Konu ile ilgili olanlar, hatta 100 yıldan bu yana eski adlarını bir çırpıda sayabilecek olan okurlarım başlıktaki ilk sözcük olan kısaltmaya itiraz edeceklerdir;
-Adı değişeli çok oldu Hüsnü Arslan. Sen nerelerdesin?
Evet, biliyorum çok oldu. Bir gün, ilk adı “Kumpanya” olan bu tarihi kuruluşun önünden geçerken şaşırarak okumuştum yeni adı!. Ancak kızgınlık ve kırgınlıkla geçmiştim önünden ve “yeni adını” not etmemiştim. Zira o benim anılarımda;
-Eskişehir Demiryolları Fabrikaları, Eskişehir Lokomotif Motor Fabrikası (ELMS) ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş olarak yaşayacaktı. 
Yeni adını not etmemiştim ama bir süre önce yazarımız sevgili Murat Taşkın’ın yazısından notlarıma aldım; 
-TÜRASAŞ!..
Açılımını ise hiç mi hiç merak etmiyorum! Bildiğim tek şey, Cumhuriyetimizin ilk yıllarından 
başlayarak, 
-Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarına bağlı “yeni bir kuruluş” olduğudur!..
Murat arkadaşım o yazısında yen) adını (bana) hatırlatmakla da kalmıyor, Şeker Fabrikası ile birlikte başka yere taşınmalarını da öneriyordu. Gerekçesi;
-Şehrin büyümesiyle kent merkezinde kalan bu iki Cumhuriyet armağanı kuruluşun, Eskişehir’in daha bir büyümesine ve gelişmesine engel olduğu… 
Evet, Murat Taşkın’ın hakları yönleri var elbette. Bu açıdan bakıldığında, önerisi yerinde olabilir. Ama “zoraki bir taşınma” olur bu. Kaldı ki;
-Yüklü bir maliyet de cabası!.. 

1 260

Şeker ve Demiryolları Alpu’ya.

Bu arada bir şeyi daha hatırlatmam gerekir.  Her iki kuruluşun da şehir dışına, il hudutları içinde “uygun” yerlere taşınması düşüncesi de yeni bir şey değil!..
Örneğin Demiryolları Fabrikalarının Alpu ilçesinde bir yere önerisi. 
Uygundur!.. Üstelik Anadolu Üniversitesinin bir projesi, Demiryolu Araçlarının Test tesisleri orada kurulmaya başlanmışken!.. 
Başlanmışken dedik, yaklaşık bir 10 yılı aşkın süredir;
-Proje başlatıldı, orada duruyor!..

Şeker Fabrikasına gelince.. Yıllar içinde yapılan yenilemelerle orası “satılmayan!” üç-beş şeker fabrikasından biri olarak üretime devam ediyor. Tek şikayet üretim sezonu süresince ş yakınlarındaki mahalleler halkının yakınmalarına konu olan “şilenpe” kokusu…
Onun içinde düşünülen yerler, yine pancar üretim merkezlerinden Alpu Ovasının oralarda bir yerdi!.. 
*** 
İki kadim kuruluş evet, şehir merkezinde yüzyıldır. Kaldı ki zamanın kuruluş aşamasında alan çok, geniş yerler bırakılmış ikisine de. Üstelik ikisi de demiryolu hattının üzerinde p/anlanmış yerinde bir düşünceyle. Evet’lerin yanına b.ir ekleme;
-Kim bilir “kamu adına” diyerek onlarca rantiyecinin gözleri şimdiden o iki fabrikanın arazilerindedir!.. 

2 208

Kaldırmak evet ama…

Murat Taşkın’ın önerisi üzerinden akıp gitti yazı ama, başlıkta ifade ettiğim gibi benim esas değinmek istediğim. TÜLOMSAŞ’ın düştüğü halleri anlatmaktı. 
Hatırlanacaktır, devletimizin ilgili birimleri kimi konularda istatistikler yayımlardı. Örneklerden biri; ilk 500-1000 büyük “sanayi kuruluşu” listeleri. Bir diğeri de kurumlar vergisi, çoktan aza sıralanan “vergi şampiyonları listeleri; 
Son 1015 yıla gelesiye kadar Büyük Sanayi Kuruluşları listesinde biz Eskişehirliler merakla inceler, bazen övünür, kimi de yerinirdik!.. İlk yıllarda merak ettiğimiz kuruluşlar arasında TÜLOMSAŞ olurdu mutlaka. 
Öyle ya, hem dizel ve elektrikli dizel ana hat lokomotifleri üreten “tekel” bir kuruluş. Çalıştırdığı işçi sayısını dikkate alarak vergi listesindeki sırasını pek önemsemezdik önemli olan ;
-Ne kadar büyük, listenin kaçıncı sırasında!.. 
Dedim ya kimi gururlanır, kimi hayıflanırdık… 
*** 
Uzatmayacağım, son yıllarda adı listelerden silinip gitti!..
-Yazık çok yazık!...