Bizim ülkemizde üç grup seçmen profili var.
Birincisi: Politik-ideolojik seçmenler.
Bu kategoriye giren seçmenler daha seçim yapılmadan kime oy verecekleri belli olan seçmenlerden oluşuyor.
***
İkincisi: Lider seçmenleri…
Siyasetle ya da ideoloji ile alakaları yok bu seçmen grubunun.
Lidere bakarak oy veriyorlar.
Liderin kimliği, karizması, konuşması, davranışları hatta yürüyüş şekli bile bu seçmen grubunun üzerinde etkili oluyor.
***
Üçüncüsü ise: Konjonktür seçmenleri…
Yani gidişata göre pozisyon alıp, oy tercihi değişebilen seçmen grubu.
“Kim benim yaşamımı daha iyi hale getirecek”  meselesi ile ilgileniyor.
***
İşte; seçimlerin kaderini de bu üçüncü grupta yer alan seçmen grubu belirliyor.
Zira…
Üçüncü grupta yer alan bu seçmenlerin oranı ekonomi iyiyken yüzde 3-5’lere, ekonomi kötüyken yüzde 18-20’lere yükseliyor ki seçimlerin yapılmasına aylar kala bu grubun oy oranının yüzde 20’lere dayandığından bahsediliyor…
seçmen
KENDİ İŞİNE BAKMAYIP BAŞKALARININ İŞİNE GÖZ KOYANLAR!

 Şöyle çevrenizdeki insanlara bir bakın!
Ya da…
Şehrin gündemini yakından takip etmeye çalışın.
Odaların, Derneklerin, STK’ların başkanlarından tutun da, kurum müdürlerine, belediye Başkanlarına, rektörlere kadar, hatta siyasi parti ve kamu yararı oluşumlarının başında olan kişileri şöyle bir takip edin.
Hangisi kendi işinden daha çok başka işlerle meşgulse, o kişi kendi yaptığı işe hakim değildir.
Hangisi kendi işinden çok başka işlerle kamuoyu gündemine geliyorsa, o kişi bulunduğu görevi basamak olarak görüyordur.
Hangisi kendi işini bir tarafa bırakıp, başka işlerle kamuoyuna sempatik görünmeye çalışıyorsa, o kişinin gözü başka yerlerdedir.
Öyle ya…
İnsan, kendi başında bulunduğu işle tanınmak, bilinmek, başarılı bulunmak ister…
Aynı insan, kendi başında bulunduğu işle alakası olmayan işlerin peşinde koşuyorsa; bu ya kendi işini kıvıramadığı ve yetersiz kaldığı içindir...
Ya da…
Derdi, yaptığı iş değil, başka bir işe göz koyduğu içindir
 

CHP TEŞKİLATLARI ANLADIYSA MESELE YOK!

CHP’nin “İkinci yüzyıla çağrı” adını verdiği vizyon toplantısını izledim.
Alanlarındaki başarıları tartışılmaz olan bilim insanlarının özellikle ekonomiye yönelik konuşmaları da dikkatle dinledim.
Konuşmacıların konuyu da konuyu anlatım şekillerini de basit ve anlaşıla bilirlik açısından etkili ve başarılı buldum…
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı konuşma dahil toplantıda yapılan konuşmaların içeriğinin ekonomi ve bazı çevreleri ikna ettiğini düşünüyorum.
***
Ancak…
Toplantıda yapılan tespitlerin içeriği ile bu tespitler doğrultusunda hayata geçirileceği söylenen vaatlerin halka anlatılması ve onların da bir şekilde ikna edilmesi gerekiyor…
İşte burada da görev partilerin yerel teşkilatlarına düşüyor sanki…
***
Umarım CHP’nin vizyon toplantısında, özellikle alanlarında başarıları tartışılmaz bilim insanları tarafından ortaya konulan tespitler ve bu tespitler ışığında yapılacaklar, CHP’nin teşkilatları tarafından iyi anlaşılmıştır.
Zira…
Anlaşılmayan, yeterince kavranmayan bir mesele yeterince anlatılamaz!
Yeterince anlatılamayan bir meseleyle de ikna edici olunamaz!vizyon

İNŞALLAH BAŞLARINA BİR ŞEY GELMEZ…

İki genç bir şarkı yazmış.
Biri gitarla müziğini çalıyor, diğeri söylüyor.
Videosunu izleyip, dinleyince şarkının hem sözleri hem de müziği hoşumuza gitti.
Kendi kendimize “İnşallah yaptıkları bu şarkıdan ötürü bu gençlerin başlarına bir şey gelmez?” diye düşünmedik değil…
İşte o şarkının sözleri:
Bir yanım Suriyeli. Bir yanım Afgan…
Mahallede bir tek ben kaldım safkan…
Geç’çek geç’çek diye çıldırdı Tarkan…
İstiklal Caddesi sanki Pakistan…
***
Sınırları bir açtın tüm dünya geldi…
Antalya’daki evleri hep Ruslar aldı…
İki bin liraya kira mı kaldı…
Gayrı çadırlarda bulursun bizi…
***
Doğalgaz’a zam yaptın dondurdun bizi…
Hani Karadeniz’de bulduydun gazı…
Acıkınca açılır garibin gözü…
Seçimde lazım oluruz öldürme bizi…
şarkı