1-Alternatif bir çevre yolunun olmayışı...
***
2-Hava limanından özellikle Akdeniz ve Ege bölgesine yurt içi seferlerin yapılmayışı...
***
3-Keza Akdeniz ve Ege illerine hızlı trenle ulaşımın bulunmaması...
***
4-Seyitgazi, Sarıcakaya ve Alpu-Mihalıççık ilçelerine yapılacak yolların bir türlü bitirilememesi...
***
5-Eskişehir'in demiryolu ile liman bağlantısının bir türlü gerçekleşmemesi...
***
6-Kentsel dönüşümün hayata geçememesi...
***
7-Şehir içi trafiğinin rahatlatılamaması...
***
8-Küçük Sanayi Sitesinin bir türlü taşınamaması...
***
Hadi bunlara iki tane de siz ekleyin; sağdan say 8 soldan say topu topu 10 tane sorun!
Yıllardır her ortamda anlatılıyor, yıllardır her ortamda ilk kez duyuluyormuş gibi dinleniyor...
***
Anlatıp dile getirenler her defasında ilk kez dile getiriyormuşçasına büyük bir ciddiyetle söyleyip, talep ediyor, dinleyenler bugüne kadar hiç bunları duymamış gibi yapıp “Bu meselelerle ilgilenecek, gereği neyse yapacağız” diyor...
***
Koskoca şehir ve bu şehrin yıllardır giderilemeyen topu topu 8-10 tane sorunu...
Ne anlatanlar yoruluyor anlatmaktan ne dinleyenler...
Ortada hiçbir şey yok!
***
Dile getirenler “Gereğini arz ediyor”, dinleyenler “Gereği neyse yapılacak” diyor ama bir türlü gerek görülmüyor!
Hepsini toplasanız 10 tane sorundan ibaret sonuçta...
Koca şehir 40 yıldır “Yapın-Yapacağız” türküsünü dinliyor...

UMARIZ DEVAMI DA ARALIKSIZ GELİR...

Trafik Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, şehir merkezinde motosiklet sürücülerine yönelik bir denetim gerçekleştirmiş.
Özellikle trafiğe kapalı olan alanlara giren ve yaya kaldırımları kullanan 100'ün üzerinde motosiklet sürücüsüne ceza yağdırmış.
Bunun son derece gerekli bir denetim olduğuna inanıyoruz.
Ancak...
Söz konusu denetimin sık sık ve soluksuz tekrarlanması gerektiğini düşünüyoruz.
Zira...
Motosiklet sürücülerinin kuralları hiçe sayarak yarattığı sıkıntı ve tehlike adeta teröre dönüşmek üzere.

M O T O S İ K L E T

BAŞKA KURTARACAK YOK MU?

Adamın biri bir gün kafayı iyice çekip eve doğru yola koyulmuş ve önündeki çukuru görmeden güm diye içine düşmüş.
Başlamış bağırmaya:
–“Kimse yok muuuu kimse yok muuuu.”
Bu arada oradan geçen hacının biri gelip bakmış adam zurna gibi sarhoş
–“Bak hemşerim seni bu çukurdan çıkarırım ama söz ver
bir daha içmeyeceksin..”
Adam düşünmüş ve başlamış bağırmaya
–“Kurtaracak başka kimse yok muuuu..”
***
Eskişehirspor'a şehrin varlıklı isimleri başkan olmak şöyle dursun çoğu haklı olarak kulübün yanından bile geçmek istemiyor.
Az buçuk parası olanlar ise olmayacak şartlar öne sürüyor.
Sonrasında kulüp başkanlığı için kala kala eldeki avuçtakiler kalıyor.
Onların da ismi duyulur duyulmaz herkes hep bir ağızdan “Başka kurtaracak yok mu?” diye bağırmaya başlıyor.

HER SEÇİM SONRASINDA OLUR BÖYLE ŞEYLER...

"Kraldan çok kralcılar" denilir ya hep…
Seçimlerin hemen sonrasında hep aynı durum yaşanır.
Kiminin "Meclis üyesi oldum" diye, kiminin ise "Belediye başkanının A Kadrosundayım"diye yanına yaklaşılmaz.
En dandik komisyona seçilenler, belediyenin sahibi olduğuna inandırırlar kendilerini.
Resmen öyle de yaşarlar.
Belediye başkanlarının seçim öncesi yanında dolaşıp, ilk işe alınanların da havasından yanına varılmaz.
Sözde başkanın en yakın adamı ya, elleri arkasında ve seçilmiş başkan edasıyla dolaşırlar belediye koridorlarında.
Hiçbir Belediye Başkanı, seçim kazanmanın havasını onlar gibi atamaz.
Hiçbir belediye Başkanı, imkan ve gücü onlar kadar kullanamaz.
Geldikleri ve hiçbir etkisi olmayan konumlarını öyle bir anlatırlar ki, insanın "Şu belediye başkanları biraz daha gayret gösterseydi de, meclis komisyonlarına seçilip, ya da belediye’de işe girebilselerdi" diyesi gelir.
O yüzden…
Şu sıralar böyle olaylarla çok sık karşılaşırsınız.
Normal karşılayın.
Çünkü bu durum her seçim sonrasında olur, yaşanır.