi.

Kimine uyarı kimineyse şans verdi.

Hepsi geride kaldı ama bir sonraki seçimde umarım ki, bütün adaylar, partiler ve yöneticiler şu noktalara da dikkat etmiş olur.

Şu mübarek üç aylarda, harcanan muazzam paralar halka dağıtılsa, ülkede ne fakir kalır ne aç nede açıkta kalan olur.

Sağlık ve mutlulukla iyi bayramlar…