“Kalite; doğru ürün ya da hizmeti, müşterinin eline doğru zamanda ve doğru fiyatla koymaktır.” diyor, Charles A. Mills.

Adı eski ama albenisi ve enerjisi yüksek bir şehir, 

Geçtiğimiz yıl, bir milyondan fazla turisti ağırlayan kent,

Tarihi ve kültürel yönü, hem yerli hem de yabancı turistlerin dikkatini çekmektedir.

Önemli bir turizm noktası olma yolunda bir bir basamakları çıkan ve Anadolu bozkırında yemyeşil doğasıyla tüm dikkatleri üzerinde toplayan şehir Eskişehir’dir.

Eğitim ve öğrenci sayısı bir yana,

Kültür sanat etkinlikleri,

Osmanlı döneminde kalma tarihi “Odunpazar’ı Evleri”

Frigya vadisi ve Yazılıkaya,

Binlerce yıla uzanan tarihi değerleriyle turizmin de artık en gözde noktalarından biridir.

Güzellikleri saymakla bitmeyen bu şehrin değerlerini elde tutmak, değerine değer katmak, bu şehirde yaşayan her insanın ve her işletmenin temel sorumluluğudur.

Zaman zaman tanık olduğumuz, bazen de şikayet konusu olan bazı durumların,

Şehrin markasına, ekonomisine ve imajını fena halde zarar verdiği görülmektedir.

Hayat pahalılığının yol açtığı ağır ekonomik koşullar önümüzde dururken,

Bir milyona yaklaşan şehrin nüfusunun, günlük tüketim ihtiyacı,

Gelen turistlerin yeme içme, dinlenme ve konaklama ihtiyaçlarını göz önüne alarak,

Hizmet sektörü açısında daha mütevazi ve dikkat edilmesi gereken bir konu olduğunu düşünüyoruz.

Tatsız tuzsuz yemeklerin,

Gürültü patırtı içinde, kapı önü rastgele bir masa iki sandalye koyarak,

Üç kuruşluk ürünü, kırk kuruşa satanları kınıyoruz.

Diğer yanda, üniversite okuyup geçim sıkıntısı yaşayan öğrencilerin, ucuz işgücü olarak kullanılmasını da tasvip etmiyoruz.

Eşit işe eşit ücret veren, hizmet kalitesini belli bir çizgide tutan tüm işletmeleri alkışlıyoruz.

Orta ve uzun vadede, kalitesiz hizmeti fahiş fiyattan satanlar, ne kendilerine ne de şehrimize fayda sağlayacağını düşünmüyoruz.

Kalite; doğru ürün ya da hizmeti, doğru zamanda ve doğru fiyatla müşteriye sunmaktır.

Bu sunumda karlı çıkacak olan hem insanımız hem şehrimiz hem de işletmelerimiz olacaktır.