Yüzlerce yıl önce bir kasabada, küçük bir işletme sahibinin bir tefeciye yüklü miktarda borcu varmış. Tefeci çok yaşlı ve itici görünümü olan bir adammış. Kadere bakın ki, bu çirkin görünüşlü tefeci, alacaklı olduğu işletme sahibinin güzeller güzeli kızına aşık olmuş.

Tefeci işletme sahibine, kızıyla evlenme karşılığında borcunu tamamen silecek bir anlaşma teklif etmeye karar vermiş.

Söylemeye gerek yok ama bu teklif, işletme sahibinin tiksinti dolu bir bakışıyla karşılanmış.
Ancak çaresiz kalan işletme sahibi, nefret etse de tefecinin bu teklifini kabul etmek zorunda kalmış.
Bunun üzerine tefeci, bir torbaya biri beyaz biri siyah iki çakıl taşı koyacağını, sonra da kızın torbaya uzanmasını ve iki taştan birini alması gerektiğini söylemiş. 
Kızın çektiği taş siyah çıkarsa; borç silinecek, ama tefeci de kızla evlenecek.
Taş beyaz çıkarsa; borç silinecek ama kız tefeciyle evlenmek zorunda kalmayacak.

İşletme sahibinin bahçesinde, tefeci yerden iki çakıl taşı alır. Ancak siyah çıkmasını garantilemek için hızla iki çakıl taşını da aynı renk taştan almış.
Onları alırken işletme sahibinin kızı tefecinin bu hilesini, yani iki siyah çakıl taşı aldığını, beyaz taş almadığını ve ikisini de torbaya koyduğunu fark etmiş.

Daha sonra tefeci kızdan çantaya uzanmasını ve bir tane taş seçmesini istemiş.
Kızın ne yapabileceği konusunda doğal olarak üç seçeneği varmış.
1. Çantadan bir çakıl taşı almayı ret etmek.
2. Her iki çakıl taşını da çantadan çıkarıp, tefeciyi hile yaptığı için ifşa etmek.
3. Siyah olduğunu bile bile çantadan bir çakıl taşı alıp, babasının özgürlüğü için, kendini feda etmekmiş.

Kız torbadan bir çakıl taşı çıkarır ve bakmadan önce “yanlışlıkla” diğer çakılların ortasına düşürür.
Tefeciye der ki;
“Ah, ne kadar beceriksizim. Neyse ki, kalanın rengine bakarak düşürdüğüm taşın hangi renkte olduğunu anlarız.”
Torbada kalan çakılın siyah olduğu bellidir; tefeci yalanı açığa çıkmaması için kızın düşürdüğü çakılın beyaz olduğunu kabul etmek zorunda kaldığı gibi, kızın babasının borcunu da silmek zorunda kalmıştır.

Hikaye bu ya işletmecinin kızı, tefeciye hiç unutamayacağı bir ders vermiştir.
Lakin aradan geçen zamanda, dünyada pek çok değişim oldu ancak iki ayağı bir pabuca girmiş bu günkü, küçük büyük iş sahibi, üreticisi tüketicisi, çiftçisi emeklisi, öğrencisi köylüsü kentlisi, işçisi asgari ücretlisi ve nicesine kadar bu günkü yüksek faiz ve ekonomik yük altında ezilmemişti.

Unutmayın ki, bu zor durumun üstesinden gelmek için, önünüze konulan seçenek hiçbir zaman tek seçeneğiniz değildir.
Her zaman alternatif bir çıkış yolu mutlaka vardır.
O çıkış yolu hem geleceğinize hem de özgürlüğünüze kavuşturacak olan vicdanın, adaletin ve aklın yoludur.