Yukardaki soruyu ve benzerlerini özellikle şu son on yıllarda sıkça sorunumuz olmuştur. Özellikle de ekonomistler!.. 
Başlıkta konu ettiğimiz tarım daki son durumu ve buna ilişkin verileri irdelemeye çalışacağız, ancak kabaca günümüzün ekonomik sorunlarına da bir değinelim isterim. 
Ekonomiye yön veren (!) devlet-hükümet yetkilileri, alınan önlemlerle ekonominin parametrelerine ilişkin umut veren açıklamalarda bulunmaktalar. Nedir onlardan bazıları;
-Bütçe açığı, cari açık, doların stabil hale getirilmesi, enflasyondaki görece gerileme, işsizlik ve diğerleri… 
Ama, halkın gündemi farklı! 
-Enflasyon, yani hayat pahalılığı, giderek artan geçim güçlüğü
Tüm bunlardaki olumsuzlukları bozulmaları kim yarattı? Yanıtı basit;
-23 yıldır ülkeyi, dolayısıyla ekonomiyi yöneten AKP iktidarı..
Bunun da ötesinde , değiştirdiği rejimle her konuda tüm yetkileri eline geçiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan…
*** 
Ekonominin iki temel ayağı ise, üretim ve tüketim arasındaki denge. Üretim de çeşitli sektörler arasında dağılıyor, İmalat (sanayi) ve tarım. Çeşitli yan sektörler de (hizmet gibi) var ama… 
Biz ülkemiz açısından önde gelen tarımı irdeleyelim bugünkü yazımızda ve düştüğü-düşürüldüğü durumu ele alalım. 
Kurtuluş Savaşı sonrası Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak tek ve en önemli sektör tarım. Yorgun, bitkin ve fakir halkın bildiği tek iş hayvancılıkla birlikte bu, Çünkü önce ürettikleri doyması ve beslenmesi buna bağılı.
Artısı ise,  ürettiğinden fazlasını satarak ticaretin gelişmesi. Daha önemlisi bu sayede ticaretin gelişmesine katkı. Bunun da en önemli sonucu, imalat sektörüne geçişin olmazsa olmazlarından ;

-Sermaye birikimine katkı!.. 
Bu temel üzerine kuruldu ekonomimiz, diğer sektörlerle birlikte.

R C Orfta2H U G I2 S B C I71P A

Hadi buğdayı anladık!..

Yukardaki özeti, CHP eski Edirne Milletvekili Okan Kaytancıoğlu’nun araştırmasına ilişkin olarak gazetelerde yer alan bir haberden kaynaklanarak yaptım. Başlığı;
-Patates ve soğanı bile İthal ediyoruz!.. 
Evet, pek çok gıda maddesini  artık ithal eder hale geldiğimizi gözlüyor, buna dair haberlerden biliyorduk Ama bu hallere gelindiği doğrusu şaşırtıcı oldu! Haberde ilerledikçe bunların yanında hiç akla gelmeyen daha neleri ithal ettiğimizi görünce şaşkınlığımız daha bir arttı!. 
O halde çok bilinenlerden (!) başlayarak neleri hangi ülkelerden ithal ettiğimiz ve ödediğimiz dolarların miktarına göz atalım:
PAMUK; 666.3 milyon dolar (ABD, Mısır, Kırgınistan)
BUĞDAY; 695 milyon dolar (Rusya, Ukrayna, Moldova.)
MISIR; 297.6 milyon dolar (Aynı ülkelerden)
TÜTÜN: 163  milyon dolar. (Brezilya, Hollanda, ABD, Zimbabve) 
PİRİNÇ; 202 milyon dolar (Tayland, Çin, Myanmar) 
K. MERCİMEK; 95.9 milyon dolar 95.9 (Kanada Avusturalya) 
Yukarıdakiler ve devam edeceğimiz bu tarım ürünlerine ilk dört ayda 4.1 milyar dolar ödediğimizi ve geçen yıldaki miktarın ise tam 14 milyar olduğunu belirtelim; 

Patates, domates bile…

Bunlara ek olarak bir başka ama önemli kalem olarak iki ithalat ürününün de altını çizelim ki ikisine ödediğimiz dolar 2 milyara yakın. Ham yağ, tohum ve küspe olarak SOYA için ödediğimiz miktar 794.1 milyon dolarBunlar da Brezilya, Gana ve Çin’den alınıyor. 
Diğeri yağlık Ay Çiçeği. Bunun için de Ukrayna, Rusya ve Bulgaristan’dan ithal ettiğimiz bu ürüne ise 733 milyon dolar. 
İran ve Suriye’den Karpuz; (5.4 md) ,Şili’den de 200 bin dolarcık kiraz!.
Patates’i nereden aldığımıza muhtemelen inanamayacaksınız. 19 milyon dolar ödeyerek;
-İngiltere ve Hollanda’dan!..
Domates mi? O da 24,5 milyon dolar ödediğinizde Guatemala ve Peru size gemilere yükleyerek gönderiyor!
Suriye , Belçika ve Kazakistan’dan (47.1 md.) Zeytin aldığımızı da ekleyelim!..
Tarımımızın düştüğü durumu, bu veriler bilmem anlatmaya yeterli mi?