Merhaba,
Bu alem üzerinden bilinen veya bilinmeyen binlerce peygamber,
Evliya, Aziz düşünür gelmiş geçmiş ve gelecek.
Bu aydınlatıcı ve yol göstericiler, biz insanlara bir çok öğreti bırakmışlar. Belki de yeni bir şeyler yazılmakta.
Bu yazılan, yazılmakta olanlar hep insan için, hep insanların “insan” olma uğraşına yardımcı olmak için.
Bizler bu öğretileri okuyup hayatımıza uyguluyor muyuz?
Hayır.
Nedenlerden biriyle başlayalım: “Kapitalist düzen.”
Bu düzen daha çok üretip daha çok tüketmeye dayalı bir sistem.
Bu sistem insanın kendisini tanımaya fırsat vermiyor.
Daha çok tüketmek için daha çok çalışmak ve tekrar tüketmekle
ömürleri tüketiyoruz.
Bu üretim ve tüketim çılgınlığı arasına sıkışmış insan, kendini tanıyamadan varoluş nedenlerini sorgulayamadan bu alemi terk ediyor.
Böyle bir kader böyle bir amaç olur mu? “Olmaz” Neden mi?
Nedenini bir kıssayla anlatalım.
Tanrı bu dünyada insanlığını unutan bir çok kavme peygamber göndermiştir. Bu peygamberler Tanrı’nın gönderdiği öğretileri anlatmışlar ve yaşamlarında uygulamalarını istemişler.
Hesap günü geldiğinde her peygamber binler, yüzbinlerce insanla Tanrı’nın huzuruna çıkmışlar.
Bir peygamber ve yanında o öğretilere uyan ve uygulayan bir tek insanla Tanrı’nın önüne çıkıyor.
Evet, inanan ve uygulayan bir tek “İnsan”
İşte Tanrı’nın insana verdiği değer.