Yılmaz Büyükerşen’in önümüzdeki süreçte ne yapacağına ilişkin üç ayrı seçenek konuşuluyor kamuoyunda.
1-Üç ay sonra yapılacak seçimde milletvekili adayı olur. Siyasette finali Eskişehir vekili ve hatta en azından temsili meclis başkanlığı göreviyle yapar.
2-On ay sonra yapılacak mahalli seçimlerde Büyükşehir belediye başkanı olur. Altı kez üst üste seçilme rekorunu kırmak ister.
3-“Benden bu kadar” der ve hiçbir yere aday olmayarak her yerden elini ayağını çeker.
***
Üçüncü seçeneğe kimse şans tanımıyor.
Zira…
Büyük bir çoğunluk Yılmaz Büyükerşen’in önümüzdeki genel seçimlerde milletvekili adayı olmasa bile önümüzdeki yıl yapılacak mahalli idareler seçimlerinde büyükşehir belediye başkanlığı için yine aday olmasına kesin gözle bakıyor.
Dolayısıyla, kamuoyunda daha çok bir ve ikinci seçenekler, yani “milletvekili mi yoksa büyükşehir adayı mı olacak?” ihtimalleri tartışılıyor.
***
Birinci seçenek, yani Hoca’nın milletvekili adayı olacağını tahmin edenlerin sayısı her geçen gün artıyor.
“Beş dönem büyükşehir belediye başkanlığının ardından finali milletvekili hatta olası bir millet ittifakı iktidarında meclis başkanlığı ile taçlandırmak isteyecektir.” Diye değerlendirenler “Hoca bu fırsatı kaçırmaz” diyor.
Bu bir görüş elbette.
***
Bu görüşe katılmayan ve Yılmaz hocanın milletvekili adayı olmasına ihtimal vermeyenler de bir hayli fazla.
Onlar da “Milletvekili hatta temsili meclis başkanlığının Yılmaz hocaya katacağı hiçbir artı değer yok. O yine büyükşehir belediye başkanlığını düşünecektir” diyor.
***
Sonuç olarak…
Yılmaz hoca ne yapacağı, nasıl bir karar alacağı, milletvekili mi yoksa büyükşehir belediye başkan adayı mı olacağını kimse bilmiyor.
Belki kendisi bile önümüzdeki süreçte ne yapacağı ve nasıl bir yol izleyeceği konusunda çelişkiler yaşıyor.
Eskişehir’de herkes ve her partinin de Yılmaz Büyükerşen’in kararına göre pozisyon aldığı düşünüldüğünde bu durum şehir siyasetini tam anlamıyla kilitliyor…
Netice itibarıyla:
Siyaset şekillenmek için hocanın kendi adına alacağı kararı bekliyor!

büyükerşen-9

,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

EN İYİ DÖNEMDE YÜZDE 52.59 OY ALDIĞI DÜŞÜNÜLÜRSE…

Cumhurbaşkanlığı seçiminin nasıl sonuçlanacağı soruluyor çoğu zaman…
***
Daha Millet İttifakının adayı dahi belirlenmemişken bu soruya cevap vermek mümkün değil.
***
Yapabileceğimiz sadece elimizdeki verilere dayanarak tahminde bulunmak.
***
Elimizdeki en dikkate değer veri de şüphesiz 2018 yılında yapılan seçim sonuçları.
***
O seçimde Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP ve BBP dahil birkaç partinin de desteğini alarak, yüzde 52.59 oy alarak ilk turda Cumhurbaşkanı seçilmiş.
***
2018 yılı AK parti ve Erdoğan’ın en güçlü olduğu yıl.
Enflasyon ve hayat pahalılığı ise bu günkünün çok çok altında…
***
En iyi en güçlü olduğu bir dönemde yüzde 52.59 oyla seçilen Erdoğan’ın bu seçime enflasyon, hayat pahalılığı ve diğer olumsuz olayların yaratabileceği oy kaybı riski var .
***
Bu oy kaybı 2.59’dan fazla gerçekleşirse, Erdoğan’ın ilk turda seçilmesi mümkün görülmüyor.
***
Ancak…
Yukarıda da söylediğimiz üzere, Millet İttifakı adayının bile belli olmadığı şu günlerde seçime yönelik bir tahminde bulunmaktan kaçınmak lazım.
Zira…
Hepinizin de çok iyi bildiği gibi siyasette 24 saat bile çok uzun ve her şeye gebe bir süre oluşturuyor…
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

HERKES ŞEKERSİZ İÇTİĞİ ÇAYIN ŞEKERLERİNİ CEBİNE ALIP GİDİYOR!

Arada sırada uğradığımız bir kahvehane var…
10 tane masası bulunan kahvehaneyi sahibi tek başına çalıştırıyor.
***
Geçtiğimiz yıl yanında bir çalışan varmış.
Kahvehane para kazanamaz hale gelince çalışanı çıkartmak zorunda kalmış.
***
Çay fiyatı 5 lira olduğunu duyunca zamlı fiyatın kurtarıp kurtarmadığını sorduk?
“Neyini kurtarsın ki ağabey?” dedi önce…
Ardından da…
“Valla eskiden oturan en az 2-3 bardak çay içerdi. Şimdi bir çay içip 3-4 saat oturan var. Geçen yıl günlük 100-120 çay satıyordum. Şimdi sattığım çay 50’yi bulmuyor” Diye ekledi.
***
Devamında da oldukça ilginç bir tespitini anlattı kahvehane sahibi.
“Eskiden çayı şekersiz içenler, çay tabağına koyduğumuz iki kesme şekeri gösterip ‘şekerleri al’ derdi. Şimdi şekersiz içenler kesme şekerleri cebine koyup evine götürüyor. ’Çaya 5 lira veriyorum hiç olmazsa şekerleri alayım’ diyor. Vallahi bu hale geldik. Böyle giderse dükkanda toz şeker bile kullanmayı ciddi ciddi düşünür hale geldim!”
,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,

SEN KURALLARA UYMAYA DEVAM ET!

-Trafikte kurallara harfiyen uyuyorsan ve bugüne kadar her hangi bir ceza yememişsen…
***
-Devlete karşı her türlü vergi borcunu zamanında ve kuruşu kuruşuna ödediysen…
***
-Yerine getirmediğin bir sorumluluk nedeniyle icralık falan olmadıysan…
***
-Kaçak göçek ev falan yapmadıysan…
***
-Adi suç falan işleyip hapiste falan da değilsen…
***
KYK borcun ve bu borca ait birikmiş faizin yoksa…
***
Sana müjde falan yok. Seçim geliyor diye müjde falan hiç bekleme!
***
Sen kurallara uymaya devam et!